Sır defteri kayıp

Güncelleme Tarihi:

Sır defteri kayıp
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 1997 00:00

Haberin Devamı

Alparslan Türkeş'in ölümünün ardından, çok önemli sırlarını not ettiği defterinin de, para dolu çantayla birlikte kayıplara karıştığı anlaşıldı. Tempo Dergisi'nin haberine göre, miras kavgasının kökeninde özel notlarını yazdığı bu sayfalardaki sırlar yatıyor.

Türkeş'in ölümü bile saatler sonra açıklanabildi, ne de olsa o açıklığı sevmiyordu. Ancak o hakimiyeti seviyordu. Sır olarak herkesten sakladıklarını kağıtlardan saklamadı, yazdı. Anıları yayınlandı, röportajlar yapıldı. Onun yazdıkları, bunların dışında kendine sakladıklarıydı. 80 yaşındaydı. Ölümüne kadar olan gelişmeleri not ettiği defteri hep yanındaydı. İsrail ve Ermenistan dahil, Ortadoğu'ya yaptığı ziyaretler sırasında özel temaslarda bulundu. Aynı yıl içinde Türki cumhuriyetlere yaptığı gezilerde kapalı kapılar ardında yaşananlar ilginçti. Ermenistan'daki görüşmeleri sırasında tek başınaydı ve odaya oğlu Tuğrul Türkeş bile sokulmamıştı. O söylemedikçe kimse bir şey sormuyordu. Ancak darbe girişimlerinden, petrol boru hattı anlaşmalarına kadar hemen her konuda tuttuğu özel notları, bu deftere işliyordu. Orta Asya konusunda özellikle Türk Dışişleri'nin ardındaki isim oydu. Bu ülkelerle yaptığı özel yazışmaları, yanında taşıyordu.

Refahyol hükümetinin geleceği tartışılırken, ‘darbe’ söylentileri ayyuka çıkmıştı. Türk Kurultayı öncesinde, Avrupa'daki Ülkücü Federasyonları ile yapacağı görüşmeyi ertelemedi. Almanya'da 10 gün sürmesi beklenen gezi 5 gün sürdü. Genelkurmay'la yaptığı özel telefon görüşmeleri, Almanya ziyaretinin süresini de belirlemişti. Telefon konuşmalarını da deftere not etti. Ve o gün Esenboğa Havaalanı’nda beraberinde getirdiği 100 bin doların bulunduğu çantanın yanında bu defter de vardı. Oğlu Tuğrul Türkeş, ‘‘Çantayı tetkik etmedik. Ben para işleriyle kesinlikle ilgilenmiyorum. Ancak bu çanta aileden birinde kalmışsa namussuz ve şerefsizdir’’ diyor.

Aile içindeki asıl savaşın Türkeş'in bu sırlarına sahip olmak için verildiği konuşuluyor. Ülkücü çevreler, ‘‘Başbuğ'un odası ölümünün hemen ardından eşi tarafından boşaltıldı. O gün herkes hastanedeydi’’ diyorlar. Türkeş'in kızı Umay Günay'ın Seval Türkeş'ten babasına ait notları vermesini istediği, ancak Seval Hanım'ın buna yanaşmadığı ve evin mühürlendiği söyleniyor. Seval Türkeş, ‘‘Günlük bende değil, belki çalışma odasında olabilir. Onlar da mühürlü’’ diyor. Notların mühürlü evdeki çalışma odasında olmadığı biliniyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!