Türk filmleri İtalyan halkından tam not aldı
Güncelleme Tarihi:
ROMA (AA) - Barış Seçkin
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2012 12:23
Roma'da bu yıl ikincisi düzenlenen Roma Türk Film Festivali'nin başkanı Serap Engin, festivalin gördüğü ilgiden memnun olduklarını söyledi.
İtalyan başkentinde son iki senedir, ünlü yönetmen Ferzan Özpetek'in onursal başkanlığında Türk filmleri festivalini düzenleyen, aynı zamanda başkanlığını yürüten Serap Engin, festivalin ikinci yılını değerlendirdi.
"Festival gayet güzel gitti. Hakikaten çok mutlu olduk" diyen Engin, festivale ilginin geçen seneye göre artış gösterdiğini belirtti.
Festivale gösterilen büyük ilgiyi kapılarda oluşan kuyrukları örnek göstererek açıklayan Engin, "Kimilerinin 'yer bulamadık' diye bize söylediği birazcık olumsuz minvaldeki sözler dahi bizi mutlu ediyor. Çünkü yer bulamamış olmaları, büyük ilginin göstergesi. O nedenle gerçekten festivalin en önemli kısmı filmlerin çok izlenmesidir" dedi.
Engin, festivale İtalyan halkının gösterdiği ilginin yanı sıra yerel basının geniş yer vermesinin kendileri açısından çok önemli olduğunun altını çizdi. Festival başkanı, İtalyan basınının La Repubblica, La Stampa, Corriere della Sera, Il Messagero gibi önemli gazetelerinin "Üç Maymun", "Eyvah Eyvah" ve "Gassal" filmlerine sayfalarca yer verdiğini, bu nedenle çok mutlu olduklarını kaydetti.
Sinemanın bir ülkeyi tanıtmakta çok etkili ve faydalı bir araç olduğunu ifade eden Serap Engin, "Türk sineması yurt dışına açıldıkça insanlar, Türkiye'yi daha iyi tanıyor. Tanıtımda en etkili yolun sinema olduğunu düşünüyorum ve bunu da çok çeşitli yollarla deneyimlediğim için açık açık söylüyorum" dedi.
Türk film festivallerinin yurt dışında hayata geçirildiğinde orada yaşayan Türk halkı için de organize edildiğini ancak durumun Roma ölçeğinde farklı işlediğine dikkati çeken başarılı festival yöneticisi, "Biz bu konuda ilkiz ve tekiz. Çünkü Roma'da neredeyse Türk yok. Yani yerleşik olarak Türkiye'den büyük ölçüde göç alan bir ülke değil İtalya. O yüzden biz burada festivali doğrudan İtalyan halkına yapıyoruz. Bu çok zor. O anlamda tabii ki bir coşkumuz, heyecanımız vardı ama bir bilinmezlik de vardı. O anlamda sadece İtalyanların izlediği bir film festivali olması bakımından bu kadar ilgiyi biz diliyorduk, umuyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk doğrusu” şeklinde konuştu.
İtalyan seyircinin Nuri Bilge Ceylan farkındalığı şaşırttı
Festival boyunca en çok ilgi gören filmlerin sorulması üzerine Engin, "Üç Maymun"un en beğenilenlerden olduğunu, "Eyvah Eyvah" ve "Vizontele"nin insanları çok güldürdüğünü, Zeki Demirkubuz'un "Yeraltı" filminin çok alkış aldığını ve İtalyan basını tarafından kapak dahi yapılan "Gassal" filminin çok beğenildiğini anlattı.
Festivalin bu yılki onur ödülünü alan ve filmleri İtalya'da büyük ilgi gören Nuri Bilge Ceylan ile ilgili bir itirafta bulunan Serap Engin, "Özellikle Nuri Bilge Ceylan'ın İtalya'da bu kadar çok tanındığını, bu kadar çok sevildiğini, bu kadar çok önemsendiğini gördük. Bunu bilmiyorduk açıkçası. Uluslararası bir yönetmen, Cannes'da ödüller almış bir yönetmen ama İtalyan sinemaseverler tarafından bu kadar önemli olduğunu bilmiyorduk" diye konuştu.
