Trafikte promil hesabı yanlış

Güncelleme Tarihi:

Trafikte promil hesabı yanlış
Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2001 00:00

Beni Türk medyasındaki bazı haberlerde uzun süredir güldüren ve bilgisizlikten kaynaklanan bir gerçeği size hatırlatmakta fayda görüyorum.Alkollü bir sürücü, polis tarafından yakalandığında gazetede olsun, TV'lerde olsun alkolmetre ile ölçülen değere, örneğin 150 veya 250 promil deniliyor.Promil ‘binde bir’ anlamına gelmektedir. Dolayısıyla 250 promil % 25 anlamına gelir. Bu hesaptan yola çıkarsak, kanında 250 promil oranında alkol bulunan bir şahsın % 25 oranında alkollü olması gerekiyor. Yani damarlarında gezen sıvının dörtte birinin alkol olması! Kan dolaşımında yaklaşık 7 litre kan olduğunu düşünürsek bu insanın damarlarında 2 litreye yakın saf alkol olması gerekiyor.Ayrıca tıpta bir gerçek var ki, yaklaşık % 0.5-0.6'dan itibaren alkol komasına girilir. Bu rakam ise 5-6 promile eşittir. Yani bizim gazete ve TV'lerde söylendiği gibi 150 veya 250 promile bir insanın canlı olarak erişmesi olanak dışıdır.Birkaç gün önce Show TV'de gene bir haberde, alkollü bir sürücü gösterildi ve ölçümde 250 promil tespit edildiği söylendi. 250 promile erişebilmek için bir insanın en fazla 1 saat içerisinde 100 litre bira veya 20 litre şarap ya da 10 litre viski içmesi gerekiyor. Müsaadenizle bu da biraz zor gerçekleşir.Bu hata bence promil sözcüğünün anlamının bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Promil yüzdenin onda biridir, yani binde bir anlamına gelir. Bizim medyada 250 promil olarak yayınladıkları rakam gerçekte 2.5 promildir.İzzet HAYDIN-Mannheim-ALMANYA600 milyon meşe toprakla buluştuDOĞA, coğrafyamıza küskün. Eskisi gibi kar ve yağmur vermiyor Anadolu topraklarına. Erozyon ve çölleşme büyük tehlike oluşturmaya başladı. Topraklarımız horlanıyor, yağmalanıyor. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı'nın (TEMA) bu yılkı Erozyonla Mücadele Haftası'nın ana teması 'Toprak, Yasasını Arıyor'... Yasa çalışması ve bu yasanın çıkarılabilmesi için gerekli kamuoyu gücünü ifade eden 'Toprak Yasasını Destekliyorum İmza Kampanyası'na bugüne kadar toplanan imza sayısı 1 milyonu geçti. Bu kadar büyük imza kampanyasının toplanmasında 81 il, 389 ilçe, 86 köy ve 21 bölgede hizmet veren 575 TEMA gönüllüsünün katkısı büyük.TEMA Başkanı Hayrettin Karaca, bu konuda ‘‘Toprak Yasası'nın çıkarılması ile hedeflenen, var olmamızı sağlayan üzerinde yaşadığımız toprakların üretilemeyen bir kaynak olduğunun bilinçine varılarak, amacına uygun ve verimli kullanılmasını, dolayısıyla korunmasını sağlamaktır’’ diyor. İmzalar, parti genel başkanlarına ve TBMM Başkanı'na sunulacak.Karaca, 10 milyar meşe projesi kampanyasında bugüne kadar Orman Bakanlığı-TEMA Vakfı işbirliği ile 2001 sonbaharına kadar 60 bin hektarlık alanda 600 milyon meşenin toprakla buluştuğunu bildiriyor.Ne büyük bir çaba; farkına varıp imza veriyor muyuz?Tefsir 2002'de basılacakDİYANET İşleri Başkanlığı Protokol Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Nihat Kaya, bir okurumuzun ‘‘Diyanet'in tefsiri ne oldu?’’ başlıklı yazısı üzerine şu açıklamayı yaptı:‘‘Söz konusu yazıda başkanlığımızın başlattığı tefsir çalışmasına değinilerek, tefsir hakkında bir gelişme yaşandığına dair bilgi edinilemediği ifade edilmiştir. Başkanlığımızın 5 cildi ‘Mushaf Tertipli', 4 cildi ‘Konulu Kur'an-ı Kerim Tefsiri' olmak üzere toplam 9 ciltlik tefsir çalışması son aşamasına gelmiştir.