Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan Macaristan'da konuştu

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2018 12:59

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Olumlu gelişmelere rağmen ekonomik ilişkilerimizin mevcut durumu yeterli değildir. Biz bunu çok daha ilerilere taşıyabiliriz. Hiçbir siyasi sorunu bulunmayan, ekonomik ilişkiler noktasında hukuki alt yapısı tamamlanmış, tarihi ve kültürel açıdan birer kardeş gibi yakın iki ülkenin ticaretinin daha üst seviyelerde olması gerekir" dedi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Marriot Otel'de düzenlenen Macaristan-Türkiye İş Forumu'nda katılımcılara hitap etti. Erdoğan, Macaristan'ı yabancı bir ülke olarak görmediklerini belirterek, şöyle devam etti: 

"Macaristan ile kökleri Orta Asya'ya uzanan kadim bağlarımız vardır. Dillerimize geçmiş ortak kelimeleriniz, türkülerimiz, müziklerimiz, bestelerimiz vardır. Barışın, muhabbetin ve dayanışmanın timsali Gül Baba gibi gönül erlerimiz, hak aşıklarımız vardır. Geçmişi 5 asra yaklaşan ve giderek güçlenen ikili münasebetlerimiz var. Bu ortak paydaların dünyada çok az ülkeye nasip olduğunu özellikle ifade etmek isterim."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 300 aşkın Türk ve Macar iş adamıyla birlikte olduklarını, ikili görüşmelerin de yapıldığını belirterek, bu görüşmelerle birlikte geleceğe yönelik nasıl adımların atılabileceğinin değerlendirmesinin olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Afrika ortak çalışma grubunun tesisini de son derece önemsiyorum. İstiyorum ki Türkiye-Macaristan iş birliğiyle Afrika'da ortak yatırımlara girelim. Yani burada Macar Eximbank'ı ile Türk Eximbank'ın da dayanışması, destekleriyle Afrika'da bizim özellikle 2005 yılından sonra kalktığımız atakla hemen hemen şu anda 41 ülkedeki oluşturduğumuz büyükelçiliklerle çok farklı bir alt yapının sahibi olduk. Tabi 54 ülkeye burada hükmetmek, bu çok önemli ve bu ülkeler üzerinde biz Macaristan'la ortak iş birliğine girebiliriz. Şu anda Afrika'nın beklentileri çok, adeta çorak bir alan diyebiliriz ve burada tarımdan sanayiye, sağlık, turizm, alt yapı, üst yapı bütün bu alanlarda birçok çalışmaları yapmak mümkün."

İki ülke arasında 2009'da yaklaşık 1,5 milyar dolar olan ikili ticaretin 2017'de 2,6 milyar dolara yükseldiğini aktaran Erdoğan, "2018 yılının ilk 8 ayında ise bu 1,8 milyar dolarlık bir hacme ulaştı. Şimdi hedef 5 milyar doları yakalamak ki az önce Sayın Başbakanın ifade ettiği gibi 6 milyar avro gibi bir hedefe ulaşmak bu her ikimizin de ortak bir hedefidir. Bu miktar aslında geçen yılın ilk 8 ayına kıyasla yüzde 8'lik bir artışa tekabül ediyor şu andaki rakam. Sadece ticaretimiz değil hamdolsun yatırımlarımız da günden güne artıyor." dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, Macaristan'da lojistik, turizm, enerji, müteahhitlik gibi pek çok sektörde Türk firmalarının yatırımlarının bulunduğuna işaret ederek, "Macaristan Yatırım Ajansı HİPA'nın sağlayacağı krediler ile iş adamlarımıza vize kolaylığı, hiç şüphesiz buradaki yatırımlarımızı daha da büyütecektir." ifadesini kullandı.

