Sinek larvası yaraya merhem

Güncelleme Tarihi:

Sinek larvası yaraya merhem
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2005 00:00

Yeşil sinek larvalarının, derin yaraları cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, iyileştirdiği ortaya çıktı. Bu yöntem, 20 ülkede tedavi amaçlı kullanılıyor.ANTİBİYOTİK SALGILIYOROrtalama 100-200 larvanın üzerine konulduğu derin yaralar, 1-4 gün içerisinde larvalar tarafından temizleniyor.   Yara üstüne 2-3 milimetreyken konulan larvalardan her birinin antibiyotik salgıladığı ve 25 miligram ölü dokuyu yiyerek, 1 gün içerisinde 1 santimetreye ulaştığı belirlendi. Larvaların, antibiyotiğin dışında başka bir sıvı da (Allantoin/Urea) salgılayarak, yaranın kapanmasına yardımcı olduğu görüldü. İLK KEZ 16. YÜZYILDA UYGULANDIYöntemi Türkiye'ye taşıyan Uluslararası Biyoterapi Derneği Genel Başkanı ve İsrail Hebrew Üniversitesi Hadassah Tıp Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kosta Y. Mumcuoğlu, “Maggot Terapi” adı verilen bu yöntemin, ilk kez 16. yüzyılda uygulandığını söyledi. 20 ÜLKEDE KULLANILIYORUzun yıllar ara verilen yöntemin, 1990 yılından itibaren tekrar hayata geçirildiğini belirten Prof. Dr. Mumcuoğlu, başta ABD, İngiltere, Almanya, İsrail olmak üzere 20 ülkede halen tedavi amaçlı kullanıldığını kaydetti.  ABD Sağlık Bakanlığı'nın 2003 yılında bu metodu kabul ettiğini açıklayan Prof. Dr. Mumcuoğlu, sinek larvalarıyla yarayı iyileştirme yönteminin, Türkiye'de ilk kez kendisinin öncülüğünde Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) uygulamaya başlandığını, Türkiye'de birçok hastanenin bunu kullanmak istediğini bildirdi.     MAYIN PATLAMASINA İLİŞKİN YARALAR    Lucilia Sericata denilen ve halk arasında Yeşil Sinek olarak bilinen sinek larvalarının tedavide daha başarılı olduğunu bildiren Prof. Dr. Mumcuoğlu, mayın patlaması ve bombalama olayları sonrasında oluşan derin yaralar başta olmak üzere her türlü yaranın bu yöntemle iyileştirildiğine dikkat çekti. Özel laboratuvarlarda Yeşil Sinek larvası ürettiklerini belirten Dr. Mumcuoğlu,  “Öncelikle ürettiğimiz larvaları sterilize ediyoruz. İstediğimiz miktarda, ortalama 100-200 larvayı yaranın üstüne koyuyoruz. Larvalar yara üzerinde antibiyotik üreterek, ölü hücreleri yiyor ve başka bir madde salgılayarak, yaranın kapanmasına yardımcı oluyor. Yaşayan sağlam dokuya asla zarar vermiyorlar. Bu yöntemin başarı oranı, yüzde 80. 1-4 gün içerisinde yaralar temizlenmiş oluyor. Daha sonra pansuman yapıyoruz. Yaranın tamamen iyileşip kapanması için zaman gerekiyor. Diyabet hastalarında, yatalak hastalarda, hemen hemen her türlü yaralanmalarda bu yöntemi uyguluyoruz” açıklamasında bulundu.    AĞRI KESİCİ ARI     Bal arılarının zehirlerindeki değişik bir maddenin ağrılı hastalıklara iyi geldiğinin görüldüğünü ve arı zehrinin antibiyotik olarak kullanıldığını da dile getiren Dr. Mumcuoğlu, “Canlı arıyı tutarak, ağrılı bölgeyi sokması ve zehrini akıtmasını sağlıyoruz. Arı zehrinin bazı ağrılara iyi geldiği ortaya çıktı” dedi. SÜLÜKLE KAN DOLAŞIMIDaha önce Sivas'ta Uluslararası Biyoterapi Kongresi düzenlediklerini anlatan Prof. Dr. Mumcuoğlu, buradaki Kangal balıklarının sedef hastalığının tedavisine iyi geldiğini tespit ettiklerini, sülükleri de kalp hastalarında ve kirli kanın dışarıya atılmasında kullandıklarını dile getirdi. Modern tıpta sülüklerin kullanıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Mumcuoğlu, bu yöntemin İngiltere'de yüzde 80 oranında şifa kaynağı olarak kullanıldığını belirtti.İLGİLİ HABER
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!