Soykırım iddiasına ortak tavır

Güncelleme Tarihi:

Soykırım iddiasına ortak tavır
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 08, 2005 00:00

CHP Genel BaÅŸkanı Deniz Baykal, TBMM adına Büyük Britanya Avam Kamarası ile Lordlar Kamarası’na gönderilmesini istediÄŸi mektubu BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan’a verdi. "Ermeni Soykırımı" kampanyasının  uzun yıllardan beri sürdüğünü belirten Deniz Baykal, "Siyasi bir kampanya ile karşı karşıyayız" dedi. Çalışma nedeniyle Baykal'a teÅŸekkür eden BaÅŸbakan ErdoÄŸan ise "Varsa arÅŸivleri açsınlar. Biz tarihle yüzleÅŸmeye hazırız" dedi.ERDOÄžAN: "TARÄ°HLE YÃœZLEÅžMEYE HAZIRIZ"BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, basın toplantında, "Ermeni Soykırımı" iddialarıyla ilgili olarak dünyada yoÄŸun bir kampanya yapıldığını belirterek, "Aslı astarı olmayan bu tür kampanyalar sonuç vermez. Samimiyetten uzak kampanyalarla bir yere varılamaz. Onların da arÅŸivleri varsa buyursunlar açsınlar. Bilim adamlarının yaptığı çalışmalardan sonra atılacak adımlar varsa biz bu adımları atarız. Bu çalışmaları birlikta yaparız. Bu çalışmalardan sonra tarihle siyasetin hesaplaÅŸması gerekiyorsa, biz iktidarı ile muhalefeti ile bir hesaplaÅŸmayı yapmaya hazırız. Bu tür kampanyalarla kin tohumları ekilmemelidir. Bu çalışmalarından dolayı sayın genel baÅŸkana teÅŸekkür ediyorum. Sanırım barış için öçnemli bir adım olacaktır" dedi.BaÅŸbakan ErdoÄŸan’ı TBMM’deki makamında ziyaret eden Deniz Baykal, görüşmede partisi tarafından hazırlanan ve TBMM adına Büyük Britanya Avam Kamarası ile Lordlar Kamarası’na gönderilmesi önerilen mektupta, bugüne kadar asılsızlığı ilan edilmeyen Mavi Kitap’ın "tarihi bir belge olarak geçersiz ve asılsız" olduÄŸunun ilanı istendi.Avam ve Lordlar Kamarası üyelerine hitaben yazılan mektupta, Türk halkı ve dünyada çeÅŸitli ülkelerde yaÅŸayan Türkler için büyük önem taşıyan 1915 Osmanlı-Ermeni trajedisine iliÅŸkin bir konunun aydınlığa kavuÅŸturulmak istendiÄŸi dile getiriliyor. 1’inci Dünya Savaşı sırasında Ä°ngiltere’nin savaÅŸ propaganda faaliyetlerinin "Wellington House" adıyla tanımlandığı anımsatılan mektupta, Wellington House’un propaganda amacıyla biri "Alman VahÅŸeti" diÄŸeri de "Türk VahÅŸeti" adı altında iki rapor hazırladığına iÅŸaret edildi. Türkler hakkındaki raporun "Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nda Ermeniler’e Uygulanan Muamele 1915-1916" baÅŸlığıyla iki kitap halinde yayınlandığı ve bunun da "Alman VahÅŸeti"olarak anıldığı dile getirildi. Mektupta, 1925 yılında Lordlar Kamarası’nda dönemin DışiÅŸleri Bakanı Sir Austin Chamberlain’in "Alman VahÅŸeti" adlı raporun asılsız propaganda malzemesinden baÅŸka bir ÅŸey olmadığını açıkladığını, ancak aynı ÅŸekilde asılsız propaganda malzemesinden baÅŸka bir ÅŸey olmayan Mavi Kitap hakkında böyle bir açıklama yapılmadığı ifade edildi."TÃœRKLER GÄ°TMELÄ°" PROJESÄ°Mektupta, savaÅŸ propaganda bürosunun, Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun tahrip edilmesini ısrarlı bir ÅŸekilde 1. Dünya Savaşı’nın temel hedefi olarak göstermeye