Macaristan hükümetine Türk iş adamlarına verdiği destekten dolayı teşekkürlerini ileten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu ziyaretimde KOSGEB ile Macaristan Ulusal Ticaret Evi arasındaki bir mutabakat zaptı imzalanmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum. Burada şu noktanın altını özellikle çizmek istiyorum; tüm bu olumlu gelişmelere rağmen ekonomik ilişkilerimizin mevcut durumu yeterli değildir. Biz bunu çok daha ilerilere taşıyabiliriz. Hiçbir siyasi sorunu bulunmayan, ekonomik ilişkiler noktasında hukuki alt yapısı tamamlanmış, tarihi ve kültürel açıdan birer kardeş gibi yakın iki ülkenin ticaretinin daha üst seviyelerde olması gerekir.
Bizlere ve burada bulunan iş adamlarımıza düşen en önemli görev ikili ticaretimizi Türkiye ile Macaristan arasındaki dostluk bağlarına yakışır bir düzeye çıkarmaktır. Burada şunu çok açık net söyleyebilirim o da Türkiye ve Macaristan arasındaki bu ilişkileri güçlendirmede iş adamlarımıza, sizlere çok büyük görev düşüyor. Biz üzerimize düşeni her iki siyasi yetkili sorumlu olarak yapmaya hazırız, siz de üzerinize düşeni yapmalısınız. Macar ve Türk ekonomileri birbiriyle rekabet eden değil, birbirini tamamlayan, benzerliklerini kullanarak daha büyük sinerji oluşturan ekonomilerdir. Özellikle turizm, enerji, müteahhitlik, lojistik, gıda endüstrisi gibi sektörlerde önemli iş birliği potansiyelimiz vardır."

Haberin Devamı

"AB VERDİĞİ SÖZÜ TUTMADI"

Türkiye'nin 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.

Erdoğan, şimdiye kadar sığınmacılar için BM hesaplamalarına göre bütçeden 33 milyar dolar harcandığını, bu süreçte hiçbir ülkeden, hiçbir uluslararası kuruluştan doğru dürüst yardım alınmadığını ifade etti.

Avrupa Birliği'nin verdiği sözü tutmadığına işaret eden Erdoğan, "2016'da bizlere 3 artı 3, milli bütçemize değil, uluslararası kuruluşlara 6 milyar avro vereceklerdi, bunu vermediler. Verilen ne? 1 milyar 700 milyon avro. Biz bütün bunlara rağmen oradaki bu hizmetimizi sürdürüyoruz. Böyle devasa bir sorunla tek başına mücadele etmemize rağmen terörden ve rejimin saldırılarından kaçan Suriyeli mazlumlara sahip çıkmaya devam ettik. Üzülerek ifade etmek gerekirse, mülteci meselesinin çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmemiştir." diye konuştu.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sığınmacıların, Akdeniz'de, Ege'de dalgaların arasında kalmaya mahkum edildiğini, hatta botları delinerek ölüme mahkum edildiklerini, bunların bütün kamera çekimlerinin ellerinde olduğunu bildirdi.

"Yüz binlerce insanın hayatını kurtaracak, milyonlarcasının da Suriye'de kalmasını sağlayacak 'güvenli bölgeler' teklifimiz başta müttefiklerimiz tarafından bilinçli bir şekilde sabote edilmiştir." diyen Erdoğan, çözümsüzlüğün faturasını da önce Suriye halkının, daha sonra da Türkiye gibi komşu ülkelerin ödemek zorunda kaldığını aktardı.

Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını ve milli güvenliğini korumakta sonuna kadar kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

"Zira şu gerçeği de çok iyi biliyoruz, Türk ekonomisinin temelleri sağlamdır, bizim burada bir sıkıntımız yok. Türk ekonomisini ve bankacılık sistemini kimse çökertemeyecektir, zira şoklara dayanıklıdır. 2002 yılından beri ortalama yüzde 5,8, geçen sene yüzde 7,4, 2018'in ilk yarısında ise yüzde 6,3 oranında büyüyen bir ekonomiye sahibiz. Bu oranlarla OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını yakaladık. Özellikle kamu, hane halkı, bankalar ve özel sektör borçluluk oranlarında uluslararası kriterlere göre gayet olumlu bir görüntümüz var. Ülkemize yönelik bu saldırılara karşı tüm kurumlarımızla gerekli önlemleri aldık. Son olarak Hazine ve Maliye Bakanımız birkaç hafta önce yeni ekonomi programımızı açıkladı. 2019, 2021 yılları için hazırlanmış bu program, katılımcı bir anlayışla, sürdürülebilir ekonomik büyüme hedefiyle kaleme alındı. Alınan önlemlerle ekonomimizin dengelenme yönünde işaretler verdiğini memnuniyetle görüyoruz. Ticaret savaşları gibi söylemlerin ticaretimizi esir almaya çalıştığı bir ortamda Macaristan'la ekonomik iş birliğimiz çok büyük önem arz ediyor ve biz bunu aramızda başarmalıyız. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği güncellemesi çalışmalarına hala başlanamaması ve Türk iş adamlarının ve halkının vizeye tabi olması, potansiyelimizin tam olarak kullanılmasının önündeki en büyük engellerdendir. Macaristan ve diğer AB üyesi ülkelerden bu süreçte destek bekliyoruz."

Erdoğan, salonda bulunan her iki ülke iş adamlarına çağrıda bulunarak, şunları kaydetti:

"İlişkilerimizin ve stratejik ortaklığımızın ekonomi boyutunu gelin hep birlikte daha da kuvvetlendirelim. Biz hükümetler olarak girişimcilerimizin önünü açtık, açmaya devam ediyoruz. Sayın Orban da bu konularda kararlı bir dostumdur, arkadaşımdır. Aynı kararlılıktayım ve bu kararlılığımızın gereğini de yerine getirelim diyorum. Kıymetli Macar girişimcilere de ülkemizin onlarca yıllık tecrübelerinden daha fazla istifade etmeleri çağrısında bulunuyorum. Biz Macaristan'dan ne alabileceksek almaya, Macaristan da bizden ne alabilecekse almaya kararlı olduğumuzu ifade ettik. Bugün düzenlediğimiz iş formunun bu amaca vesile olmasını diliyorum."

Macaristan'ın Avrupa'yı Balkanlar, Doğu Avrupa, Türkiye ve Rusya ile bağlayan demir ve karayollarının kavşak noktasında yer aldığını söyledi.

Bu açıdan ürünlerin Avrupa'ya ulaştırılmasında Macaristan'ı bir ticaret üssü ve en önemli geçiş noktalarından biri olarak gördüklerini belirten Erdoğan, taşımacıların ikili veya transit maksadıyla Macaristan üzerinden her yıl on binlerce nakliyat gerçekleştirdiklerine değindi.
Erdoğan, geçiş belgesi temininde yaşanan sorunların yapılan görüşmeler neticesinde çok daha olumlu istikamete getirildiğine inandığını ifade ederek, "Macaristan'ın sadece bir geçiş güzergahı olarak görülmesi yerine ürünlerimizin depolanması ve Avrupa'ya ihraç edilmesinde bir merkez olarak değerlendirilmesi kazan-kazan vizyonumuza daha çok hizmet edecektir." diye konuştu.

Avrupa'dan Orta Asya'ya, Uzak Doğu, Orta Doğu ve Afrika istikametine doğru atılacak her ticari adımda Türkiye'nin önemli bir lojistik güzergah konumunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, son 16 yılda hayata geçirilen projelerle Türkiye'nin ulaşım alt yapısını daha da güçlendirildiğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Ovit Tüneli, Hızlı Tren hatları gibi birbirinden önemli projeleri devreye aldık." diye konuştu.

"DÜNYANIN EN BÜYÜK ÜÇ HAVALİMANINDAN BİRİ OLACAĞIZ"

Erdoğan, göreve geldiklerinde 26 olan havaalanı sayısını 55'e çıkartarak havayolu taşımacılığında da dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline gelindiğini dile getirdi.

