Sıcak yürekli dev adamlar

NBA, milyonlarca basketbol hayranı için, dünyanın en güzel basketbolunun oynandığı lig. Peki, 29 takımdan oluşan ve basketbolun en parlak yıldızlarını barındıran NBA'in, aynı zamanda bir hayır kurumu gibi çalıştığını biliyor muydunuz? Biliyorsanız yazının bundan sonrasını okumaya gerek kalmıyor tabii. Ama bilmiyorsanız, böyle buyurun.

HEPSİ de iyi eğitimli, boylu poslu (eh, haliyle) ve son derece yetenekli sporcular. Ayrıca gayet iyi para kazanıyorlar, çok ünlüler ve toplumda itibarları yüksek. Yani tam bir ‘‘Ne mutlu bunları yetiştiren ana babaya’’ durumu.

NBA'i oluşturan 29 takımın oyuncuları, bütün bunların üstüne bir de iyi kalpli insanlar. Konuyu açalım: NBA, bir süredir ‘‘NBA TeamUp’’ adı altında; topluma yararlı pek çok faaliyet yürütüyor. Bir NBA efsanesi olan Bob Lanier'ın başkanlık yaptığı proje kapsamında NBA'deki her takım, kendi eyaletindeki çocuklara, gençlere, yaşlılara, engellilere yardım ediyor.

Bu yardımlar öyle laf olsun diye yapılan göstermelik yardımlar değil. Bizzat NBA oyuncuları tarafından okul okul, hastane hastane geziliyor. Direkt hedefe yönelik bu yardımlar, toplum için de özendirici oluyor.

NBA yıldızlarını idol olarak gören gençler; onlardan gelen tavsiyeleri tahmin edilebileceği üzere bayağı ciddiye alıyor.

Mesela Atlanta Hawks'ın ‘‘Fast Break For reading’’ kampanyası kapsamında ilkokul düzeyindeki çocuklara 10 bin kitap ulaştırıldı.

Boston Celtics'ten iki gönüllü basketbolcu, her hafta başka okula giderek ders verdi.

Cleveland Calavieds, 800 öğrenciye 10 bin dolar tutarında burs verdi.

Detroit Pistons, kentte 33 adet çocuk parkını yeniledi.

Indiana Pacers'ın eğitim programına 15 bin ilkokul öğrencçisi katıldı.

Miami Heat, aile içi şiddete maruz kalan çocuklar için kullanılmak üzere 1.2 milyon dolar topladı.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Çünkü her takım NBA'in belirlediği temaların dışına çıkıyor ve faaliyet alanını istediği kadar genişletiyor.

İlk dersini Chris Dudley'den alan, çiçek dikmeyi Allan Houston'dan öğrenen, Alan Iverson'la hastane odasında sohbet eden, Vince Carter'la teke tek maç yapan çocuklar, anlık mutlulukların ötesinde hayat boyu faydalanabilecekleri dersler alıyorlar. Sevgi, dostluk ve yardımseverlik gibi kavramların değerini kavrıyorlar.

Grant Hill, Türk hayranlarıyla tanıştı

NBA'in en ünlü isimlerinden Grant Hill, geçen hafta Türkiye'den gelen konuklarıyla buluştu. Sprite'ın kampanyasına katılarak ABD'de NBA All Star Game'i izleme şansına erişen 3 kişi ve birer yakını, San Fransisco'da Grant Hill'le bir araya geldi.

Hayranlarının sorularını yanıtlayan, onlarla şut yarışması yapan ve imzaladığı Sprite kutularını, formalarını ve basketbol toplarını armağan eden Grant Hill, küçük tavsiyelerde de bulundu.

Basketbolu profesyonel olarak oynamasına rağmen, hala keyif aldığı için çalıştığını söyleyen Hill, hayranlarına da sevdikleri işle uğraşmalarını önerdi.

New York Knicks'te oynayan Mirsad Türkcan'la tanışmadığını ancak adını duyduğunu söyleyen Hill, ‘‘İyi bir oyuncu mu?’’ diyerek Mirsad'ı Türk hayranlarına sordu.

Sprite'ın reklam yıldızı da olan Grant Hill, formunu yediklerine dikkat ederek ve maçlara çıkmadan önce mutlaka bir iki saat de olsa uyuyarak koruduğunu söyledi.