TOBB: Programda hedeflere yaklaşılıyor

Güncelleme Tarihi:

TOBB: Programda hedeflere yaklaşılıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 06, 2003 00:00

TOBB BaÅŸkanı Rifat HisarcıklıoÄŸlu, ekonomik göstergelerdeki düzelmenin, uygulanan ekonomik programın hedeflerine yaklaşıldığını gösterdiÄŸini söyledi. Buna karşın HisarcıklıoÄŸlu, ekonominin henüz saÄŸlam temellere oturtulmadığının da altını çizdi.KahramanmaraÅŸ Sütçü Ä°mam Ãœniversitesi'nin 2003-2004 eÄŸitim ve öğretim yılı açılış törenine konuk olan HisarcıklıoÄŸlu, ''Türkiye Ekonomisi Ãœzerinde Genel Bir DeÄŸerlendirme'' konulu ilk dersi verdi.  Uygulanmasına devam eden ekonomik programın temel hedeflerinin, güven ortamı tesis ederek enflasyonu kalıcı ÅŸekilde düşürmek, kamu borç stokunu azaltmak ve sürdürülebilir bir büyüme saÄŸlamak olduÄŸunu ifade eden HisarcıklıoÄŸlu, bu hedeflerin gerçekleÅŸtirilmesi yolunda önemli baÅŸarılar elde edildiÄŸini kaydetti.      HisarcıklıoÄŸlu, uygulanan ekonomik programla Türkiye ekonomisinde bir yapısal deÄŸiÅŸim gerçekleÅŸtirilmeye çalışıldığını vurgulayarak, ekonomide saÄŸlanan olumlu geliÅŸmeleri gözler önüne seren ekonomik göstergelere iliÅŸkin örnekler verdi.  Büyüme, dış ticaret, enflasyon ve yatırıma iliÅŸkin olumlu göstergelerin sürdürülmesi için temkinli olunması gerektiÄŸini vurgulayan HisarcıklıoÄŸlu, ÅŸunları ifade etti:  ''2003 yılı için belirlenen yüzde 20'lik enflasyon hedefine rahatlıkla ulaşılabilir. Düşüşün devam etmesi durumunda 2005 yılında artık tek haneli enflasyon rakamlarına ulaÅŸacağımız tahmin ediliyor. Bu hedefe ulaÅŸmak için gelirler ve kamu mali politikalarındaki disiplinden taviz verilmemesi zorunludur.''       ''DENÄ°ZÄ° GEÇERÄ°Z AMA DEREDE BOÄžULURUZ''  HisarcıklıoÄŸlu, ekonomik programın baÅŸarıya ulaÅŸmasının ancak kamu mali disiplini ile olanaklı olduÄŸuna dikkati çekti.      Türkiye'de son 30 yılda uygulanan 11 ekonomik programın tümünün kamunun mali disiplinden sapması sonucu baÅŸarısız olduÄŸunu savunan HisarcıklıoÄŸlu, sözlerini şöyle sürdürdü:  ''Özetlemek gerekirse uygulanan ekonomik programla öngörülen hedeflere yaklaşılmıştır. Ancak, nihai hedef olan sürdürülebilir kalkınmaya en büyük tehdit de yine siyasi iradeden gelmektedir.     Ekonomik göstergelerdeki düzelmelere raÄŸmen, kamudaki bu savurgan ve ısrafçı yapı olduÄŸu gibi ortada durduÄŸu müddetçe kaderimiz, Åžubat ayındaki ilk havalara aldanıp çiçek açan aÄŸaçların akibetine döner. Denizi geçeriz ama derede boÄŸuluruz.''       EKONOMÄ°DE DURUM HisarcıklıoÄŸlu, Türkiye ekonomisinin herkesin bildiÄŸi gibi henüz saÄŸlam temeller üzerine oturtulmamış olduÄŸunu savundu.  