Şu anda dünyada destinasyon itibarıyla birinci sırada Türk Hava Yolları'nın geldiğini vurgulayan Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"En fazla noktaya uçan havayolları Türk Hava Yolları'dır. İnşallah, şimdi de Budapeşte-Mumbai arasında yine Türk Hava Yolları ile Macar halkına ve tüm insanlığa hizmet vermeye başlayacağız. Bugün Türk Hava Yollarımız, 122 ünitede toplam 304 şehre uçarak bu destinasyona sahip hale geldi. 29 Ekim'de ilk etabını hizmete açacağımız İstanbul'daki yeni havalimanımızla bu alandaki alt yapımızı daha da güçlendirmiş olacağız. Yeni havalimanının tüm etapları devreye girdiğinde yılda 200 milyonluk yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyük üç havalimanından biri olacağız."

"İHRACATIMIZI 4 KATTAN FAZLA ARTIRDIK"

Macaristan'ın nitelikli ve uygun maliyetli iş gücü ve coğrafi konumu sayesinde çok sayıda batılı girişimci tarafından yatırım merkezi olarak görüldüğünü bildiklerini belirten Erdoğan, "Ülkemiz de benzer şekilde Avrupa'nın ve dünyanın birçok ülkesinin kaliteli ürün ihtiyacına cevap veren bir üretim üssü ve ticaret ortağı haline gelmiştir. 165 milyar dolarlık ihracata ulaşarak 2002 yılından bu yana ihracatımızı 4 kattan fazla artırdık ve 2002 sonunda 36 milyar dolar olan ihracatımız bugün 165 milyar dolara ulaşmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, hedeflerinin Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümü olan 2023 yılında 500 milyar dolar seviyesinde bir ihracat rakamına ulaşılması olduğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"Eylül'de açıkladığımız Yeni Ekonomik Programımızla artık bundan sonra katma değeri yüksek ürünlere daha fazla yoğunlaşacağız. Son 16 yılda ekonomide sergilediğimiz başarılar, hedeflerimize ulaşma noktasında bize güç ve cesaret veriyor ve şu anda Macaristan ile özellikle savunma sanayine yönelik de bazı adımları atmayı planlıyoruz. Yaptığımız görüşmelerde bu konuların üzerinde de durduk.  Zengin tarihi ve doğasıyla özellikle kültür, turizm ve sağlık turizmi açısından da Macaristan-Türkiye arasında girişimcilerimize büyük görevler düşüyor. Budapeşte, gerçekten tarih kokan, tarihi zenginlikleriyle çok çok farklı bir destinasyon. Dolayısıyla, ortadan geçen Tuna Nehri ile ayrı bir zenginliğe sahip. İki saatlik mesafede paket turizmin patlayacağı bir alandır burası diye düşünüyorum. Gerek Macaristan'dan Türkiye'ye gerek Türkiye'den Macaristan'a bu paket turizmle hem halklarımızın kaynaşması noktasında önemli bir adım olacaktır hem de bu sektörü canlandırmak suretiyle yeni bir açılımı yapmış olacağız."

Asırlardır farklı medeniyetlere beşiklik yapan Türkiye'nin de tarihi, doğal ve kültürel varlıkları sayesinde dünyanın en çok ziyaret edilen 6'ncı ülkesi olduğuna değinen Erdoğan, şu an itibarıyla yıl sonunda büyük ihtimalle 40 milyon turistin Türkiye'de ağırlanacağını bildirdi.
Erdoğan, böyle bir durumun söz konusu olduğunu belirterek, "2023 yılında 50 milyon turist ve 50 milyar dolarlık bir gelir hedefliyoruz. Bu sene beklentimiz, ifade ettiğim 40 milyon turist rakamını yakalamak." dedi.

