'Su basması madenciliğin tabiatında var ancak öngörülebilir'

Güncelleme Tarihi:

Su basması madenciliğin tabiatında var ancak öngörülebilir
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2014 09:50

ZONGULDAK Maden Mühendisleri Odası Başkanı, Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Erdoğan Kaymakçı, madencilikte daha önce üretim yapılıp terk edilen üst katlardaki boşlukların suyla dolduğunu belirterek, "Altta çalışırken su dolan yere yaklaşacak şekilde faaliyet yürütürseniz birdenbire su patlaması şeklinde o çalıştığınız alana su dolar ve bugün Ermenek’teki kazaya benzer bir durumla karşılaşırız. Bu madenciliğin tabiatında vardır, ancak öngörülebilir bir durumdur" dedi.

Haberin Devamı

Doç. Dr. Kaymakçı, Karaman’ın Ermenek İlçesi’nde 18 maden işçisinin mahsur kalmasına neden olan su basması olayının madencilikte sık karşılaşılan bir durum olmadığını, ancak derinlere inildikçe, yer altı su seviyesinin altına inildikçe su olayının başgösterdiğini, çalışmaların sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için suyu yenmek gerektiğini söyledi. Yer altı madenciliğinde yukarıdan aşağıya doğru çalışıldığı için ’eski imarat’ olarak tabir edilen eskiden kömür üretimi yapılan yerlerin altında çalışmak durumunda kalındığını vurgulayan Kaymakçı, şöyle dedi:

''SU DOLU OLAN YERLERE YAKLAŞACAK ŞEKİLDE ÇALIŞIRSANIZ''

"Üstte yapılan çalışmalar sırasında açılan boşluklara yer altı suları dolar. Altta çalışırken su dolu olan yere yaklaşacak şekilde faaliyet yürütürseniz, ’emniyet topuk’ olarak isimlendirdiğimiz tabakayı yenilecek şekilde çalışırsanız, birdenbire su patlaması şeklinde o çalıştığınız alana su dolar ve bugün yaşadığımız Ermenek’teki kazaya benzer bir durumla karşılaşırız. Bu madencilikte yaşanan olaylardan biridir. Üretim sonucu açılan boşlukların suyla dolması ve bu boşlukların suyu taşımayacak hale gelerek aşağıya boşalması olayı. Başka bir deyişle su barajının, suyun biriktiği yerin suyu taşıyacak basıncı, sağlamlığı kaybetmesi olayı."

Buna benzer başka bir ihtimalin de olabileceğini belirten Kaymakçı, "Galeride ilerlerken bir su kaynağıyla karşılaşılabilir. Bir nehir geçebilir. Oranın yapısını bozarsanız, araziyi rahatsız ederseniz yine benzer olay ortaya çıkar" dedi.

''SONDAJLA SU BELİRLENİP TAHLİYE EDİLEBİLİRDİ''

Üniversitelerde öğrencilere yer altında suyla mücadele konusunda bilgiler aktardıklarını belirten Kaymakçı, ’eski imarat’ olarak isimlendirilen bu yerlerin altında çalışırken, üstte su birikmiş olabileceğini bilmek gerektiğini söyledi. Kaymakçı, "Su basması sonucunda bu kadar kişinin madende mahsur kaldığı bir durum daha önce yaşanmış bir olay değil. Ama bu madenciliğin tabiatında var. Yani böyle olaylar var. Dolayısıyla siz bu suyun biriktiği yerleri, özellikle eski imaratın altında çalışırken bu konyu bilmek durumundasınız. Böyle yerlere yaklaştığınızda sondaj yaparak biriken suyu tahliye etmek durumundasınız. Zonguldak’ta, daha önce üretim faaliyetleri bitmiş eski imaratların altında çalışırken bu gibi durumlara özellikle dikkat edilir. Bu öngörülebilir bir durumdur. Eski imaratın altında çalıştığınızı bileceksiniz, eski imarat içinde su birikimi olabileceğini öngöreceksiniz. Bunu da sondajlarla belirleyip suyu tahliye edeceksiniz" dedi.

''TTK’DA TULUMBALARLA SU TAHLİYE EDİLİYOR''


Zonguldak’ta öğrencilik yıllarında staj için girdiği ocaklarda beline kadar suyla dolu galerilerden geçtiğini anlatan Kaymakçı, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) buna özellikle dikkat edildiğini kaydetti. Kaymakçı, "TTK’da eskiden çalışılmış üst katlardaki suların tahliye edilmesi için özel tulumbalar vardır. O tulumbalarla yer altnda biriken su tahliye edilir. Böyle kazalarla sık sık karşılaşmazsınız. Ama su çalışma verimini de etkiler. Sulu ortamda çalışamazsınız" dedi.

Kaymakçı, Ermenek’teki ocakta mahsur kalan 18 işçiyle ilgili umutların azaldığını da belirterek, "Umarım üst katlarda kendilerine bir boşluk bulmuş ve kurtulmuşlardır. Ancak bu çok zor gibi görünüyor" diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!