Herhangi bir yönetim zaafı ya da siyasi istikrarsızlık sonucu, 'borçların çevrilebilirliÄŸine' iliÅŸkin beklentilerin bozulabileceÄŸini, bunun vahim sonuçlara yol açacağını savunan HisarcıklıoÄŸlu, ÅŸunları anlattı:   ''Piyasalarda istikrarın kaybolması, kriz yaÅŸanacağı beklentilerine, belirsizliklerin artmasına ve mali piyasalarda risk priminin dolayısıyla da reel faizlerin yükselmesine ve borçlanma vadelerinin kısalmasına yol açar. Bu yolun sonu, uygulanan ekonomik programın iflas etmesi ve daha kötü ÅŸartlarda ve maliyeti daha fazla olacak yeni bir istikrar programının gelmesi demektir.  Ãœlkemizde yapılması gereken, yatırımların önündeki temel engel olan yüksek enflasyonla mücadele, sıkı maliye politikalarının samimiyetle uygulanması ve verimlilik artışını saÄŸlayacak yapısal dönüşümlerin saÄŸlanmasıdır.''  Kamu yönetiminde ÅŸeffaflık, hesap verilebilirlik, yolsuzlukların önlenmesi, hukukun üstünlüğü ve siyasi istikrarın tesisinin, sürdürülebilir kalkınma için zorunlu olduÄŸuna iÅŸaret eden HisarcıklıoÄŸlu, ''Türe, hepinizin bildiÄŸi gibi bu alanlarda oldukça yetersizdir ve bu düzeltilmedikçe kalıcı bir büyüme olanaksızdır'' dedi.  HisarcıklıoÄŸlu, büyümenin önemli bir koÅŸulunun da verimlilik artışı olduÄŸunu anlatırken, Türkiye'nin eÄŸitime ve teknoloji üretimine gerekli önemi vermediÄŸi sürece uzun vadede kaybetmeye mahkum olduÄŸunu vurguladı.      Yaptıkları bir araÅŸtırmanın yalnızca verimsizlik ve israf sonucu son 10 yılda Türkiye'nin 195 milyar dolar kaynak kaybına uÄŸradığını ortaya koyduÄŸunu belirten HisarcıklıoÄŸlu, ''Bu, aÅŸağı yukarı bugünkü gayrisafi milli hasılamız kadar bir deÄŸerin israf edildiÄŸi anlamına gelir, bu bir anlamda devlete ihanettir'' diye konuÅŸtu.       ''YOLSUZLUÄžUN MALÄ°YETÄ° EN AZ 40 MÄ°LYAR DOLAR''  HisarcıklıoÄŸlu, Türkiye'nin israf yanında yolsuzluklarla da önemli kaynak kaybına uÄŸratıldığını vurguladı.  ''Yalnızca mali sistemde kaynaklanan yolsuzlukların bizlere yüklediÄŸi maliyet en azından 40 milyar dolardır. Åžimdiye kadar daha 1 milyar dolar dahi tahsil edilememiÅŸtir'' diyen HisarcıklıoÄŸlu, yolsuzlukların oluÅŸmasının nedeninin kamu kesiminin hesap verebilir ve ÅŸeffaf olmaması olduÄŸunu bildirdi.     HisarcıklıoÄŸlu, Türkiye'nin kaynakların heba olmasına yol açan yolsuzluk çıkmazından kurtarılması için kamuyu müsrif yapan ve yolsuzlukları doÄŸuran ekonomik, idari ve siyasi yapının kesin olarak ve radikal bir biçimde deÄŸiÅŸtirilmesinin zorunlu olduÄŸuna dikkati çekti.  Lozan anlaÅŸması ile Osmanlı borçlarının yüzde 67'sinin Türkiye Cumhuriyeti'ne devredildiÄŸini anımsatan HisarcıklıoÄŸlu, şöyle devam etti:  ''Borcun büyüklüğü ve savaÅŸtan çıkan Türk devletinin harap hali düşünülerek, borcun 99 yılda ödenmesi öngörülmüştü. DoÄŸru dürüst sanayisi olmayan Türkiye Cumhuriyeti bu borcu 1954 yılında ödedi. Ãœstelik aynı zamanda sanayileÅŸme hamlesi de baÅŸlatabildi. Bu baÅŸarıda şüphesiz, dedelerimizin israfı vatana ihanetle eÅŸdeÄŸer gören tutumunun büyük rolü vardı.''      HisarcıklıoÄŸlu konuÅŸmasını, salondaki öğrencilere gelecekteki iÅŸ yaÅŸamlarına iliÅŸkin önerilerde bulunarak tamamladı.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!