Macar turistlerin son yıllarda Türkiye'ye büyük ilgi gösterdiğini anımsatan Erdoğan, bu ilgiden büyük memnuniyet duyduğunun, turizmin farklı dallarındaki imkanlarla senenin her dönemine bunun yayılmasını planladıklarının altını çizdi.

"MÜŞTEREK OLARAK AFRİKA'DA ORTAK YATIRIMLARA KESİNLİKLE GİREBİLİRİZ"

İş birliğinin geliştirilebileceği bir başka alanın da müteahhitlik sektörü olduğunu anlatan Erdoğan, bu alanda hacim itibarıyla Türkiye'nin dünyada ikinci sırada bulunduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle alt yapı ve üst yapıda Türk müteahhitlik sisteminin çok çok güçlü olduğuna dikkati çekerek, "Burada da müşterek olarak Afrika'da ortak yatırımlara kesinlikle girebiliriz. Müteahhitlerimiz bugüne kadar 120 ülkede 370 milyar dolar değerinde proje üstlendiler. Havalimanı, metro, otoyollar, köprü, tüneller, endüstriyel tesisler, doğal gaz ve petrol rafinerileri, stadyumlar, enerji santralleri, toplu konut gibi büyük ölçekli ve katma değeri yüksek dünya çapında önemli projeleri tamamladılar. Bu projelerin önemli bir kısmını da taahhütlerinden önce bitirdiler." bilgisini verdi.

Bugün Macaristan'da toplu konut, otel ve endüstriyel tesis inşası gibi alanlarda ciddi atılımlar yapan firmaların olduğuna işaret eden Erdoğan, bu alandaki iş birliğinin hem üst hem de alt yapı yatırımlarında daha da geliştirilebileceğine inandığını aktardı. Erdoğan, şunları söyledi:
"Ekonomik iş birliğimizi istediğimiz noktaya taşıyabilmemiz için bankalarımız arasındaki ilişkileri de güçlendirmemiz gerekiyor. Macaristan'daki Paks Nükleer Santrali'ne iki reaktör daha eklenmesi için Rusya ile Macaristan arasında mutabakata varıldığını öğrendim. Ülkemizde de başta Akkuyu Nükleer Santrali olmak üzere nükleer santral inşası konusunda çalışmamız bulunuyor Rusya ile birlikte."

"TÜRKİYE, SURİYE'NİN GELECEĞİNE DAİR AYRILIKÇI TEHDİDE DARBE VURMUŞTUR"

Türkiye ekonomisine ilişkin de değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Son birkaç aydır Türkiye ekonomisine yönelik spekülatif ve manipülatif saldırılar yaşandığını biliyorsunuz. Bu saldırıların hedefi, ülkemize başta terörle mücadele olmak üzere bekasını ilgilendiren hususlarda milli menfaatleriyle çelişen kararları kabul ettirme gayretleridir. Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta kendi güvenliğini sağlamak ve Suriyelilerin huzurunu garanti etmek için attığı adımlar belli çevrelere rahatsızlık vermiştir. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla Türkiye, Suriye'nin geleceğine dair ayrılıkçı tehdide çok ağır bir darbe vurmuştur." diye konuştu.

"Bu harekatlar sonucunda 4 bin kilometre kareden fazla bir alanı biz terörden, teröristlerden başta DEAŞ olmak üzere temizledik." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Daha birkaç yıl önce DEAŞ'lı teröristler ve PKK'nın Suriye kolu PYD işgali altında olan bölgelerde bugün yüzbinlerce Suriyeli komşumuz bugün huzur ve barış içinde yaşıyor. Aynı şekilde geçen ay Soçi Zirvesi'nde Sayın Putin ile imzaladığımız mutabakat muhtırası, İdlib'de yaşayan 3,5 milyon Suriyeli'nin emniyetini garanti altına almıştır. Böylece çok büyük bir insani dramın ve kitlesel göçün de önüne geçmiş olduk."

BAKMADAN GEÇME!