Tedbiri elden bırakmayacaksın...

BU sefer de; kar yağışı karşısında yeterli tedbir alınması sanki bana tuhaf geldi.Olmaması gereken bir şey olmuş gibi.Ben size söyleyeyim; yeryüzünde hiçbir kar yağışı bu denli görkemli karşılanamazdı.Televizyonlar atmosferden canlı yayın yaptılar.Muhabirler ‘‘olay yerinde’’ yerlerini almışlardı. Yüksek binalar, çatılar, duvarların üstü, bacaların tepesi muhabir doluydu.Karı bekliyorlardı.Demek ki canlı yayında karı kim önce görse, o kadar iyi.Meteorolojinin verdiği ‘‘kar yağışının başlama saati’’ yaklaştıkça, spikerler heyecanlıydı:‘‘Şimdi en yüksek noktada, Çamlıca fırınının bacasındaki arkadaşımıza bağlanıyoruz... Levent başladı mı?..’’‘‘Henüz değil, geri sayım başladı...’’ ‘‘Üç... İki... Bir... Sıfır...’’‘‘Yağdı sayın seyirciler...’’Yani NASA'nın uydu fırlatması bu kadar canlı değildi.* * *Bir önceki karda az daha koltuğundan olacaktı; Vali hakikaten çok güzel ‘‘tedbir’’ aldı.Daha kar yağışını duyar duymaz Belediye Başkanı'na koştu. Belediye Başkanı da Vali'ye koştuğu için birbirlerini bulamadılar.Ama tedbir yerini bulmuştu:Bütün okullar tatil, bütün üniversiteler tatil, bütün gemi-uçak seferleri tatil, işyerlerinin çoğu tatil, İMKB bile biraz erken tatil...Herkesi eve kapattıktan sonra, 5 bin personel, 500 ağır makine.Harcanan para; 50 trilyon.‘‘Bu kadar -tedbir- de fazla’’ demeyin.Napalm bombası değil, kar yağacak.Ankara'da yaşayan birisi olarak, ilk akşam zavallı İstanbul'da kar kalınlığının belki de 2.5 metre olduğunu düşündüğümde haber geldi:7 santim...* * *Olsun... Bu sefer de; meteorolojinin doğru rapor vermesi, Vali'nin ve Belediye'nin zamanında tedbir alması, vatandaşların ise tedbirlere az da olsa uyması bana tuhaf geliyor.Nasıl oldu bu iş?Bilemeyiz...