Başbakan Bülent Ecevit: Yasalarda bulunan düzenlemelen teknolojik gelişmelerin gerisinde kaldı. Bu konudaki yaptırımlar olabildiğince etkin konuma getirilecek. Yasal hazırlıklar başladı.Başbakan Ecevit, yasadışı yollardan telefon dinleyenlere ve bu konuşmaları yayınlayanlara ağır cezalar verileceğini açıkladı.Bu konudaki yasal düzenlemelerin yetersiz olduğunu belirten Ecevit, yaptırımların etkinleşmesi için hazırlık yapıldığını söyledi.BAŞBAKAN Bülent Ecevit, yasa dışı yollardan telefon konuşmalarının dinlenmesi ve bu konuşmaların basında yayınlanması konusunda hukuk sistemi içindeki yaptırımların ağırlaştırılması için yasal hazırlıklar yapıldığını açıkladı.Ecevit, mevcut yasalarda bu konuda düzenlemeler bulunduğunu, ancak düzenlemelerin günümüzde yetersiz kaldığını belirtti. Bu konudaki yaptırımların ‘olabildiğince etkin konuma getirilmesi gerektiğini’ söyledi.Ecevit, bu konudaki açıklamasını dün Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin Ankara temsilcilerine verdiği mülakat sırasında bir soru üzerine yaptı. Başbakan'a bu konuda yöneltilen soru ve kendisinin yanıtı şöyle:Telefon dinleme konusu son dönemde yine sıkıntı yarattı. Hukuka aykırı yöntemlerle dinlemelerin, konuşmaların metinleri TV ve gazetelerde de yayımlanabiliyor. Yakın zamanda bunun yine bazı örnekleri görüldü. Bu duruma bir son verilmesi, hukuk sistemi açısından bir caydırıcılık yaratılması için yasal bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz ?Yasal düzenlemeler zaten var da, yetersiz olduğu, daha doğrusu teknolojideki gelişmenin gerisinde kaldığı görülüyor. Bugün bütün dünyada ileri ölçüde bir saydamlık süreci var. Tabii bu saydamlık süreci içinde telefon konuşmalarını dinlemek çok kolaylaşmış oluyor. Onun için bu konudaki yaptırımları olabildiğince daha etkin duruma getirmemiz lazım. Bu konuda yasal hazırlıklar üzerinde çalışılıyor.Baraj tartışması ekonomide popülizm getirirBen barajın düşürülmesi konusunda kimseye birşey söylemedim. O yanlış bir
haber. Şu sırada seçimden bahsetmenin ekonomik açıdan ciddi sakıncalar doğuracağına inanıyorum. Çok hassas bir süreç başladı, olumlu sonuçlar verebilecek bir süreç başladı.
Seçim sisteminden filan ağırlıklı bir ÅŸekilde bahsedilirse, ÅŸu aÅŸamada ortam öylesine deÄŸiÅŸebilir ki, bir takım popülist önlemler ortaya çıkabilir ve istikrar programı iÅŸlemez hale gelebilir. Onun için bu konu üzerinde ÅŸimdilik durulmaması gerektiÄŸi düşüncesindeyim. Kıbrıs’ta özveride bulunmak mümkün deÄŸilKıbrıs'la ilgili Türkiye'de bazı çevrelerden çok tatsız bir takım görüşler geliyor. Özellikle son günlerde Kıbrıs konusunda teslimiyetçi havaya giren çevreler seslerini yükseltmeye baÅŸladı. Oysa Kıbrıs bizim herhangi bir ÅŸekilde ödün vermemize yol açabilecek konu deÄŸil. Türkiye'nin bir anlamda ayrılmaz bir parçası. Bu konuda bir özveride bulunmamız mümkün deÄŸil, ama çok olmayacak ÅŸeyler söyleniyor. Kuzey ve Güney bütünleÅŸirse, Kıbrıs Türkleri buna razı olursa hemen arkasından Kuzeye bir akın baÅŸlayacaktır. Evleri iÅŸgala kalkışacaklardır. Bu bir kehanet deÄŸildir, en yetkili ağızlardan Güney