Şimdi top Derviş'te

MHP Lideri Bahçeli, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün ayrılmasını kendisinin talep ettiğini belirterek, ardından ekledi: ‘‘Bir oyun oynanıyor, bu oyunun açığa çıkması için Öksüz ayrıldı.’’Gerek hükümet içindeki dengelerin, gerekse de ekonomi yönetiminin rolünün değişeceği Bahçeli'nin bu sözleriyle açıkça ortaya çıkıyor.Bahçeli'nin, son dönemde yaygınlaşan ‘‘MHP'nin tavrı nedeniyle ekonominin düzelmediği’’ görüşünden rahatsız olduğu kesin. Sonuna kadar direndi, ama Öksüz'ün hatalarını tekrarlaması üzerine mecburen görevden aldı. Bu karar Bahçeli'yi, partisi içinde ne kadar zor durumda bırakır bilmiyoruz, ancak görünen o ki; Bahçeli çeşitli defalar uyarmasına rağmen aynı hatayı tekrarlayan Öksüz'ü alarak, parti disiplini açısından da kendi tabanına önemli bir mesaj vermiş oldu. Ancak, Bahçeli'nin asıl mesajı koalisyon ortaklarına ve özellikle de Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'e...‘‘Madem bizim bu işi engellediğimiz söyleniyor, engellemenin sembolü de Öksüz görünüyor, işte görevden alıyorum, alın bakalım ekonomiyi şimdi düzeltin’’ diyor. Yani Bahçeli, Öksüz'ün istifasıyla piyasalar sakinleşmez, ekonomik program belki biraz revizyonla yoluna girmezse, bütün millete dönüp ‘‘İşte demek ki ekonomik programı yürütmeyen biz değilmişiz’’ diyebilecek. Dolayısıyla kamuoyuna çıkıp ‘‘Bizi haksız eleştirdiniz’’ deme hakkını elde edecek.Peki Öksüz'ün istifasıyla piyasalar tümüyle dengeye girecek mi? Elbette giremeyecek... Başta Öksüz olmak üzere bir yandan hükümetin içinde olup, öte yandan sürekli muhalefet edenler, programı ve güveni öylesine zedelediler ki, herşeyden önce bu güvenin oluşması zor olacak. Sadece Öksüz değil, MHP'li Tarım Bakanı Gökalp, başta Faruk Bal olmak üzere devlet bakanlarının programa ve alınan kararlara muhalefetlerinin devam ettiğini unutmayalım.ÇEKİ DÜZEN GEREKİYORPeki bakan sayısında azaltma operasyonu adı altında bu bakanların da görevden alındığını düşünelim. Bu taktirde ekonomi düzelecek mi? Bizce hayır... Piyasalara yeniden güven vermek gerçekten zor olacak. Bu aşamadan sonra sadece politikicaların değil, ekonomi yönetiminin de tümüyle kendine çeki düzen vermesi gerekecek. Bu noktadan sonra topun politikacılara atılma ihtimali de giderek ortadan kalkıyor. Şimdi top ekonomi yönetiminde...Ekonomi yönetimi deyince ilk başta da Kemal Derviş tabii... Bizce bundan sonra artık hiç politik gezi falan yapmayıp, Ankara'da oturup ekonomi yönetiminin koordinasyonunu sağlaması gerekiyor. Hazine, Merkez Bankası, BDDK, SPK, Ortak Yönetim Kurulu, borsa yönetimi, hatta diğer bakanlara bağlı ekonomik birimleri sık sık toplayıp alınacak kararları gerçekten koordine etmesi şart. Kısacası herkesin işi kendine yontma eğilimini çözüp, herkesi tek bir hedefe doğru kanalize etmesi gerekiyor. Bunu yaparken bir yandan da bizce, programı bile son gece okuttuğu gönüllü danışmanları -pardon yakın arkadaşlarını- işin içine fazla katmayıp, bürokratların moralini bozmamalı. Ya da bazı yakın danışmanlarının sürekli olarak piyasayla, bankacılarla gevezelik etmesini, onun adına telefon açıp konuşmasını engellemeli ki yine bürokratlara ve piyasalara güven verebilsin.Ekonomiden sorumlu bir bakan, bürokratlarını motive edip onları politikacılar ve piyasalara karşı korumalı. Öte yandan da bürokratlarını dinleyen, ama kendi analizini yapıp kararını veren, bürokratları verdiği karar doğrultusunda çalışmaya özendiren, yani ‘‘yöneten’’ bir bakan olması gerektiğini de unutmayalım.