Şöyle ki; ‘Mushaf Tertipli' 5 ciltten 3 cildi tamamlanmış olup, Din İşleri Yüksek Kurulu'nda bu ciltlerin tetkiki devam etmektedir. 2 cildi ise, 2001 Aralık ayı sonu itibarıyla adı geçen kurulun tetkikine gönderilecektir.Konulu bilgileri ihtiva eden 4 cildin ise ana materyalleri hazırlanmıştır. Bu meyanda, bir ‘Konulu Kur'an-ı Kerim Tefsiri Örnek Fasikülü' hazırlanmış; görüşleri alınmak üzere sahalarında uzman bilim adamlarına gönderilmiştir. Bu görüşler periyodik aralıklarla başkanlığımıza intikal etmektedir. Bunlar tamamlandıktan sonra bilim adamlarından gelen görüşler de dikkate alınarak gerekli yeni düzenlemeler yapılacaktır. 2001 yılı içerisinde bu tefsirden tamamlanmış olan ciltler 2002 yılı içerisinde basılarak halkımızın istifadesine sunulacaktır. Diğer ciltlerin ise periyodik aralıklarla basımı devam edecektir.’’Esnaf ağalarıŞUBAT krizi patladığında Anadolu esnaf ve sanatkárı sokaklara döküldü. Esnaf yöneticileri nedense suskun kaldı. Öne geçemediler.Geçen hafta görüldü ki, akılları başlarına geldi ve sayfa sayfa ilanlar vererek, esnafın sorunlarına vakıf olduklarını göstermek istediler. Bu arada sokağa dökülmekle de hükümeti de tehdit ettiler. Geçen hafta Star'dan Mustafa Mutlu'nun programında, Esnaf ve Sanatkárlar Kredi Kooperatifleri Genel Başkanı Suat Yalkın'ın söylediklerine, Trabzon Esnaf Birliği Başkanı Halil İbrahim Kafaoğlu dayanamayarak ibret verici şu konuşmayı yaptı:‘‘Esas bizim büyük hatalarımız var. Esnafın yakasını, devlet kadar esnaf yöneticileri de bırakmalıdır. Biz % 45'le aldığımız krediyi esnafa % 70'le verdik. Biz önce kendimize bakalım. Biz Trabzon olarak esnafa kredi verirken % 5 blokaj kesiyoruz, Suat Yalkın neden % 10 kesiyor? Suat Bey söylesin’’Yanıtı var mı?‘Cumhuriyet' geliniCUMHURİYET, bir mensubunu daha kaybetti. Berin Nadi önceki gece tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde vefat etti. Atatürk devrimlerine kendisini adamış bir Osmanlı kadınıydı. 91 yaşına kadar gazetelerin tüm sorunlarıyla ilgiliydi. 'Patroniçe' sözcüğünden hiç hoşlanmaz, çalışanlarla her zaman iç içe olmayı yeğlerdi. ‘‘Onlar benim evlatlarım’’ derdi. Bizler de ‘‘Cumhuriyet'in gelini’’ derdik kendisine.Şair Celal Sahir Erozan'ın kızı olan Berin Nadi'ye 'Rukiye' göbek adını, Cumhuriyet'in öncü kadını Halide Edip Adıvar koymuştu. Atatürk ilke ve devrimlerinin ödün vermez bir savunucusu olan Nadir Nadi'nin eşiydi. Nadir'in vefatından sonra Cumhuriyet Gazetesi'nin imtiyaz sahipliğini üstenmişti. 1991'de Cumhuriyet'te yaşanan istifa depremi nedeniyle çok sıkıntılı günler geçirmişti. Bunun üzerine hisselerini kurulan Cumhuriyet Vakfı'na başlayarak gazetenin yayınını sürdürmesini sağlıyordu.Vakıf senedinde şu maddeyi koydurmuştu:‘‘Cumhuriyet, Atatürk devrim ve ilkelerinin açtığı 'aydınlanma' yolunda aklın bağnazlıktan, bilimin dinden bağımsızlaşması, laiklik ilkelerinin toplumca benimsenmesi için çaba gösterecektir.’’Şirket, vakfa dönüşürken emaneti İlhan Selçuk ve arkadaşlarına bırakıyordu.Gazetelerin yaşamı insan yaşamına benzer. İnişi-çıkışı vardır. Cumhuriyet'in de iyi günü oldu, kötü günü oldu.Cumhuriyet'le yaşıt Cumhuriyet Gazetesi'nde yeni bir dönem başlıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!