Kıbrıs'ta bunlar ifade ediliyor. Ayrıca, Kuzey'deki evlerine dönmek için Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi'nde dava açıyorlar. BAZI YAZARLAR SIRPLARI UNUTTUYakın geçmiÅŸte Kıbrıslı Rumlar'ın Türkler'e karşı nasıl soykırım uyguladığını söylediÄŸimde, buna acayip tepkiler geliyor. ÖrneÄŸin bir yazar diyor ki, ‘Bu çaÄŸda Avrupa’da soykırım olur mu?' Bu arkadaşımız herhalde ÅŸunu unutuyor: Daha birkaç gün önce insanlık tarihinin en ağır soykırımlarından biri Sırp militanlar tarafından uygulandı ve uygar dünya tedbir almak zorunda kaldı. Rumlar'ın AB'ye girmesi Türkler için, Türkiye açısından, Kıbrıs Türkleri açısından çok ciddi bir durum ve tehlike yaratıyor. HerÅŸeyden önce Kıbrıs'ta 2 ayrı devlet olduÄŸu gerçeÄŸinin kabul edilmesi gerekir. Yakın geçmiÅŸte Türklere yönelen soykırım olaylarının da hafife alınmaması, hatırlarda canlandırılması gerekir.AB’ye üyelikleri çeliÅŸkiliBaÅŸbakan Ecevit, CIA eski baÅŸkanlarından James Woolsey'nin Kıbrıs Rum Yönetimi'nin uluslararası terörle baÄŸlantıları olduÄŸu yolundaki görüşlerini deÄŸerlendirirken, ‘teröre bulaÅŸmış bir yönetimin AB’ye tam üye olarak alınmasının ciddi bir çeliÅŸki taşıdığını' belirtti. Ecevit, ‘‘Kaldı ki, Sırp militanları o terörist eylemlerini, soykırımlarını yaparlarken kendilerini en çok destekleyenler arasında Kıbrıs Rum Yönetimi'nin bulunduÄŸu biliniyordu’’ diye konuÅŸtu. Mumcu'nun düzeyine inmem Mesut Bey de ciddiye almazANAP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Erkan Mumcu'nun sizinle ilgili deÄŸerlendirmesini nasıl karşılıyorsunuz?DeÄŸerlendirme fazla iyimser bir tabir. Yalnız Erkan Mumcu'dan deÄŸil, baÅŸka bazı ANAP'lılardan da son zamanlarda bize bir takım çok haksız ve koalisyon adabıyla baÄŸdaÅŸmayan sesler geliyordu. Ama biz bunlara ses çıkarmadık, ÅŸimdi de çıkarmıyorum. Genelde ANAP ile iliÅŸkilerimiz iyi. ANAP'ın kendi içinde bir takım sorunlar var. Bazı çevrelerde belki de o sorunları DSP'ye yüklenerek aÅŸabiliriz düşüncesi gerekmiÅŸ olabilir. Tabii bu geçerli bir çözüm deÄŸil. Sayın Mesut Yılmaz ile iliÅŸkilerimiz iyi. Genellikle bir sorunumuz yok iliÅŸkilerimiz bakımından, ama ANAP'ın kendi içinde bir takım sorunlar olduÄŸu anlaşılıyor. Bunların çözümlerine de biz bir katkıda bulunamayız. Erkan Mumcu'nun sözleri bütün gazetelerde yer aldı. Efendim, ÅŸimdi bir polemiÄŸe girmek istemiyorum, kusura bakmayın. Hiç polemiÄŸe girmedim ÅŸimdiye kadar koalisyon ortaklarıyla. Sayın Mumcu'nun söylediklerinin de ciddiye alınacak tarafı yok. Buna birÅŸey eklemek istemiyorum.Mumcu, ‘Kalkınmanın köyden baÅŸlayacağını söyleyen bir baÅŸbakan deÄŸil 21’inci yüzyıl, 19'uncu yüzyılı bile anlamamıştır. Bunu söyleyenler yalan söylüyorlar, utanmıyorlar' diyor.Öyle bir düzeyde bir eleÅŸtiriye geçti ki Sayın Mumcu, ben o düzeye inip de kendisiyle polemiÄŸe giremem.Mesut Bey bu sözlerden dolayı sizi arayıp, herhangi bir ÅŸekilde gönlünüzü aldı mı?Hayır, dediÄŸim gibi bu konuyla ilgili olarak fazla birÅŸey söylemek istemiyorum. Sabah bir konuÅŸma oldu mu Mesut Bey ile aranızda.Hayır. Onun da ciddiye alacağını sanmıyorum.Â
button