Engin, bu yıl ilk kez düzenledikleri "Türkler Neye Gülüyor" başlığında gösterdikleri, "Eyvah Eyvah" ve "Vizontele"nin insanları çok güldürmüş olmasının bir başarı olduğuna işaret ederek, "Bu iki filme, İtalyanların bu kadar gülmeleri ve sonuçta alkışlarla kapatması bizim için çok önemliydi. İnsanları tabii ki, kolay kolay ağlatabilirsin ya da dediğim gibi çok evrensel konulara, yani sinemanın ortak bir dili vardır oradan yakalarsınız ama espri anlayışı farklıdır" ifadelerini kullandı.
Özpetek'in misyonu
Festivalin onursal başkanı olan Ferzan Özpetek'in katkısının büyük olduğunu dile getiren Serap Engin, Özpetek'in aslında çok farklı bir misyonu olduğunu şu sözlerle anlattı:
"Ferzan Özpetek filmlere özellikle İtalya'daki yapımcıları getiriyor filmleri satın alması için. Onun böyle bir misyonu var, bu çok önemli. İşin bir marketing boyutu da var, bütün filmler için. Ferzan Özpetek'in asıl misyonu, Türkiye'nin tanıtılmasından öte, burada gösterilen filmlerin İtalyanlar tarafından satın alınması. Biz bunu ilk kez geçen yıl gerçekleştirdik zaten. Kapanış filmimiz "Bir Zamanlar Anadolu'da" ile... Ferzan, İtalyan yapımcısını getirdi buraya ve Zeynep Özbatur ile burada tanıştılar ve filmi satın alma işi burada başladı. İlk festivalde bunun olması bizim için büyük mutluluktu. Tabii Ferzan filmleri de bildiği için hangi distribütor hangi filme daha yatkın onu da biliyor. İnanılmaz bir adam. Tek tek bu konularda çalışıp hepsini buraya davet edip onlarla birlikte filmlerde, böyle bir şey yaptı. Sonuçlarını bekliyoruz."
Sıkıntı çektikleri konular
Festivali hazırlarken ne tür sıkıntılarla karşılaştıkları sorulan festival başkanı, İtalyanların çalışma stillerinin hazırlık aşamasında kendilerine zaman zaman sıkıntı yaşattığını dile getirdi.
Festivalin hazırlık aşamasında kendilerini zorlayan konulardan birinin İtalyanların çalışma stili olduğunu aktaran Serap Engin, "Biz hakikaten çok çalışkan, pratik, zaten bir kriz ülkesi olduğumuz için kriz yönetimini biliyor ve ona göre çalışıyoruz esasında. Biz buna çok alışkınız ve dolayısıyla da pratik çözümler bulmaya, karşılaştığımız sorunları anında çözmeye çok alışkınız. İtalyanlar öyle değil. Çok genişler, çok rahatlar. O konuda bizim çalışma tempomuz biraz örtüşmüyor" şeklinde konuştu.
Bir festivalin düzenlenebilmesi için hazırlıklarının çok önceden başladığına dikkati çeken başkan Engin, bu nedenle bütçenin de daha önce çıkmasının kendi işlerini kolaylaştıracağını ve festivale çok daha iyi bir şekilde hazırlanılabileceğini ifade etti.
Engin, bütçenin geç çıkmasına karşın, Kültür Bakanlığı, Avrupa Birliği Bakanlığı ve Roma Büyükelçiliği'nin yanı sıra, "La Meridien Etiler", "Clear Channel" gibi kurumların desteklerinin önemini vurgulayarak, katkılarından ötürü bu kurumlara müteşekkir olduklarının altını çizdi.
Gelecek yıl için hedefler
Serap Engin, geçen seneki festivalin ardından aldıkları geri bildirimlere göre bu yılki festivalin düzenlemesine yön verdiklerini söyledi. Engin, ilk festivalde 30 film gösterdiklerini ancak bir filmin bir daha gösterilememesi ve bu konuda çok talep olması nedeniyle bu sene onursal başkan Özpetek'in önerisiyle film sayısını 15'e çektiklerini dile getirdi.
