TBMM’yi kahreden aile dramı

TBMM Dilekçe Komisyonu yönetici ve uzmanları, ortaya çıkan aile dramıyla kahroldu. Bir kızına cinsel tacizde bulunduÄŸu öne sürülen baba, komisyon sayesinde bulunan kızlarını kurÅŸun yaÄŸmuruna tutarak öldürdü.VatandaÅŸların sorunlarına çözüm bulmak görevini üstlenen TBMM Dilekçe Komisyonu’nun bir aileye yardım giriÅŸimi, büyük bir dramla sonuçlandı. Komisyon yönetici ve uzmanları, ortaya çıkan aile dramıyla kahroldu. Bir kızına cinsel tacizde bulunduÄŸu öne sürülen baba, komisyon sayesinde bulunan kızlarını kurÅŸun yaÄŸmuruna tutarak öldürdü.AKSARAYLI Halil Yöndem, geçen yıl eylül ayında TBMM’ye bir dilekçe yazarak kızı Oya Yöndem’in organize bir ÅŸekilde evden kaçırıldığını ihbar ettti. Bunun üzerine TBMM Dilekçe Komisyonu, devreye girdi.Cumhuriyet Savcılığı’na baÅŸvurduÄŸunu, ancak kızının bulunamadığını belirten baba Yöndem, duygularını ‘Kızımın her geçen gün biraz daha tehlikeye yaklaÅŸtığını hissediyorum’ sözleriyle anlatıyordu.Ãœstelik Yöndem Ailesi, 14 yaşındaki Oya Yöndem’in kaçışının ardından felaketler yaÅŸamaya baÅŸlamıştı. 20 yaşındaki aÄŸabey KürÅŸat Yöndem, evden kaçan kızkardeÅŸinin yerini bildikleri halde söylemedikleri gerekçesiyle tartıştığı 60 yaşındaki ev sahibi Emin Sümer’i öldürmüş, eÅŸi Nezihe Sümer ile kızı Esra Sümer’i de kurÅŸun yaÄŸmuruna tutarak ağır yaralamıştı. AÄŸabey KürÅŸat Yöndem, polise teslim olurken ‘Namusumu temizledim, piÅŸman deÄŸilim’ demiÅŸti.BULUNUP TESLÄ°M EDÄ°LDÄ°Bu geliÅŸmeyi öğrenen Komisyon, baba Halil Yöndem’in dilekçesini hemen iÅŸleme koyarak İçiÅŸleri ve Adalet bakanlıklarına bilgi verdi. İçiÅŸleri Bakanlığı Aksaray Emniyet Müdürlüğü’nü harekete geçirdi.AraÅŸtırmalar, 14 yaşındaki Oya Yöndem’in 2 ay sonra Adana’da bulunarak ailesine teslim edilmesiyle sonuçlandı. İçiÅŸleri Bakanlığı MüsteÅŸar Yardımcısı Sebati Buyuran, 4 Kasım 2003 tarihli bir yazıyla durumu TBMM Dilekçe Komisyonu’na da bildirdi. Komisyon yönetici ve uzmanları, bir sorunu daha çözümlemiÅŸ olmanın rahatlığıyla sevindiler. BABAM BENÄ° TACÄ°Z ETTÄ°Ancak polis tarafından bulunarak babasına teslim edilen Oya Yöndem, 18 Ekim 2003 tarihinde verdiÄŸi ifadede, ‘babasının kendisine cinsel tacizde bulunduÄŸu için evden kaçtığını’ söyledi. Küçük kızın bu suçlaması, İçiÅŸleri Bakanlığı’nın komisyona gönderdiÄŸi yazıda yer almadı.Oya Yöndem, kısa bir süre sonra babasının yanından ayrılarak ablası ÇiÄŸdem’le birlikte babasından ayrılmış olan annesi Müşerref Polat’ın Tarsus’taki evine sığındı. Ancak, ailedeki felaketler zinciri yine son bulmadı.Kızlarının kendisinin yanından ayrılmasına tepki gösteren baba Halil Yöndem, 5 Kasım 2003’te Tarsus’taki evi bastı. 65 yaşındaki anneanne Refike Nergiz’in engellemek istemesine karşın, ‘Onlar kötü yola düşerek ölümü hak ettiler, kenara çekil’ diyerek kızlarını ev içinde aramaya baÅŸladı. Halil Yöndem, odalarında uyurken bulduÄŸu kızları ÇiÄŸdem ve Oya’ya kurÅŸun yaÄŸdırdı. Başına iki kurÅŸun isabet eden ÇiÄŸdem olay yerinde ölürken, kardeÅŸi Oya kaldırıldığı hastanede yaÅŸamını yitirdi. Kızlarını öldürdükten sonra kaçan Halil Yöndem, saklandığı yerde yakalanarak cezaevine konuldu.BAKANDAN GELEN YAZIBu geliÅŸmelerden habersiz olan TBMM Dilekçe Komisyonu yönetici ve uzmanları, bir sorunu çözmüş olmanın rahatlığı içindeydi. Ancak bu sevinçleri 4 ay sonra Adalet Bakanlığı’ndan gelen yazıyla drama dönüştü. Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in yazısında komisyonu kahreden gerçekler yer alıyor, babanın kızlarına cinsel tacizde bulunduÄŸu ve öldürdüğü belirtiliyordu.Bakan Çiçek’in yazısı gerçeÄŸi ortaya çıkardıTBMM Dilekçe Komisyonu yönetici ve uzmanları, kızın bulunması ve bir aileye yardım ederek sorununu çözmüş olduklarını düşünüyordu. Ancak 4 ay sonra Adalet Bakanı Cemil Çiçek imzalı bir yazıyla yıkıldılar. Bakan Cemil Çiçek, 24 Åžubat 2004 tarihli yazısında, dilekçenin incelendiÄŸini belirterek komisyon uzmanlarını kahreden ÅŸu bilgiyi veriyordu:‘Müştekinin kızı Oya Yöndem’in olayla ilgili olarak 18 Ekim 2003 tarihinde alınan ifadesinde; babasının baskıları ve cinsel tacizi sonucu evden kaçtığını, baÅŸkaları tarafından kaçırılmasının söz konusu olmadığını beyan ettiÄŸi,Åžikayetçinin, 05 Kasım 2003 tarihinde meydana gelen bir tartışma sırasında adı geçen maÄŸdure ve diÄŸer kızı ÇiÄŸdem’i tabanca ile öldürdüğü ve halen müsnet suçtan dolayı Tarsus Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunduÄŸu, Evrak kapsamı ile Aksaray Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’nın 03 Aralık 2003 gün ve 1/3756 sayılı bildiriminden anlaşılmıştır.’Â