Talep kimden geldi?

Güncelleme Tarihi:

Talep kimden geldi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2001 00:00

BAŞBAKAN Bülent Ecevit, geçen perşembe (1 Kasım) günü hükümetin Afganistan'a asker gönderme kararını açıkladığı basın toplantısında kendisine yönelttiğimiz bir soruya açık bir yanıt vermekten kaçındı.Soru şuydu:‘‘ABD'nin Afganistan'a asker gönderme talebini Ankara'ya 26 Ekim tarihinde ilettiğini söylüyorsunuz. Bu talep hangi kanaldan geldi?’’Ecevit, tebessüm ederek şöyle yanıtladı:‘‘Resmi kanallardan...’’‘‘Askeri kanallardan mı, siyasi kanallardan mı?’’ diye üstelediğimizde, Başbakan şu karşılığı verdi:‘‘Böyle bir aşamada askeri karar odağı ile siyasi karar odağı birbirinden ayrılmaz. Ciddi bir devlette bunlar beraber yürür.’’Ecevit'in yanıtlamadığı sorunun karşılığını biz verelim.ABD, bu talebini Ankara'ya siyasi karar odağı üzerinden değil, askeri karar odağı üzerinden iletti.* * *Talep, Florida'daki Afganistan savaş karargáhında görev alan Türk askeri heyeti aracılığıyla yapıldı.26 Ekim Cuma günü masaya konan bu talebin Ankara'da karar alma mekanizmasına girmesi 4 gün sonra oldu.Ankara'da bu konuda düzenlenen üst düzeydeki ilk toplantı, 30 Ekim tarihinde Başbakanlık Konutu'nda yapılan ve koalisyon ortağı partilerin liderlerinin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile biraraya geldikleri zirve oldu.Ardından, karar 1 Kasım Perşembe günü açıklandı.Talebin gelmesiyle, Ankara'dan bu talebe ‘‘evet’’ yanıtının çıkması arasında tam 6 günlük bir süre geçti.* * *Kararın alındığı süreç, 11 Eylül sonrasında Ankara ile Washington arasındaki kanalların işleyiş şekline kıyasla önemli bir farklılık gösteriyor.11 Eylül sonrası dönemde Türkiye ile ABD arasında hassas askeri konuların da gündeme geldiği diyalog iki kanal üzerinden yürüyordu. Birincisinde, harekát planlaması aşamasında askeri işbirliği konularının teknik düzeyde askerler arasında görüşüldüğü kanal yer alıyordu.Teknik düzeyde olgunlaştırılan konular genellikle daha sonra ya da eşzamanlı olarak Ankara ile Washington arasında siyasi düzeyde gündeme geliyordu.Krizin hemen sonrasında askeri konuların bile muhakkak siyasi düzeye de taşındığı, ABD'nin Ankara'daki Büyükelçisi Robert Pearson ile Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Uğur Ziyal arasında yapılan görüşmelerden okunabilir.Bir başka deyişle, çoğunluk birbirine paralel giden, ancak muhakkak birbirini tamamlayan bir diyalog mekanizması işlemekteydi.Buna karşılık, nihai talebin iletilmesi aşamasında, siyasi kanalın devreden çıktığı ve doğrudan askeri kanalların işlediği anlaşılıyor.ABD'nin askeri kanallardan yaptığı talep, Amerikan Dışişleri'nin bir ek girişimine ihtiyaç duyulmadan Ankara'dan gelen bir açıklamayla olumlu sonuca bağlanmış oldu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!