Türk büyükelçilerinin ortak feryadı

Güncelleme Tarihi:

Türk büyükelçilerinin ortak feryadı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2011 12:11

Türkiye’nin bugünlerdeki en önemli gündem maddelerinden biri, anadilde eğitim. Bu konu, Ankara’da üstelik 150 Büyükelçi’nin katıldığı resmi bir toplantıda enine boyuna tartışıldı.

Haberin Devamı

Ama yanlış anlamayın...

Kürtçe anadilde eğitim değil tartışılan.

Ankara’da yapılan Türkiye’nin yurtdışında görev yapan tüm büyükelçilerinin katıldığı toplantıda “Türkçe anadilde eğitim” tartışıldı.

 

Zeynep GÜRCANLI
hurriyet.com.tr

Ve ortaya çıkan acı sonuç;

Tüm Büyükelçiler dertli. Hepsinin isteği aynı:

“Hemen bir eğitim müşaviri gönderin…”

 

Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu da Stockholm Büyükelçisi Zergün Korutürk de Norveç Büyükelçisi Hayati Güven de Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan da aynı isteği dile getirdi:

“Acilen bir eğitim müşaviri gönderin…”

 

Haberin Devamı

Toplantı sonrasında sohbet ettiğimiz Avrupa’da Türklerin yoğun olarak yaşadıkları bir ülkede görev yapan Türk Büyükelçi isyanlarda:

“Yakında öyle bir noktaya geleceğiz ki, Avrupa ülkelerine atanan büyükelçiler eğer görev yapacakları ülkenin ana dilini bilmiyorlarsa, oradaki Türk kökenlilerle sohbet edemeyecekler. Çünkü Avrupa’daki Türk kökenlilerin çocukları Türkçe öğrenmiyorlar…”

 

“CAMİLERDE ÖĞRETELİM…”

 

Durum gerçekten vahim. Toplantıda alınabilecek önlemler ortaya atılıyor.

 

İşte Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan’dan bir öneri:

“Hollanda’da Türklerin gittiği 143 cami var. Bu camilerde amatörce Türkçe kursları da veriliyor isteyenlere. Belki Milli Eğitim Bakanlığı bu işe el atıp, camilerdeki bu kursları daha profesyonel hale getirmenin bir yolunu bulabilir”

 

Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu da dertli:

“Fransa’daki ilköğretim okullarında çocukların Türkçe öğrenmeleri için özel bir sınıf açılması gerekiyor. Bunun için de en az 15 öğrenci velisinin başvuruda bulunması gerekiyor. Çoğu zaman bu sayıya ulaşmak zor oluyor…”

 

Haberin Devamı

Diyelim Türkçe sınıf açıldı. Bunun eğitim kalitesi de içler acısı Tahsin Burcuoğlu’na göre:

“Sadece Türkçe biliyor diye bazı kişiler bu özel sınıflara öğretmen atanıyor. Ama çoğunun pedagoji formasyonu yok.”

 

Ankara Fransa’ya, Türk kökenli Fransız vatandaşlarını Türkiye’de eğitip, bu sınıflara öğretmen yapılmasını önermiş. Ancak hala öneriye doğru dürüst bir yanıt alınmış değil.

 

“ANA DİLİNİ BİLMEYEN, İKİNCİ DİLİ ZOR ÖĞRENİR”

 

Burada sözü Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet alıyor.

“Ana dilini doğru dürüst bilmeyenin ikinci bir dili öğrenmesi de çok zor” diyor Acet ve Türkçe’nin düzgün öğretilememesinin Almanya’daki Türklerin, yaşadıkları Alman toplumuna katılımını da olumsuz etkilediğini anlatıyor.

 

Haberin Devamı

Büyükelçi Acet’in ortaya koyduğu rakamlar gerçekten alarm verir nitelikte:

“Almanya’da 500 bin Türk çocuğu ilköğretime devam ediyor. Ancak bunlardan sadece 25 bini yüksekokula gidiyor. Bunların çok azı da yüksek okulu bitirebiliyor.”

 

Acet’e göre, “eğitimsizlikle işsizlik birbirlerine yakından bağlı.” Dolayısıyla Almanya’daki Türklerin eğitim oranları yükselmedikçe iş bulma şansları da zayıf.

