Tahakkümden kurtulmuş türban olayı

Güncelleme Tarihi:

Tahakkümden kurtulmuş türban olayı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2002 00:00

MUDO mağazalarının sahibi Mustafa Taviloğlu arıyor. ‘‘İnanılmaz bir olayla karşı karşıyayız. Senegal'i yendiğimiz andan itibaren mağazalara sanki sihirli bir el değdi. Alışverişler arttı’’ diyor.Taviloğlu, heyecan insanıdır.Hidayet Türkoğlu'nun takımı Sacramento'nun LA Laker's'la yaptığı maçların hepsini izledi.Gece yarıları birbirimizi arayıp, heyecanlarımızı paylaştık.PARİS'TEKİ OTELŞimdi aynı heyecanı futbolda yaşıyoruz.Senegal maçını Paris'te bir otelin salonunda seyrediyormuş.Hakan Şükür'ün kaçırdığı bir golden sonra sinirinden elindeki pet şişeyi yere fırlatınca otelden çıkarmaya kalkmışlar.Artık bu olayın adını koyma zamanı geldi.Duvarların yıkılışından sonra belki de en önemli sosyal ve ekonomik devrimlerden birine tanık oluyoruz.Bunun adı ‘‘Spor Devrimi’’...Savaşların, etnik çatışmaların, ideolojilerin paramparça ettiği dünyada yeni bir olay yükseliyor.Dünyanın her yerinde atomize olmuş, parçalanmış toplumlar spor etrafında birleşiyor.Farkında mısınız bilmiyorum ama Türkiye yeniden ‘‘tek millet’’ haline geldi.Basit bir demagoji ile ‘‘Eskiden millet değil miydik’’ diyebilirsiniz.Atomize bir millettik.Önce ülkücü-devrimci, sonra laik-şeriatçı, sonra Alevi-Sünni, sonra Türk-Kürt diye bölündük.Bir anda bütün bunları unutup yeniden tek millet haline geldik.RÜŞTÜ'NÜN AT KUYRUĞUBu ülke erkeklerde küpeyi Tarkan'la kabul etti.Erkekte at kuyruğu Rüştü ile meşrulaştı.Mohikan saç modası Ümit Davala'nın eseriydi.Türbanlı kızlar üniversite kapılarından sonra ilk defa Milli Takım için sokağa indiler.Siyasilerin, medyanın birleştiremediği, hatta tam aksine kamplaşmasına yol açtığı genç insanlar, sporun yarattığı başarı duygusu etrafında bir araya geldi.Bir zamanlar ‘‘Futbolu, kitlelerin afyonu’’ olarak gören sol kafa, gençler üzerindeki etkisini sıfırladı.Gerçek türbanlı kız da, başındaki örtüyü siyasi üniforma haline getirmek isteyen kafanın tahakkümünden kurtuldu.Amerikalı sosyolog Daniel Bell, 1960'lı yılların sonunda ‘‘ideolojilerin sonunun geldiğini’’ ilan ettiğinde, neredeyse çarmıha gerilmişti.Ama haklılığı, bu kitabı yazdıktan tam 20 yıl sonra, Berlin Duvarı yıkıldığında anlaşılmıştı.Şimdi spor yeni bir toplumsal projeyi ve dönüşümü gerçekleştiriyor.Yeni bir milliyetçilik türü yaratıyor.Bunun adı artık ‘‘milliyetçilik’’ değil, başına ‘‘yeni’’ sıfatı gelmiş bir toplumsal vaka ile karşı karşıyayız. İnsanlar, yeniden toplumlarıyla iftihar etmeyi öğreniyorlar.YENİ DAYANIŞMABir zamanlar insanları ‘‘Kahrolsun’’ çığlığı ve ‘‘ötekinden’’ nefret etrafında birleştiren ideolojilerin yerini, ‘‘Yaşasın’’ duygusu etrafında bir araya getiren yeni bir dayanışma zihniyeti doğuyor.Türkiye, sporun bu ‘‘değiştirici’’, ‘‘dönüştürücü’’, ‘‘meşrulaştırıcı’’ ve ‘‘moda yaratıcı’’ gücünden mutlaka yararlanmalıdır.Çünkü siyaset son 10 yılda yediği darbelerden dolayı artık bu gücünü tamamen kaybetti.İdeolojiler etkisini yitirdi.Genç insanlara heyecan verecek yeni ideolojiler ortaya çıkamadı.Din ise bütün dünyada birleştirici olmaktan çok ayrıştırıcı bir zemine doğru kayıyor.Böyle karamsar bir ortamda spor, en umut verici toplumsal proje olmaya başlıyor.Türk Milli Takımı bugün Brezilya karşısında tarihinin en ihtiraslı müsabakasına çıkarken, Türkiye, önünüzdeki pazartesi gününden itibaren sporun bu gücünden yararlanabilmek için yepyeni ve iddialı bir projeyi hazırlamak zorunda.NAİM'LE BAŞLAYANBen 1980'li yıllarda, rahmetli Turgut Özal'ın futbol sahalarını çimlendirmek için attığı ilk adımı bugün gibi hatırlıyorum.Naim Süleymanoğlu'nu Türkiye'ye getirmek için hazırladığı ve uygulamaya koyduğu müthiş planı asla unutamıyorum.Bir Türk sporcusunun tarihte ilk defa Time Dergisi'nin kapağına konu oluşunu aklımdan hiç çıkaramıyorum.İşte o yüzden Türk Milli Takımı bugün sahaya çıkarken, onların son 20 yılda yarattığımız en önemli olaylardan biri olduğunu hücrelerime kadar hissediyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!