çalıştığı kaydedilirken, bu projeye Türkler’in Avrupa ve Anadolu’dan Orta Asya’ya sürülmesini öngören "Türkler Gitmeli" adının verildiÄŸi belirtildi. Mektupta, bu amaçla yürütülen ve asıl olarak Amerikan halkını hedef alan propaganda kampanyasının, Ä°ngiltere’nin Anadolu ile Mezopotamya’daki sömürgeci politikalarını mazur göstermeyi, önemli bir müttefik olan Rusların Yahudilere karşı uyguladıkları vahÅŸeti ört-bas etmeyi ve özellikle Amerika’daki siyasi karar mercilerini, basını, akademisyenleri, çeÅŸitli mezheplerden Hristiyan kuruluÅŸlar ve fikir öncülerini, Türkler’in Ermeniler’e "insanlık dışı muamele uyguladıklarına ve katliam yaptıklarına" inandırmak ve Amerikan kamuoyunda yeterli tepki yaratmak suretiyle Amerika’nın savaÅŸa katılmasının amaçlandığı kaydedildi. Mektupta, uygulamaya konulan Türkler Gitmeli propaganda meteryalinin ÅŸu görüş ve inançları yaratmak ve yaymak amacını güttüğü dile getirildi:    "-Batı ile Anadolu’nun ve Mezopotamya’nın Türklerin iÅŸgalinden önceki eski kültürel mirası arasında yakınlık bulunduÄŸu,    -Türklerin bölgede ilerlemeyi, ticareti ve sosyal geliÅŸmeyi önledikleri,    -Türklerin, Osmanlı devletinin asli unsurları olan halklara ve özellikle Ermeniler’e, eÅŸitlik ve adalet ölçüleri çerçevesinde kaynaÅŸma ve bunları yönetim kabiliyetine sihap bulunmadıkları,    -Türk devletinin ıslah edilmesinin imkansız olduÄŸu ve Türk toplumunun doÄŸası nedeniyle reform yapma ve uygarca kendi kendini yönetme yeteneÄŸinden mahrum bulunduÄŸu,    -BaÅŸbakan Lyod George tarafından da saptandığı gibi baÄŸnaz ve kabiliyetsiz bir millet olan Türklerin Avrupa ile Asya arasında stratejik köprü konumundaki Anadoluyu kontrol etmelerinin veya Almanya’nın bir uydusu olmalarının son derece tehlikeli olduÄŸu,    -Osmanlı devlet sistemindeki her dini cemaatin kendini yönetmesi ÅŸeklindeki hoÅŸgörüye dayandığı iddia edilen yaklaşımın, esasında Batının çoÄŸunluÄŸun yönetimi ve azınlıkların haklarına sahip çıkılması sistemiyle baÄŸdaÅŸmadığı."GÖRGÃœ TANIKLARI TAMAMEN UYDURMAMektupta, Büyükelçi Viscount Bryce’ın imzasını taşıyan Mavi Kitap’ın güya "Osmanlı askerleri veya Osmanlı vatandaÅŸları tarafından Ermeniler’e karşı yapılan katliamlara ve diÄŸer vahÅŸete" iliÅŸkin olarak 150 görgü tanığının anlattıtlarına dayandığı dile getirilirken, şöyle denildi: "Mavi Kitap, görünürde kiÅŸileri Osmanlı misillemesinden korumak amacıyla, görgü tanıklarının gferçek isimlerini açıklamamakta ve bu kiÅŸilere kod adlarıyla atıfta bulunmaktadır. Kısa bir süre önce Ä°ngiliz arÅŸivlerinde bulunan Mavi Kitap’taki kod adlarının kimlere ait olduklarını gösteren bir savaÅŸ propaganda bürosu belgesi, bu 150 kiÅŸiden, 59’unun misyonerlerin, 52’sini Ermeni aktivistlerin ve yedisini de isyancı Ermeni TaÅŸnak liderlerin oluÅŸturduÄŸunu ortaya koymuÅŸtur. Geriye kalan 32 kod adına gelince, bunlar ya tamamen uydurma kiÅŸilere aittir, yahut da aynı kiÅŸinin baÅŸka bir kod adıyla tekrardan gösterilmesi sonucu Mavi Kitap’ta yer almıştır.""MAVÄ° KÄ°TAP BÄ°R ALDATMACA"Mektupta, Mavi Kitap’ın Ä°ngiltere’nin savaÅŸ sırasındaki fevkalade