Solun ihtiyaç duyduğu içtihat

Güncelleme Tarihi:

Solun ihtiyaç duyduğu içtihat
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2001 00:00

DÜNKÜ yazımda sol (Marksizm) ile sağ (liberalizm) arasındaki temel çelişkinin; hayatın tanziminde akıl kullanarak önden projelendirme-planlama-müdahale seçeneği ile hayatın doğal sürecinin kendiliğinden dengeleri kuracağı öngörüsünün çatışması olduğunu belirtmiştim.Tarihsel birikim; var oluşun iki temel güdüsünden üretimin akıl ile maksimize edilemediğini, öte yanda dağıtımın da kendiliğinden optimal noktaya ulaşamadığını gösteriyor.Sovyetler'in çöküşü ilkinin zaafı, küreselleşmenin genel kabul görmemesi de ikincisinin eksik öngörüsünden kaynaklanıyor.* * *Ancak, son 20 yıldır gerileyen, kendine yeni bir çıkış yolu arayan akımın da sol (Marksizm) olduğu bir gerçek.Bugün solun nerede tıkandığını kendimce irdelemeye çalışacağım.* * *1) Sol kendi itici motorunun akıl kullanarak müdahale etmek değil işçi sınıfı (proletarya) olduğunu kurgulamaya devam ettiği sürece küreselleşmeyi bir türlü kavrayamayacak.Sanayi devrimi sürecinde hayatı akılcı-müdahaleci yaklaşım ile tanzim etmenin ateşleyici dinamiği işçi sınıfı idi.Küreselleşme süreciyle ateşleyici dinamik kol emeğinden kurtuldu ve beyin emeğine geçti.Öte yanda şimdi karşıt güçler daha önce kuramsallaştırıldığı şekilde salt klasik kapitalistler değiller. Artık Dow Jones endeksi, hasılatı Nasdaq ile paylaşmak zorunda. Bill Gates klasik burjuvazinin yarattığı değil, rıza göstermek zorunda kaldığı, hatta peşi sıra süreklendiği yeni bir burjuva sınıfını temsil ediyor.Saftorik solcuların sandığı gibi ABD, dünyaya silah satmak peşinde değil, teknoloji satmak istiyor. Zira bu alan çok daha kárlı. Microsoft'a bilim teknolojisi satabilmek için savaş değil barış lazım!Hele hele ABD'de faşizmin yükselmesini beklemek, yağmur duasının gerçekleşmesinden her zamankinden daha az bir şansa sahip.* * *2) Solun insanların yokluk içinde eşitliği değil, refahı paylaşmak istediğini artık idrak etmesi gerekiyor. Hayatın ana kaynağı üretimin akıl ile planlamayacağını, müdahalenin sadece ters sonuçlar verdiğini tarihi tecrübe bize defalarca gösterdi. Bu konuda ısrarın herhangi bir faydası olmadığını Çin Halk Cumhuriyeti teslim etti, herhalde bizdeki solcular da bu ülkenin neden serbest piyasa ekonomisine dönüş yaptığını -özel mülkiyete değil-, 2000 yılında Batı'dan gelen 105 milyar $ doğrudan yatırımın Zemin ve yoldaşlarını kendilerinden daha mı az solcu yaptığını kendi aralarında münakaşa ediyorlardır. Belki müdhaleyi salt dağıtıma indirgemek gerekiyor.* * *3) Millete rağmen millet için projelerinin neden hep geri teptiğini düşünmenin de zamanı gelmiştir. Kendileri benimsemeseler dahi toplumun temel değerleri ile barışmadan akıl yürütmenin bir işe yaramadığı artık aşikárdır. Solcular Tony Blair'in ne kadar sağa taviz verdiğini tartıştıkları kadar, toplumun temel değerleri ile barışmasının başarısına katkıda bulunup bulunmadığını da tartışmak zorundalar.* * *Solcuların (Marksistlerin) silkinip üzerlerindeki ataleti atmalarının zamanı geldi. Onlara millet kadar biz liberallerin de ihtiyacı var.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!