Festivalin bu yılki başarısını geçen seneki başarıya bağladığını ifade eden 2. Roma Türk Filmleri Festivali Başkanı Engin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hedefimiz gelecek yıllarda şehir sinemalarına yayılmak. Gösterime katılan insanların çokluğu çok hoş fakat yer bulamayıp dönmeleri de üzücü. Bir yandan olumlu ve olumsuz duyguları beraberinde barındırıyor. O anlamda, festival merkezinden çıkıp kesinlikle şehir sinemalarına yayılmak zorundayız."
"Festival gayet güzel gitti. Hakikaten çok mutlu olduk" diyen Engin, festivale ilginin geçen seneye göre artış gösterdiğini belirtti.
Festivale gösterilen büyük ilgiyi kapılarda oluşan kuyrukları örnek göstererek açıklayan Engin, "Kimilerinin 'yer bulamadık' diye bize söylediği birazcık olumsuz minvaldeki sözler dahi bizi mutlu ediyor. Çünkü yer bulamamış olmaları, büyük ilginin göstergesi. O nedenle gerçekten festivalin en önemli kısmı filmlerin çok izlenmesidir" dedi.
Engin, festivale İtalyan halkının gösterdiği ilginin yanı sıra yerel basının geniş yer vermesinin kendileri açısından çok önemli olduğunun altını çizdi. Festival başkanı, İtalyan basınının La Repubblica, La Stampa, Corriere della Sera, Il Messagero gibi önemli gazetelerinin "Üç Maymun", "Eyvah Eyvah" ve "Gassal" filmlerine sayfalarca yer verdiğini, bu nedenle çok mutlu olduklarını kaydetti.
Sinemanın bir ülkeyi tanıtmakta çok etkili ve faydalı bir araç olduğunu ifade eden Serap Engin, "Türk sineması yurt dışına açıldıkça insanlar, Türkiye'yi daha iyi tanıyor. Tanıtımda en etkili yolun sinema olduğunu düşünüyorum ve bunu da çok çeşitli yollarla deneyimlediğim için açık açık söylüyorum" dedi.
Türk film festivallerinin yurt dışında hayata geçirildiğinde orada yaşayan Türk halkı için de organize edildiğini ancak durumun Roma ölçeğinde farklı işlediğine dikkati çeken başarılı festival yöneticisi, "Biz bu konuda ilkiz ve tekiz. Çünkü Roma'da neredeyse Türk yok. Yani yerleşik olarak Türkiye'den büyük ölçüde göç alan bir ülke değil İtalya. O yüzden biz burada festivali doğrudan İtalyan halkına yapıyoruz. Bu çok zor. O anlamda tabii ki bir coşkumuz, heyecanımız vardı ama bir bilinmezlik de vardı. O anlamda sadece İtalyanların izlediği bir film festivali olması bakımından bu kadar ilgiyi biz diliyorduk, umuyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk doğrusu” şeklinde konuştu.
İtalyan seyircinin Nuri Bilge Ceylan farkındalığı şaşırttı
Festival boyunca en çok ilgi gören filmlerin sorulması üzerine Engin, "Üç Maymun"un en beğenilenlerden olduğunu, "Eyvah Eyvah" ve "Vizontele"nin insanları çok güldürdüğünü, Zeki Demirkubuz'un "Yeraltı" filminin çok alkış aldığını ve İtalyan basını tarafından kapak dahi yapılan "Gassal" filminin çok beğenildiğini anlattı.
Festivalin bu yılki onur ödülünü alan ve filmleri İtalya'da büyük ilgi gören Nuri Bilge Ceylan ile ilgili bir itirafta bulunan Serap Engin, "Özellikle Nuri Bilge Ceylan'ın İtalya'da bu kadar çok tanındığını, bu kadar çok sevildiğini, bu kadar çok önemsendiğini gördük. Bunu bilmiyorduk açıkçası. Uluslararası bir yönetmen, Cannes'da ödüller almış bir yönetmen ama İtalyan sinemaseverler tarafından bu kadar önemli olduğunu bilmiyorduk" diye konuştu.
Engin, bu yıl ilk kez düzenledikleri "Türkler Neye Gülüyor" başlığında gösterdikleri, "Eyvah Eyvah" ve "Vizontele"nin insanları çok güldürmüş olmasının bir başarı olduğuna işaret ederek, "Bu iki filme, İtalyanların bu kadar gülmeleri ve sonuçta alkışlarla kapatması bizim için çok önemliydi. İnsanları tabii ki, kolay kolay ağlatabilirsin ya da dediğim gibi çok evrensel konulara, yani sinemanın ortak bir dili vardır oradan yakalarsınız ama espri anlayışı farklıdır" ifadelerini kullandı.
