Sığ DüÅŸünenler Cumhuriyeti!

1929'da telefon abone sayısı 15 bin 262 iken, 2002 yılında bu rakam yaklaşık 19 milyona ulaÅŸmış. Okumuyoruz, yazmıyoruz ama konuÅŸuyoruz. Sığ düşünmelerimizin nedeni de bu. Ah bir gerçekten düşünebilsek. Ama önce bunu Atatürkçü geçinenlerin anlaması, kafalarındaki kalıpları kırması lazım.Türkiye'nin 80 yılda büyük atılım yaptığını kabul etmek lazım. 600 yıllık bir ‘‘enkaz imparatorluk’’ üzerine modern bir Cumhuriyet yaratmak kolay deÄŸil. Atatürk 80 yıl önce böyle bir ÅŸeye nasıl cesaret etmiÅŸ, olacak ÅŸey deÄŸil, kesinlikle deli olmalı!Türkiye 80 yılda bir yerlere geldi ama geldiÄŸi yerin ‘‘makbul bir yer’’ olduÄŸunu söylemek oldukça zor. ‘‘AKP-Türban-Ä°mam Hatip’’ bermuda ÅŸeytan üçgeninde bugün içinde bulunduÄŸumuz ‘‘ahval’’ hiç kuÅŸku yok ki Atatürk'ün 80 yıl önce öngördüğü ‘‘çaÄŸdaÅŸ Türkiye’’ rüyası ile örtüşen bir ‘‘ahval’’ deÄŸil. Atatürk'ün izindekiler bile basmakalıp düşüncelerin ötesine geçemiyor, yenilikçi olamıyor, yaratıcı olamıyor sığ sularda tepinip duruyor.Atatürk 80 yıl önce çaÄŸdaÅŸ Türkiye'yi hayal edip bunu yaratabilmek için elindeki her türlü ‘‘ikna’’ aracından yararlanmışken, bugün Atatürk'ün kurduÄŸu partinin yöneticileri ‘‘reklam, kapitalizmin ürünü’’ deyip ‘‘çaÄŸdaÅŸlığı satmak’’ için reklamdan yararlanmaya cesaret edemiyor. BaÅŸtan söyleyeyim, sorun da iÅŸte burada. 80 yıl sonra, baÅŸta Atatürk'ün emanetine sahip çıkanlar yenilikçi deÄŸil, sığ düşünüyor, inançlarıyla yaşıyor, dogmalara inanıyor. Sorun burada.Atatürk bugün kalkıp etrafını algılayabilse ‘‘şakkadanak’’ düşer bayılır. Bayılmasına neden de ‘‘modern müslümanlık’’ tartışması olmaz. Atatürk ‘‘Atatürkçüyüm’’ diye geçinenlerin hálá 1929 yılı kafa yapısında olup, kendilerini yenileyemediklerini görünce bayılır.Atatürk, Cumhuriyet'i kurduÄŸunda Ä°slami dogmalarla düşünüp deÄŸiÅŸmek istemeyenler yok muydu? Vardı. Bugün Ä°slami dogmalarla düşünenler ‘‘deÄŸiÅŸim’’den söz ederken ‘‘Atatürkçü’’ geçinenler yerinde sayıyor, sorgulayamıyor, sorun çözemiyor, partisini çaÄŸdaÅŸ yönetim tekniklerini kullanarak yönetemiyor! Türkiye 80 yıl sonra sığ düşünüyor. Hadi, akıllarını dini dogmalarla kapatanlar için bu normal de ‘‘çıktık açık alınla’’ diyenlerin sığlığını anlayabilmek oldukça zor...Avrupa'da adam başı milli gelir 15 bin Euro, Türkiye'de ise 3 bin Euro bile deÄŸil. Ãœretimde nal topluyoruz, marka yaratmada nal topluyoruz, teknoloji dışı yenilik yaratmada nal topluyoruz, teknolojik yenilik yaratmada nal topluyoruz. Yerli sermaye Türkiye'yi sırtlamaya yetmiyor. Ama Atatürk'ün çizgisindeyim diyenler, hálá özde özelleÅŸtirmeye karşı, yabancı sermayeye karşı, kökü dışarıda her ÅŸeye karşı. Nasıl olacak bu ülkede milli gelir kiÅŸi başı 20 bin Euro? Nasıl saÄŸlanacak bu ülkede sosyal adalet? Nasıl engelleyeceÄŸiz insanlara ‘‘cennet’’ satışını ya da ‘‘özerklik’’ satışını? Bu halde her türlü yalancı peygambere inanmamaları mümkün mü?Türkiye'de Cumhuriyet'in 80'inci yılında birçok rakamın gerçeÄŸini bilmek mümkün olmadığı gibi gerçek okuryazar oranını da bilmek mümkün deÄŸil. Yüzde 85 diyorlar ama bu yüzde 85'in okuyup yazabildiÄŸinden çok emin deÄŸilim. Ama konuÅŸtuklarından eminim. 1929'da telefon abone sayısı 15 bin 262 iken, 2002 yılında bu rakam yaklaşık 19 milyona ulaÅŸmış. Okumuyoruz, yazmıyoruz ama konuÅŸuyoruz. DoÄŸru, yanlış herkes konuÅŸuyor. Laf olsun torba dolsun herkes konuÅŸuyor. Müslüman demokratı da, demokratı da, sosyal demokratı da konuÅŸuyor. Sığ düşünmelerimizin nedeni de bu. Ah bir gerçekten düşünebilsek. Dünyanın nereye gittiÄŸini de anlayabileceÄŸiz... Ama önce bunu Atatürkçü geçinenlerin anlaması, kafalarındaki kalıpları kırması lazım. Yoksa bir ‘‘seksen yıl’’ daha zor. Çok zor. Ä°nanın zor.Â