Teknokrat değil demokrat lazım

Güncelleme Tarihi:

Teknokrat değil demokrat lazım
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2001 00:00

Bu memlekette çözümü ‘‘teknokratlar hükümeti’’nde aramak, aklın alacağı şey değil. Çünkü sonuçta bu ülkenin teknokratı da bu ülkeden. Zaten bu kabinede de bir sürü ‘‘teknokrat’’ var. Mesela, Tansu Çiller aslında bir teknokrat değil mi?Önemli olan kimin kabinede olduğu değil. Önemli olan sistem. Bugün sistem bozuk. Halka hesap vermedikten sonra ha teknokrat olmuş, ha hipokrat olmuş ne fark eder. İlle ‘‘krat’’ olacaksa ‘‘demokrat’’ ol.Halka kulak ver. Ne diyor dinle!Hatta o demeden hisset. İşte Başbakan. Dün çıkıp konuşuyor, ‘‘Kabinede revizyon yapmayacağım’’ diye.Bunun adı ‘‘devlet adamlığı’’ mı?Halkla, seni seçenle inatlaşma ne zamandan beri siyaset, ne zamandan beri devlet adamlığı, ne zamandan beri adamlık!Revizyon yokmuş.Komple revizyon, hatta rektifiye ve dahi ‘‘segman attırma’’ ihtiyacı uzaktan görünüyor, Başbakan ‘‘Revizyon yok’’ diyor. Güüüüm. Dolar tavanda. Revizyon yok ha!Öksüz'e, Gökalp'e, Durmuş'a, Önal'a katlanmaya devam ha!4 ay önce bu değişiklikler yapılsa bugün ülkenin sorunları yarı yarıya azalmış olacaktı. Ama inadım inat. Bu kişi ve bunun şimdi emekli olmuş arkadaşı, aynı bu inatla ülkeyi 12 Eylül'e ve batağa götürdüler. Şimdi bir kez daha aynı yoldayız. Ben buna yanıyorum. Bir teselli; neyse ki Öksüz dün gönderildi.Türkiye'nin dünya ticaretinde itibarı kalmıyorBu köşede dün yer alan, dünyanın en büyük dedektiflik kuruluşunun Uzan Ailesi'nin servetinin peşine düştüğü yolundaki haber iş dünyasına bomba gibi düştü. Sabah saatlerinde arayan bir işadamı, ‘‘Son bir iki haftadır bunu biz de duymuştuk, ama doğrusu bunun yazılabileceğine pek ihtimal vermiyorduk. Elinize sağlık, Türkiye'ye hizmet etmişsiniz’’ dedi. Bir bankacı ise ‘‘Helal olsun. Bomba. Bomba. Bomba. Bazıları köpeksiz köyde değneksiz gezmeye alışmışlardı. İlk defa böyle bir şey oluyor. Türkiye'nin gündemi değişecek’’ diye konuştu. Derdim, Türkiye'nin gündemini değiştirmek değil. Önemli olan ‘‘Türkiye'nin saygınlığını’’ korumak. Çünkü Uzan Ailesi ile Motorola ve Nokia arasındaki bu büyük sorun, Türkiye'nin dış itibarını zedeliyor.Bırakın olayın iki ülke ilişkilerini zedelemesini, yabancı yatırımcıların gözünde Türkiye'yi ‘‘korsan işadamlarının ülkesi’’ konumuna getiriyor. Türkiye'de 2 milyar dolar kaybeden bir Amerikan şirketinin başkanının, Amerikan iş çevrelerinde, uluslararası iş çevrelerinde Türkiye hakkında ne gibi yorumlarda bulunabileceğini herhalde tahmin ediyorsunuz. Motorola Başkanı, birlikte golf oynadığı General Electric Başkanı'na Türkiye'de yatırım konusunda ne tavsiye eder sizce? Bütün dünya ticari dengeler üzerine otururken, 2 milyar dolarlık bir kazık Türkiye'ye kaç milyar dolara patlar?Bir diplomasi uzmanı, ‘‘Yarın Bush, Türkiye'ye gelse, gündemindeki 1. madde bu 2 milyar dolar olur’’ dedi dün. Tam öyle olur. Türkiye'nin yabancı yatırımcılara çağrı üstüne çağrı yaptığı ve tek bir ‘‘kör dolara’’ bile takla attığı bugünlerde Türkiye'nin ticari itibarı, Türk insanının da itibarı. Her biri 50 milyon dolar eden yatlardan aile ferdi başına bir tane alıp Bodrum'da yan yana demirleyenlerin, Türkiye'nin itibarını iki paralık etmesine isyan ediyorum.Azınlık hakkı bir yana çoğunluğunki korunamıyorMOTOROLA, Uzanlar konusunda son derece kararlı. 2 milyar dolar, Türkiye hariç her yerde büyük para. Biz ‘‘hırsıza uğursuza’’ alışık olduğumuz ve götüren en az 500 milyon dolar götürdüğü için kulağımız bu rakamlara dolgun ama Sırpların, Miloseviç'i 1.2 milyar dolara sattığını düşünürseniz 2 milyar doların ne demek olduğunu daha iyi anlarsınız. Motorola bu parayı almak istiyor. ABD firması bu iş için Türkiye'de ‘‘Pekin&Pekin’’ avukatlık firmasıyla anlaştı. Bugün itibarıyla da Motorola'nın ABD'deki hukuk müşavirleri Türkiye'ye gelip görüşmelere başlıyorlar. Siz bu satırları okurken, Motorola'nın avukatları, Pekin&Pekin'in bürosunda bu konuda toplantı halinde olacaklar. İlk hedefleri paradan önce, cumartesi günü bahsettiğim ‘‘hileli sermaye artırımı’’ operasyonunu durdurmak. Cumartesi yazdım, hatırlatayım: Motorola, 2 milyar dolar alacağına karşılık Telsim'in yüzde 60 hissesini elinde tutuyordu. Ancak Uzanlar, Ankara'da Esenboğa yolu üzerinde bir köyde yaptıkları ‘‘gizli’’ genel kurulda sermaye artırımı kararı aldılar. Motorola bu karardan haberdar olmadığı için sermaye artırımına katılamadı ve bir anda Uzanlar şirketin çoğunluğunu ele geçirirken Motorola'nın ‘‘yüzde 60’’ olan hissesi ‘‘yüzde 22’’ye düştü. Motorola ilk olarak ‘‘hileli’’ diye nitelediği bu genel kurulun iptalini istiyor. Şirket ortaklarının hukuki hakları giderek daha önem kazanır, bırakın Motorola gibi elindeki çoğunluk katakulli ile alınan şirketleri, şirketlerdeki azınlık haklarının korunması gibi konular Avrupa Birliği tarafından karara bağlanır ve müktesebatta yerini alırken Motorola'nın uğrayacağı kayıp, Türkiye'yi uluslararası ticarette giderek daha büyük ‘‘dışlanmışlığa’’ itebilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!