Siyasilerin Kandilli ziyareti 'olağan'

Güncelleme Tarihi:

Siyasilerin Kandilli ziyareti olağan
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2002 14:50

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'yı ziyaret etti. Işıkara siyasilerin ziyaretlerinin önceden planlandığını söyledi.

Prof. Dr. Işıkara, dün Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ile Devlet Bakanı Kemal Derviş, bugün de Çiller'in kendisini ziyaret etmesinin toplumda yanlış anlamalara neden olabileceğini vurgulayarak, şöyle dedi:

''Bütün çaba, İstanbul'u depreme hazırlamada mesafe kaydetmektir. Yoksa olağanüstü bir durum yoktur. Onu özellikle vurgulamak istiyorum.Olağanüstü bir durum olsa zaten ben söylerim. Bunlar önceden planlanmış toplantılardır. Tamamen tedbir almaya dönük ve tedbirleri hızlandırmaya yönelik toplantılardır.''

Basına kapalı gerçekleştirilen görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Çiller, Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirterek, önemli noktanın, doğrunun bir an önce bulunarak yapılması olduğunu bildirdi.

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, ''Depreme hazırlıkta topyekun bir savaş, bir hazırlık gündemdedir. Bu hazırlığın siyasi boyutunda muhalefet, iktidar ayrımı yapılamaz'' dedi.

Çiller, ''Prof. Dr. Işıkara'nın da deyimiyle, ülkenin bir depreme her gün biraz daha yaklaştığına'' dikkat çekerek, ''Depreme hazırlıkta topyekun bir savaş, bir hazırlık gündemdedir. Bu hazırlığın siyasi boyutunda muhalefet, iktidar ayrımı yapılamaz. Önemli olan doğrunun bir an önce yapılmasıdır ve siyasi iradenin Meclis'te tecelli etmesi lazımdır'' diye konuştu. Depreme hazırlığın tek elden olması gerektiğini vurgulayan Çiller, şöyle devam etti:


''Bütün dünyada, bütün birimler farklı bakanlıklarda olsa dahi bu işin koordinasyonunu tek bir merkez yapıyor ve o merkez de siyasi mülahazalardan arındırılarak özerk olarak yapıyor. Deprem meselesine ve depremin yönetimi hazırlık meselesine bu çerçevede bakmak lazım. Sayın Işıkara, Türkiye'de halen mevcut olan Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün bu şekilde örgütlenmesini öneriyor.

Burada bir genel müdür mevcut ve Işıkara da ulusal danışmanımız olarak çok geniş birikimlerini aktarıyor. Bunun ötesinde hazırlık yok. Herkes açık bir biçimde bilmeli ki, bu ikisiyle deprem bölgesi Türkiye ve İstanbul meselelerine el uzatmak mümkün değil. Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün, bir özerk bünyeye sahip olarak siyasi mülahazalardan arındırılıp, çok ciddi biçimde örgütlenmesi projesinin arkasında olduğumuzu açıklıyoruz.''

KAYNAK VAR, ANCAK TÜRKİYE KULLANAMIYOR

DYP Genel Başkanı Çiller, ''Prof. Dr. Işıkara'dan aldığı bilgiler doğrultusunda, 750 milyon dolara yakın bir imkanın Türkiye'nin kaynak açısından projelendirilmek üzere emrinde olduğunu'' anlatarak, ''Yani kaynak var, projeye yönelik kullanılması imkanı var, ancak Türkiye şu ya da bu nedenle bu imkanı kullanamıyor'' dedi.

Türkiye'nin bu kaynağı başta viyadükler, hastaneler, okullar ve bilim adamlarının yapacağı tespitler çerçevesindeki öncelikli yerler için kullanması gerektiğini kaydeden Çiller, ''Bunlara adım adım kaynaklarını seferber ederek yaklaşamıyorsa, endişe ederim ki bu çok büyük bir tarihi hata olur'' şeklinde konuştu.

Çiller, ''deprem hazırlık çalışmalarını Meclis'te milletin vekilleri olarak 'iktidar, muhalefet' demeden desteklemeye hazır olduklarını da bildirdi.

''Özel konumu nedeniyle İstanbul'un da ayrı bir deprem koordinasyonuna ihtiyaç duyduğunun açık olduğuna'' işaret eden Çiller,bu çerçevede yeni bir yapılanmanın gerekli bulunduğunun anlaşıldığını dile getirdi.

Çiller, bu çerçevede yapılacak hazırlıkların Türkiye'nin ve İstanbul'un yönetiminin gündemine hemen girmesi gerektiğini söyledi.

Tansu Çiller, deprem konusunu partisinin grup toplantılarında ele alacaklarını ve bugün Kandilli'de yaptıkları toplantının Ankara'da devam edeceğini sözlerine ekledi.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Işıkara, ''Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü neden aktif hale getirilemiyor?'' sorusu üzerine, bunun cevabını bilmediğini, ancak genel müdürlüğün devletin almış olduğu doğru bir karar olduğunu bildirdi.

Ulusal Afet Yönetim Stratejisi'nin 5 nokta üzerinden başlayarak 10 pilot bölgeye, oradan da tüm Türkiye'ye yayılacağını kaydeden Prof. Dr. Işıkara, bu stratejinin hayata geçirilmesiyle afetin toplumu değil, toplumun afeti yöneteceğini söyledi.

Işıkara,  Ulusal Afet Yönetim Stratejisi'nin hazırlık çalışmalarını kapsadığını belirterek, ''Kaynak var. O kaynağın kullanılır hale gelmesi lazım. Depreme hazırlık küçük adımlardan oluşur. Küçük bir kaynakla bu yıl 2 viyadük, 3 okul, 3 hastane güçlendirilebilir'' dedi.  Işıkara, bu proje için Dünya Bankası'nda kredi kaynağı bulunduğunu bildirdi. Işıkara, şunları kaydetti:

'Ulusal Afet Yönetim Stratejisi ne demektir? Öyle bir strateji hazırlayacaksınız ki, bu, hazırlık, tehlikeyi azaltma, müdahale ve iyileştirme çalışmalarını kapsayacak. Bunun için de bir kurum olması lazım. Bu çabanın, başbakanlık içinde bir başbakan yardımcısı uhdesinde, ilgili kurumlar arasındaki koordinasyon da sağlanarak yapılması lazım. Bunun için de devletim doğru bir karar almış. Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü'nü kurmuş. İşte o genel müdürlüğün işleyişinin bir an önce sağlanması lazım. Çünkü o genel müdürlüğün hazırlayacağı strateji, rapor, ülkemizi öyle bir noktaya getirecek ki, afet bizi değil biz afeti yöneteceğiz.''

Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün ''Bankalar Kurulu,'', ''Sermaye Kurulu'' gibi özel statülü olması ve burada özel statülü insanların çalışması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Işıkara,şöyle devam etti:

''İşte o zaman Başbakanlık bünyesinde ve Başbakan Yardımcısı uhdesinde hem koordinasyon sağlanmış olacak, hem kaynak sağlanacak. Birçok bakanlığı ilgilendirdiği için de, bir koordinasyon içinde doğru ve hızlı adımlar atılacak."


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!