Turgut Özal felaketi

Turgut Özal’ın başbakan ve cumhurbaşkanı olarak Türkiye’nin başına gelen en büyük felaketlerden biri olduğunu düşünüyorum.Onu ikinci Atatürk olarak görenleri isyan ettirecek bir cümle yazdığımı da kuşkusuz biliyorum.Şimdi Turgut Özal dönemini A’dan Z’ye irdeleyecek değilim. Sadece bir olaya değineceğim:***Cumhurbaşkanı Özal, 1991 yılında, ABD ziyareti sırasında, Washington’da kaldığı Madison Oteli’nin lobisinde dönemin Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir’e basın mensuplarının önünde bakın ne demiş:“Şu Ermeni soykırımı meselesi fena halde can sıkmaya başladı. Türkiye olarak bu soykırımı tanısak ve bu iş sona erse daha iyi olmaz mı?”***Şu anda DYP Genel Başkan Yardımcısı olan emekli büyükelçi Nüzhet Kandemir bu cümlenin yol açtığı şaşkınlığı anlatıyor:“Etrafımızda gazeteciler vardı. Özal’ın bu sözlerini onlar da duydular. Ben hemen ‘Aman efendim bu böyle ayaküstü halledilecek bir mesele değildir. Çok iyi düşünmek ve dikkatli olmak gerekir’ dedim. Gazeteciler dahil herkes dehşet içerisinde bizi dinliyordu. Özellikle Dışişleri mensupları ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Biliyorsunuz, kendisi böyle fikirler ortaya atar ve tartışılmasını isterdi. Bu da onun gibi bir şeydi. Sonra kendisini ikna ettik ve bu fikrinden vazgeçti.” (Sefa Kaplan, Hürriyet)***Dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir cumhurbaşkanı ülkesinin haksız yere itham edildiği herhangi bir soruna bu türden bir hafiflikle yanaşmaz.Ama Turgut Özal tarih bilgi ve bilincinden yoksun olduğu için bu türden hafiflikleri her zaman yapıyordu.Örneğin, fikir idmanı olsun diye Türkiye’yi bir Türk-Kürt federasyonuna dönüştürmeyi tartışmaya açmıştı.Herhangi bir şeyi, olguyu, sorunu tartışmaya açmanın kabul edilmeyeni bir ölçüde kabul etmek anlamına geleceğini anlayacak mantıktan yoksundu.Ben Kürt olsam Özal’ın bu idman düşüncesinden sonra federasyonun mümkün olacağını düşünürdüm. Nitekim bazı Kürtler de herhangi ciddi bir irdeleme yapmadan bunun olabileceğini düşünüyorlar. Yazık değil mi?Bu türden davranışların düşünmeyle ilgisi olmayan hafiflik olduğunu bir yana bırakalım, bir ülkenin başına gelebilecek en kötü felakettir.***Turgut Özal’ın Ermeni Soykırımı iddialarının ciddiyetinden, bu iddiaların içeriğinden haberdar olmadığını düşünüyorum.1915 olayları üzerine tek bir kitap okumadığını sanıyorum. Kendileri en çok Red Kid okurlardı!Ermenilerin daha sonra yapacakları toprak ve tazminat taleplerini bir yana bırakalım, anlaşılan, bir başka halka soykırım yapmanın sonsuza kadar silinmeyecek bir utanç lekesi olduğunu da kavrayamıyordu.Bu yüzden de yaptığı ve makamına yakışmayacak hafifliklerin düşünce idmanı olduğunu sanıyordu.***Tarih bilinç ve bilgisinden yoksun bir politikanın iktidara gelmesi bir ulusun başına gelebilecek en büyük felakettir.Bunu Turgut Özal kanıtlamıştı, bayrağı devralan AKP iktidarı kanıtlamayı sürdürmektedir.