Tecavüze uğradığım için utanmıyorum, yapan utansın

Tecavüz inanılmaz bir acı, inanılmaz bir işkence. Daha da inanılmazı ise canımızı korumakla görevli emniyet merkezinde tecavüze uğramak. ‘Tecavüz Kurultayı’nda konuşan Mardinli Kamile, ‘‘Utanmıyorum. Bunu yapanlar utansın’’ diyor.

GÖZALTINDA cinsel taciz ve tecavüze uğradığını öne süren kadınlar, ‘Tecavüz Kurultayı’nda konuştu. Mardin Nusaybin'de tecavüze uğradığını öne süren Kamile Çiğici, ‘‘Tecavüze uğradığım için utanmıyorum. Asıl bunu yapanlar utansın’’ dedi. Adını açıklamak istemeyen, yüzünü de eşarpla kapatan bir kadın ise ‘‘İnşallah bir gün yüzümü açıp karşınıza çıkacağım. Kendimde o cesareti bulacağım’’ diye konuştu.

Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Girişim Platformu tarafından düzenlenen, siyasi partilerin, derneklerin, vakıfların, sanatçıların, gazetecilerin destek verdiği, 2 gün sürecek uluslararası kurultay, Muammer Karaca Tiyatrosu'nda başladı. Kurultayda, gözaltında tecavüze uğradığı öne sürülen, 31 Mayıs 1999 tarihinde yaşamını yitiren Hanım Baran için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

İNTİHARA KALKIŞTIM

Adını açıklamayan, yüzünü eşarpla gizleyen bir kadın ise gözaltına alındığı ve Kürt olduğu için tecavüze uğradığını söyledi. Doğu’dan geldiğini söyleyen kadın, ‘‘Önemli olan insanın benliğidir, yaşadıklarıdır. Yaşadıklarım benim için hayat okulu oldu. Karakola bir işim düşmüştü. Bir devlet görevlisi bana göz koydu. Devamlı telefonlar, tehditler gelmeye başladı. ‘Niye kadınlarla konuşup, onları bilinçlendirmeye çalışıyor muşum?' Sonunda tecavüze uğradım. Bu yüzden, intihara kalkıştım. Ama sonra bunun çare olmadığını gördüm. Asıl onlar utansın. Birgün gelecek, yüzümdeki bu eşarbı da atacağım’’ diye konuştu.

Gözaltında tecavüz kurultayı

En büyük destek kocamdan geldi

Nusaybin Özel Tim Karakolu’nda tecavüze uğradığı, Mardin Ağır Ceza Mahkemesi iddianamesinde yer alan ve ilk duruşması 31 Mayıs'ta görülen Kamile Çiğici de yaşadıklarını şöyle anlattı:

‘‘Gözaltında tecavüze uğradım, çeşitli işkencelere maruz kaldım. Tek suçum Kürt olmaktı. Kürt olmakla gurur duyuyorum. Tecavüze uğradım için de utanmıyorum. Asıl onlar, o şerefsizler utansın. Benim en büyük desteğim ve gücüm kocam.’’

Kadınlara destek verilmeli

İşkence sonrası tramva uzmanı Dr. Jonathan Fischer, kadınların tedavi ve desteğe ihtiyacı olduğunu vurguladı. İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi'nde görevli avukat Ayşegül Kaya, her türlü şiddete maruz kalmış kadına hukuki destek verdiklerini belirtti. Emekçi Kadınlar Birliği (EKB) üyesi Nahide Kılıç ise işkencenin politik tutsaklar için politik amaçlar için uygulandığını vurgulayarak, ‘‘Gözaltında işkenceye maruz kalan travestiler, hırsız bir kadın ya da baklava çalan çocuklar bu politik saldırının dolaylı kurbanladır’’ dedi.

Irak Kadın Dayanışması Örgütü'nden Emel Aziz ise, ‘‘1991'den bu yana 5 bin Kürt kadın katledildi. Irak'ta, yeni Medeni Kanun'u yaratmak istiyoruz. Kadın ve erkeğin eşit olmasını amaçlıyorus’’ dedi.

Konuşmalar, sık sık izleyicilerin alkışlarıyla kesildi. Kurultayın Başkanı Ayşe Yılmaz, ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ sloganı atanları uyarmak zorunda kaldı.

Hamileyken 10 gün boyunca copla tecavüz ettiler

Kurultayda ilk konuşmayı, gözaltında tecavüze uğradığını söyleyen, 31 yaşındaki hemşire Nazlı Top yaptı. 27 Nisan 1992 tarihinde gözaltına alınarak, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne tutulduğunu anlatan Top, şöyle konuştu: ‘‘Orada, kimliğime, mesleğime ve cinsime saldırı yapıldı. Filistin askısına alındım, her çeşit işkenceye maruz kaldım. En sonunda da, ‘Hamileyim' dememe rağmen, copla tecavüze uğradım. Bu, 10 gün boyunca devam etti.

Çıkarıldığım DGM'de serbest bırakıldım. Uluslararası Af Örgütü'ne, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundum. 5 günlük işkence raporu aldım. Ama, bana tecavüz eden polisler beraat etti. Hatta, duruşmaya bile gelmediler. Davam ortada kaldı.

Hukuksal olarak bir kazanç elyde etmedim, ama toplumsal kazanımım oldu.’’