Sıkı, pis ve zor

Güncelleme Tarihi:

Sıkı, pis ve zor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2001 00:00

HAYIR, yazı başlığını eskiden İtalyanların çevirdiği ve ‘spagetti Western’ diye hafiften tebessümle karşıladığımız kovboy filmlerinin birinden almadım. Bu üç sıfatı ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld önceki gün Brüksel'de ve NATO'lu meslektaşları önünde kullandı.‘Sıkı, pis ve zor’la kastettiği şey ise, ‘El Kaide’ ve uzantılarına karşı bundan böyle dünya çapında yürütülecek mücadelenin yoğunluk derecesiydi.Zaten, Washington ‘şahin’i yukarıdaki tanımlamanın hemen ardından, ‘Kuzey Atlantik Paktı buna hazırlanmalıdır’ diye ekledi ve Avrupalı müttefiklerin halen Bosna'da mevcut kuvvetleri üçte iki oranında indirmesini istedi.Yani, oradaki gücün diğer sahalarda operasyonel olabileceğini çağrıştırdı.Doğru, Birleşik Amerika'nın genel stratejisini zaten hanidir biliyorduk ama, Rumsfeld'in söz konusu stratejiyi NATO önünde de ‘resmileştirmesinden’ sonra, muhtemel gelişmeleri şimdiden irdelemekte yarar var.* * *HER şeyden önce, Savunma Bakanı'nın ‘Brüksel çağrısı’nı bir ‘dikta’ sanıp, ABD tarafından düzenlenecek yeni ‘anti terör’ harekatlara NATO'nun da derhal katılacağı yanılgısına düşmemek gerekiyor. Böyle bir ‘otomatizm’ olmayacak!Olmayacak, zira her zamanki gibi Atlantik'in iki yakası arasında ‘yaklaşım farklılıkları’ mevcut... Rumsfeld söyledi diye de anında silinip gitmeyecek.Üstelik, on sekiz üyeli bir Pakt'ın ha deyince davranması kolay değil... Fakat, esas nokta yine de buradan kaynaklanmıyor!Esas nokta şu ki, işte Afganistan muharebeleri de bir defa daha ispatladı, Birleşik Devletler müttefiklerinin lafta kendisine destek vermesini talep etse bile, onları fiiliyatta işin ‘içine bulaştırmak’ istemiyor.İstemiyor, çünkü bir, zaten o müttefiklerin edi budu malum... İstihbarat falan gibi istisnai durumlar hariç, operasyonel yardım imkanları sınırlı...Ve istemiyor iki, bunu açıkça dile getirmese dahi, onların önce siyasi, sonra da askeri planda kendisine ‘ayak bağı’ (!) oluşturmasını reddediyor. Süper devlet refleksiyle, ‘hammaliyeyi zaten ben üstleniyorum, bir de durup dururken neden manevra marjımı sınırlayayım’ mantığını öne çıkartıyor.Dolayısıyla, Donald Rumsfeld'in önceki günkü talebi ertesinde NATO'nun ‘simgesel destek’ vereceği kesinse de, iş sıcak harekat alanlara geldiğinde, ABD ‘yardımcıları’nı bizzat kendisi ve her alana göre teker teker saptayacak.* * *PEKİ, Amerikalı bakanın ‘sıkı, pis ve zor’ mücadelelere sahne olacağını söylediği bu yeni ‘sıcak harekat alanları’ hangi coğrafyaları kapsayabilir?Birinci planda Filipinler, Somali, Yemen ve bir ihtimal Sudan gözüküyor.Çünkü, söz konusu dört ülkede de Usame bin Ladin katilinin ‘El Kaide’yi ‘kaideye’ (!) oturttuğu kesinlik taşıyor. Kimse bundan şüphe duymasın!İşte Pasifik takımadasında ‘İslami’ (!) yaftalı bir yamyam olan ve Usame' nin parasıyla eşkıyalık yapan Ebu Sayyaf ve çetesi... İşte, haritada devlet değil bir savaş ağaları federasyonu olarak yer alan Doğu Afrika burnunda yine bin Ladin'in kızağa koyduğu ‘El İttihat’ şebekesi... Ve işte Güney Arabistan cumhuriyetinde, caninin kabilesine mensup ve resmi hükümetin önceki gün uçaklarla bombaladığı hısım akraba aşiretleri...Eski ‘kaidevi’ kalıntılara rağmen son dönemde tedhişçilikle köprüleri atan ve Washington'a yakınlaşan Hartum ise daha ‘ehlileşmiş’ bir görünüm arzediyor.Irak'ı ise farklı değerlendirmek ve Saddam'ı hedefleyebilecek bir harekatı Körfez Savaşı'nın ‘tamamlanması’ çerçevesine oturtmak daha mantıki gözüküyor.Her halükarda, Rumsfeld'in ‘Brüksel çağrısı’nı mim belleyip, ABD'nin bazen NATO'lu, bazen NATO'suz, terörizme karşı dünyanın çeşitli saha ve cephelerinde ‘sıkı, pis ve zor’ bir mücadele yürüteceğinden kuşku duymamak gerekiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!