Özpetek'in misyonu
Festivalin onursal başkanı olan Ferzan Özpetek'in katkısının büyük olduğunu dile getiren Serap Engin, Özpetek'in aslında çok farklı bir misyonu olduğunu şu sözlerle anlattı:
"Ferzan Özpetek filmlere özellikle İtalya'daki yapımcıları getiriyor filmleri satın alması için. Onun böyle bir misyonu var, bu çok önemli. İşin bir marketing boyutu da var, bütün filmler için. Ferzan Özpetek'in asıl misyonu, Türkiye'nin tanıtılmasından öte, burada gösterilen filmlerin İtalyanlar tarafından satın alınması. Biz bunu ilk kez geçen yıl gerçekleştirdik zaten. Kapanış filmimiz "Bir Zamanlar Anadolu'da" ile... Ferzan, İtalyan yapımcısını getirdi buraya ve Zeynep Özbatur ile burada tanıştılar ve filmi satın alma işi burada başladı. İlk festivalde bunun olması bizim için büyük mutluluktu. Tabii Ferzan filmleri de bildiği için hangi distribütor hangi filme daha yatkın onu da biliyor. İnanılmaz bir adam. Tek tek bu konularda çalışıp hepsini buraya davet edip onlarla birlikte filmlerde, böyle bir şey yaptı. Sonuçlarını bekliyoruz."
Sıkıntı çektikleri konular
Festivali hazırlarken ne tür sıkıntılarla karşılaştıkları sorulan festival başkanı, İtalyanların çalışma stillerinin hazırlık aşamasında kendilerine zaman zaman sıkıntı yaşattığını dile getirdi.
Festivalin hazırlık aşamasında kendilerini zorlayan konulardan birinin İtalyanların çalışma stili olduğunu aktaran Serap Engin, "Biz hakikaten çok çalışkan, pratik, zaten bir kriz ülkesi olduğumuz için kriz yönetimini biliyor ve ona göre çalışıyoruz esasında. Biz buna çok alışkınız ve dolayısıyla da pratik çözümler bulmaya, karşılaştığımız sorunları anında çözmeye çok alışkınız. İtalyanlar öyle değil. Çok genişler, çok rahatlar. O konuda bizim çalışma tempomuz biraz örtüşmüyor" şeklinde konuştu.
Bir festivalin düzenlenebilmesi için hazırlıklarının çok önceden başladığına dikkati çeken başkan Engin, bu nedenle bütçenin de daha önce çıkmasının kendi işlerini kolaylaştıracağını ve festivale çok daha iyi bir şekilde hazırlanılabileceğini ifade etti.
Engin, bütçenin geç çıkmasına karşın, Kültür Bakanlığı, Avrupa Birliği Bakanlığı ve Roma Büyükelçiliği'nin yanı sıra, "La Meridien Etiler", "Clear Channel" gibi kurumların desteklerinin önemini vurgulayarak, katkılarından ötürü bu kurumlara müteşekkir olduklarının altını çizdi.
Gelecek yıl için hedefler
Serap Engin, geçen seneki festivalin ardından aldıkları geri bildirimlere göre bu yılki festivalin düzenlemesine yön verdiklerini söyledi. Engin, ilk festivalde 30 film gösterdiklerini ancak bir filmin bir daha gösterilememesi ve bu konuda çok talep olması nedeniyle bu sene onursal başkan Özpetek'in önerisiyle film sayısını 15'e çektiklerini dile getirdi.
Festivalin bu yılki başarısını geçen seneki başarıya bağladığını ifade eden 2. Roma Türk Filmleri Festivali Başkanı Engin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hedefimiz gelecek yıllarda şehir sinemalarına yayılmak. Gösterime katılan insanların çokluğu çok hoş fakat yer bulamayıp dönmeleri de üzücü. Bir yandan olumlu ve olumsuz duyguları beraberinde barındırıyor. O anlamda, festival merkezinden çıkıp kesinlikle şehir sinemalarına yayılmak zorundayız."