baÅŸarılı bir propaganda faaliyeti olduÄŸu, Osmanlı Ermenilerinin isyanıyla buna karşı Osmanlı Devleti’nin almış olduÄŸu önlemler hakkında gerçekleri yansıtan güvenilir bir tarihi kaynak olmadığı dile getirilirken, kitabın savaÅŸ sırasındaki Tüm Ä°ngiliz vahÅŸet propaganda etkinlikleri gibi uydurma ve yarı uydurma veya tarafgir rapor ve algılamalar üzerine bina edilmiÅŸ bir aldatmaca olduÄŸu vurgulandı. Mektupta, Mavi Kitap’ın "tahripkar ve habis" etkilerinin bugün hala devam ettiÄŸi ve Ermeni aktivistler tarafından uluslar arası medya, siyaset adamları, fikir önderleri ve bilim adamları aldatılarak Türkiye’ye karşı kin ve nefret duygularının yayılmasında etken olduÄŸu dile getirildi. Mektupta, Ä°ngiltere Hükümeti her ne kadar Mavi Kitap’ın geçersizliÄŸini resmen açıklamış olmasa da bu kitaptaki belge ve iddiaların dayanaksızlığı, hükümsüzlüğü ve hukuken hiçbir deÄŸer taşımadığının, 1921 yılında Malta Mahkemesi tarafından alınan kararla dolaylı olarak ilan edilmiÅŸ bulunduÄŸuna iÅŸaret edildi.MAVÄ° KÄ°TAP’I JCAG VE ASALA KULLANDIMektupta, Mavi Kitap’ın temelini oluÅŸturan Türkler Gitmeli kampanyasının temel hedefinin, saygınlık ve haysiyetten yoksun oldukları iddiasıyla Türk milletinin, eÅŸitlik ve egemenlik haklarından yararlanamayacağı ve Anadolu’da bin yıldır sürdürdükleri yaÅŸamı devam ettirme hakkına da sahip olmadıkları yolundaki ırkçı görüşe meÅŸruiyet kazandırmak olduÄŸu vurgulandı. Mektupta, bu nedenle Mavi Kitap’ın, Ermeni Jenosidi Adalet Komandoları (JCAG) ve Ermenistan’ın KurtuluÅŸu İçin Gizli Ermeni Ordusu (ASALA) tarafından iÅŸlenen korkunç terör suçlarına ahlaki gerekçe olarak kullanıldığına iÅŸaret edildi. Bu teröristlerin 80’den fazla masum kiÅŸiyi öldürdüğü, 700’den fazla kiÅŸiyi yaraladığı ve 100’den fazla insanı rehin aldığı, bunun yanında Amerika, Avrupa, Orta DoÄŸu ve Avustralya’da onlarca milyon dolarlık maddi zarara yol açtıkları dile getirildi.Bugüne kadar asılsızlığı ilan edilmeyen Mavi Kitap’ın üstün nitelikte bir propaganda ve aldatma aracı olarak insanları zihnen ve ruhen etkilemeye devam ettiÄŸi belirtilen mektupta, "Milletlerin fikirlerini zehirlemek, onları birbirlerinin can düşmanı haline getirmek ve kin, nefret ve intikam saplantısının nesilden nesile geçmesine yol açmak ağır bir insanlık suçudur" denildi. Mektupta, bu bakımdan 1’inci Dünya Savaşı’nın tüm taraflarının, ortak tarihlerinin Osmanlı Devleti-Ermeni çatışmasının muÄŸlak yönlerinin gün ışığına çıkarılması için etik ve nesnel bir yaklaşım sergileyerek insanlık ruhunda açılan yaranın iyileÅŸtirilmesine yardım etme sorumluluÄŸu taşıdığına yer verilerek şöyle denildi:"Bu inanç ve anlayışla ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Büyük Britanya ile geleneksel ittifak ve dostluk iliÅŸkilerinden duyduÄŸumuz derin memnuniyeti teyit ederek, Mavi Kitap’ın tarihi bir belge olarak geçersiz ve asılsız olduÄŸunu ilan etmek suretiyle ortak tarihimizin bu önemli kısmına açıklık getirilmesini Büyük Britanya Parlamentosu’nun takdirlerine saygılarımızla sunuyoruz."Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!