 

Acet’in verdiği rakamlar ürkütücü:

“Almanya’da işsizlik oranı yaklaşık yüzde 8. Oysa Türkler arasındaki işsizlik oranı bunun iki katından fazla, yüzde 16-20 arasında…”

Yani Türkler eğitimsiz. Almanya’daki her beş Türkten biri de işsiz.

 

“TERSİNE GÖÇ BAŞLADI”

 

Haberin Devamı

Bu nedenle Almanya’dan tersine göç de başlamış durumda. Büyükelçi Acet bunun da rakamlarını veriyor:

“Geçen yıl 30 bin kişi Türkiye’den Almanya’ya gidip yerleşmiş. Oysa 40 bin kişi Almanya’dan Türkiye’ye dönmüş.”

Yani Almanya’daki Türk kökenlilerin nüfusundan 10 bin kişi eksilmiş. Ve bu trend sürüyor…

 

“TÜRKLER EĞİTİMDE SOMALİLERDEN BİLE KÖTÜ DURUMDA”

 

Stockholm Büyükelçisi Korutürk, “İsveç’te yaşayan Türklerin eğitim durumu Somalililerden bile kötü” diyor.

 

Bunun nedeni de belli aslında. Özellikle Avrupa’da görev yapan tüm Türk Büyükelçilerin derdi aynı:

Türkler, ortak bir çatı altında örgütlenemiyorlar.

 

Norveç Büyükelçisi Hayati Güven’in sözleri durumu özetliyor:

Haberin Devamı

“Büyükelçi olarak tüm Türk derneklerinin faaliyetlerine katılmaya çalışıyorum. Ancak bir faaliyet için iki ya da üç derneği bir araya getirmek imkansız. Değişik Türk dernekerinin üyeleri değil birbirlerinin faaliyetlerine katılmak, birlikte faaliyet yapmak, konuşmuyorlar, aynı ortamda bulunmuyorlar bile…”

 

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI, YURTDIŞINA GÖNDERECEK İNSAN BULAMIYOR

 

Tüm bunları dinledikten sonra en acı sonuç ise toplantı sonunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın temsilcisinin sözleri ile ortaya çıkıyor.

 

Büyükelçiler, yurtdışındaki Türklerin eğitim durumlarının olumsuzluklarını anlatırken Türkiye’de hatta Milli Eğitim’de yurtdışına “eğitim müşaviri” olacak kalibrede insan bulunamıyor.

 

Yurtdışında özellikle Avrupa’da yaklaşık 50 tane eğitim müşaviri kadrosu boş.

 

Milli Eğitim Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı bunun nedenini anlatıyor:

“Yurtdışına atamalar, Başbakanlık tarafından hazırlanan bir yönetmelik esas alınarak gerçekleştiriliyor. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nda bu yönetmelik kuralları çerçevesinde yurtdışına atayacak memur bulmakta güçlük çekiyoruz. Bu nedenle Başbakanlık’a başvurduk. Yönetmelikten muaf tutulmamızı istedik. Önce kabul etmediler. Ancak daha sonra Başbakanlık yönetmeliğinden muaf tutulmamıza ilişkin onay geldi. Şimdi kendi yönetmeliğimizi hazırlıyoruz. Bakanımızın masasında. Bu yönetmelik yayınlanınca buna uygun yurtdışı eğitim müşavirlerini de atayacağız..”

 

Bu sözlerin özeti şu:

Koskoca Milli Eğitim Bakanlığı, yurtdışında görevlendirmek üzere Başbakanlık’ın koyduğu kriterlere uygun eleman bulamıyor. Bu nedenle bu kriterlerden muafiyet istiyor ve daha da kötüsü bu muafiyeti alıyor.

 

Bu işin takipçisi olacağız.

 

Bakalım, Milli Eğitim Bakanlığı yurtdışına eğitim müşaviri atamak için hangi kriterleri uygun görecek, çıkaracağı yönetmelikte hangi unsurlar yer alacak?

 

Ve çıkacak bu yönetmelik çerçevesinde bakalım kimler gönderilecek yurtdışına?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!