Toskana’dan gelen ses bizi büyüledi

Güncelleme Tarihi:

Toskana’dan gelen ses bizi büyüledi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2002 02:06

İtalya'nın Toskana (Toscana) bölgesi doğal ve tarihi mirasıyla dünyanın en çok rağbet gören, ‘‘moda’’ yerlerinden biri. İşte tenor Andrea Bocelli de bu bölgede doğmuş olağanüstü bir ses. Hukuk okuyup sonra Franco Corelli gibi üstadlardan ders alarak kendini yetiştirmiş.

Hem klasik müzik hem de popla uğraşıyor. Son albümü Cieli Di Toscana (Toskana Semaları), Türkiye'de yabancı albüm listesinin başında.

Tenor Andrea Bocelli'nin muhteşem bir sesi var. Bu ses Bocelli'yi müzik sahnesinde ayrı bir yere koydu. Kariyeri hem popüler hem de klasik müzik dünyalarına kadar uzandı. ‘‘Cieli Di Toscana’’ ile hem tam anlamıyla klasik olmayan hem de listelerdeki diğer ‘‘hafif’’ pop parçalarına benzemeyen bir müzik ortaya koydu.

Andrea İtalya'nın Toscana bölgesinde, antik şehir Pisa'ya çok uzak olmayan Lajatico'da doğdu. Kendisini bir Toskanalı, hatta ‘‘kırsal kesimin bir parçası’’ olarak tanımlıyor. Operaya 70'li yıllarda ilgi duymaya başladı. Pisa Üniversitesi'nde hukuk okudu, ama avukatlık mesleğinde fazla kalmadı. Birçok maestrodan, bu arada Franco Corelli'den ders alarak müzik hayatına atıldı. San Remo Müzik Festivali'nde birinci olarak büyük bir zafer kazandı. Seslendirdiği ‘‘Il Mare Calmo Della Sera’’ parçası onu herkese tanıttı. Ardından ilk albümü ‘‘Il Mare Calmo Della Sera’’ ve peşinden de ‘‘Bocelli...’’ geldi.

1996 ve 97 yıllarında ‘‘Romanza’’ bütün dünyada büyük olay yarattı. Popüler parçalarının bir araya geldiği albüm önce Avrupa'da daha sonra Anglosakson dünyasında listeleri alt üst etti. Albümün satış rakamı 15 milyona kadar yükseldi.

Daha sonra iki klasik albüm yayınladı. Popüler aryalar ve Napoli şarkıları içeren ‘‘Viaggio Italiano’’dan bir yıl sonra 1998'de ‘‘Aria’’yı yaptı. 1999'da ‘‘Sogno’’ albümüyle pop dünyasına döndü. Amerika'da da ismini duyurdu. Celine Dion ile Oscar ve Grammy ödül törenlerinde sahneye çıktı. Öyle bir başarı kazandı ki Amerikan medyası uyandırdığı ilgiye ‘‘Bocellimania’’ (Bocelli tutkusu) gibi bir ad taktı.

GUINESS REKORLAR KİTABINDA

1999'daki ‘‘Sacred Arias’’ ise Andrea'nın bugüne kadar yaptığı en başarılı klasik albüm oldu. Bir klasik solo albüm için ‘‘tüm zamanların en çok satan albümü’’ ünvanını kazandı, Guiness Rekorlar Kitabı'na girdi. Vatikan için 2000 yılının gelişini kutlamak amacıyla yeni bir ilahi yorumladı. Ardından Eyfel Kulesi'nde bir konser verdi. Özgürlük Heykeli'nin ayağında konser veren ilk sanatçı oldu. Temmuz ayında Rotterdam Limanı'nda Euro 2000 turnuvasında ve ardından Sydney Olimpiyatları'nda konser verdi.

2000'de ayrıca Andrea'nın dördüncü albümü olan ‘‘Verdi’’ çıktı. Peşinden de ilk tam anlamıyla opera albümü olan ‘‘La Boheme’’ yayınlandı. Zubin Mehta ve İsrail Filarmoni Orkestrası'yla çalışan Bocelli albümün kayıtlarında Barbara Fritolli ile tüm zamanların en çok satan opera albümüne imza attı. 2001'de ‘‘Verdi Requiem’’ isimli başka bir eseri yayınlandı. Kirov Orkestrası'yla yapılan albümde soprano Renee Fleming, mezzo Olga Borodina ve Ildebrando D'Arcangelo yer aldı.

Yaptığım en iyi pop albümü

Andrea Bocelli, yeni albümü ‘‘Cieli Di Toscana’’ ile pop müziğe geri döndü. Kendisinin tabiriyle şimdiye kadar yaptığı en iyi pop albümü bu: ‘‘Çok şanslıydım, sesimin karakterini anlayan şarkı yazarlarını bulabildik. O kadar çok iyi parçamız var ki dışarda bırakacağımız şarkıyı seçmekte zorlandık.’’ Albümde farklı müzikal stillere sahip Mauro Malavasi, Celso Valli, Brian Rawling'in prodüksiyon teknikleri kullanılmış. Mauro Malavasi, Romanza ve Sogno'nun da yapımcısı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!