Turizm sektörü Avrupa'da neden avantajlı?

Güncelleme Tarihi:

Turizm sektörü Avrupada neden avantajlı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2002 00:00

TURKAB'ın, Antalya Ticaret Sanayi Odası ve Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği ile birlikte Antalya'da düzenlediği bir günlük seminerde ne öğrendik biliyor musunuz?Avrupa Birliği'nin ortak bir turizm politikası yok.Yani her ülke kendi politikasını belirliyor.Turizm konusunda ulusal politikalar geçerli.Neden diye sorarsanız şöyle özetleyebilirim:Avrupa'da en çok turist alan ülkeler de, turist gönderen ülkeler de AB üyesi, bu yüzden birbirlerine yaptırım uygulamaları çok zor.Bu tespitin Türkiye için anlamı şu: Bazı çevrelerin AB'ye üye olursak elimizden gidecek diye korktukları ‘‘egemenlik hakları’’ndan vazgeçmek diye birşey söz konusu değil turizmde. ‘‘Egemenlik hakları’’nı bir yana bırakın, ortak politikanın olmaması bizim için en büyük avantaj çünkü bizi zorlayan yasalar yok.AB'nin yeni yeni üzerinde durmaya başladığı tüketici koruma yasaları daha çok standartlarla ilgili.Turizmde standartlarımız Avrupalılarla eşit düzeyde.Hatta, Avrupa'nın en çok turist çeken ülkelerinden Yunanistan ve İspanya'nın çok ilerisinde. Çünkü bu gibi ülkeler turizm yatırımlarına bizden çok önce başladıklardından, altyapıları oldukça eski.Meselá, tüketiciden gelen şikayetler üzerine otellerine çekidüzen vermek zorunda kalan İspanya bu yıl 560 milyon dolarlık bir maliyet ödemek durumunda kalmış.Avantaj konusunda bu madalyonun bir yüzü.Diğer yüzünde ise trendler var.Dünya Turizm Örgütü WTO'nun verilerine göre, Avrupa'nın turizm hareketindeki payı giderek düşüyor.Yüzde 70'lerden yüzde 58'lere düşmüş.2010'da yüzde 47'ye düşeceği hesaplanıyor.Yine WTO'ya göre, dünya turizm hareketi 2005 yılından itibaren Asya'ya kayacak.Asya derken sadece Uzakdoğu'yu düşünmemek gerek. Turizmciler için büyük bir pazar olan Rusya, BDT ülkeleri de buna dahil.İşte bu noktada turizm sektörümüz bir köprü vazifesi görecek. Çünkü Asya'ya açılmak isteyen Avrupalı kendisine Türk partner arayacak.Zaten öğrendiğime göre, bununla ilgili iyi bir gelişme de var: Avrupa'nın en büyük tur operatörlerinden TUİ, Rusya'da yeni açtığı ofis için kendisine Türk bir ortak arıyormuş.TURKAB'ın seminerine küçük bir itirazım varSÖZ TURKAB, AB-Türkiye İşbirliği Derneği'nin Antalya'daki bir günlük seminerinden açılmışken, küçük bir itirazımı belirtmek istiyorum.AB Genel Sekreteri Volkan Vural'ın AB üyeliği konusunda hayli aydınlatıcı bilgiler verdiği seminerde, Magic Life'ın Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kınay, TURKAB Yönetim Kurulu üyesi Talha Çamaş, Turizm Bakanlığı AB Çalışma Grubu sorumlusu Hasan Kocatürk, TYD Başkanı Tavit Köletavitoğlu'nu da dinledik.Seminerde ayrıca turizm konusunda Avrupalı iki uzman vardı.AB politikaları uzmanı, Avrupa Seyahat Politikası Gazetesi yazarı Nick Markson ile Orta ve Doğu Avrupa uzmanı Robert Nemeskeri.Her ikisi bize hem Avrupa'nın turizm politikaları, hem turizm hareketleriyle ilgili bilgi verdiler.Oldukça faydalı ama teknik bilgiler.İşte itirazım bu noktada.Çünkü seminerde, birkaç kişi dışında bu uzmanların bilgilerinden kimin yararlanabileceğini kestiremedim.Kanımca, seminere gelen Turizm Bakanı Mustafa Taşar, yanında bu uzmanların bilgilerinden yararlanacak bir ekip getirmeliydi.Avrupa'daki uygulamalar hakkında sorular soran, not tutan bir ekip.Bir de, TURKAB'ın davetlileri arasında AB ve turizm konusunda ileriye dönük çalışmalar yapan akademisyenler, hatta üniversite öğrencileri olmalıydı.Bundan sonraki seminerlerde bu eksikliklerin tamamlanması dileğiyle.Clinton'a 7 bin 500 dolarlık Sultan Dairesi BUGÜN, hepimiz ABD eski Başkanı Bill Clinton'ı dinlemek üzere Çırağan Sarayı'ndayız.TABA'nın davetlisi olarak gelen Clinton, eşi Hillary ve kızı Chelsea ile birlikte İstanbul'a ilk geldiğinde Conrad Oteli'nde kalmıştı.Öğrendiğime göre, bu kez Çırağan Sarayı'nda, gecesi 7 bin 500 dolara Sultan Dairesi'nde kalıyormuş. Daha önce İspanya Kralı Juan Carlos, Ürdün Kralı Abdullah, ünlü tenor Pavarotti'nin kaldığı Sultan Dairesi'ndeki çiçekler arasında zambak yokmuş.Çünkü Clinton'ın zambaklara alerjisi varmış.Türkiye'de pek sevilen eski başkanla ilgili bir küçük sır daha.Başkan asla çikolata yemiyor.Kendisine kazara çikolata ikram etmek isteyenlere duyurulur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!