Åžeyhine gidiyordu

Güncelleme Tarihi:

Åžeyhine gidiyordu
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 26, 2001 00:00

Ãœzeyir Garih'in NakÅŸibendi büyüklerinden Küçük Hüseyin Efendi'nin mezarını ziyarete giderken öldürüldüğü anlaşıldı.Bu ilginç sırrı Hürriyet'e açıklayan Koç Holding'in eski yöneticilerinden Can Kıraç, ‘‘Kendisini daha önce iki kez gördüm. Hüseyin Efendi için geldiÄŸini söylemiÅŸti’’ dedi. Ä°ÅŸadamı Ãœzeyir Garih, 8 bıçak darbesiyle öldürüldüğü Eyüp Sultan Mezarlığı'nda, yıllardır aksatmadığı ve bir görev saydığı kendisi için rutin bir ziyareti gerçekleÅŸtiriyordu. Garih, mezarlıkta MareÅŸal Fevzi Çakmak'la yanyana yatan NakÅŸibendi ÅŸeyhi Küçük Hüseyin Efendi'nin mezarını ziyaret ediyordu. Garih'in bu bilinmeyen ilginç sırrını Hürriyet'e Koç Holding'nin tanınmış eski yöneticilerinden Can Kıraç açıkladı. Cinayet haberini duyunca çok üzüldüğünü, eski bir dostunu yitirdiÄŸini anlatan Kıraç, Garih ile Eyüpsultan Mezarlığı'nda biri üç yıl önce, diÄŸeri iki yıl önce olmak üzere iki kez karşılaÅŸtığını belirtti. Musevi bir vatandaÅŸ olan Garih'i, Müslüman mezarlığında tek başına ve üst üste iki kez gördüğü için ÅŸaşırdığını anlatan Can Kıraç, ÅŸunları söyledi:GÖRÃœNCE ÅžAÅžIRMIÅžTIM‘‘Ben mezarlığa, eÅŸimin babası, annesi ve dayısı orada yattığı için gidiyordum. Kendisini ikinci kez görünce, ÅŸaşırıp, (Ãœzeyir Bey ne arıyorsunuz burada?) diye sordum. Bana, Hüseyin Efendi'yi ziyaret için geldiÄŸini anlattı. Bana (Benim dini inançlarım çok kuvvetlidir ve Hüseyin Efendi'ye olan baÄŸlılığımı bu ziyaretlerimle kanıtlarım) dedi. Her ikisinde de yalnızdı, yanında koruma-ÅŸoför yoktu. Yine böyle birer tatil ya da bayram günüydü. Gidenler bilir, mezarlıkta, MareÅŸal Fevzi Çakmak ve Hüseyin Efendi'nin mezarlarının bulunduÄŸu yere, arabayla gitmek mümkün deÄŸil. O yüzden, otomobilini otoparka parkedip, yürümüş. Bu mezarlardan yukarı doÄŸru yürününce, Piyer Loti Kahvesi'ne, aÅŸağı doÄŸru yürününce, Eyüp Sultan'a gidiliyor, tam ortada yani.’’ RÖPORTAJ YAPMIÅžTIMCan Kıraç, Ãœzeyir Garih ile yayınlayacağı kitabı için 1996 yılında bir de röportaj yaptığını anlattı ve şöyle devam etti: ‘‘Kitap için, aralarında Ãœzeyir Garih'in de bulunduÄŸu iÅŸ hayatının 20 önemli ismiyle görüştüm. Ãœzeyir Garih'le görüşmemiz 12 AÄŸustos 1996'da gerçekleÅŸti. Kitabımı, roman üslubu ile yazmaya karar verdiÄŸim için, yazımı biraz gecikti. Kitap bir türlü bitmedi. Önce Ayhan Åžahenk, arkasından da Ãœziyer Garih öldü, biraz daha geciktirirsem, saÄŸ kiÅŸi kalmayacak.’’İslami kesimle arası çok iyiydi47 yıl önce Ä°shak Alaton'la birlikte Alarko'yu kuran Dr. Ãœzeyir Garih, özellikle yönetim ve sosyal konularda iÅŸ dünyasının sembol ismiydi. Ãœzeyir Garih, sanayici ve ticari kimliÄŸi ile Türk ekonomisine ve Türkiye'nin dış iliÅŸkilerine büyük emeÄŸi geçmiÅŸti. Ä°ÅŸ dünyasında ‘‘uzlaÅŸmacı’’ kiÅŸiliÄŸi ile tanınan Garih, Musevi cemaatine mensup olmasına raÄŸmen Ä°slami kesimle de iliÅŸkilerinin çok iyi olmasıyla biliniyordu. Dr. Ãœzeyir Garih, 1997 yılında Onursal BaÅŸkanlığı'nı Fethullah Gülen'in yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın verdiÄŸi Ulusal UzlaÅŸma Ödülü'nü de Gülen'in elinden almıştı. Haham Okulu'nu bitirmesine raÄŸmen Ä°TÃœ'de Makine MühendisliÄŸi okumayı tercih etti. Garih, islami kesimin yayınladığı gazetelere görüşlerini aktarırken, yine islami kesimlerin televizyon programlarına da katılıyordu. Garih ayrıca Samanyolu TV'de Atalay ÅžahinoÄŸlu ve Şükrü ElekdaÄŸ ile birlikte iÅŸdünyasına dönük bir program yapıyordu. AkÅŸam Gazetesi'nde de düzenli yazılar yazıyordu. Garih önceki akÅŸam da TV 8 'de yayınlanan bir programa katılmıştı. ÇeÅŸitli gazete ve dergilerde düzenli olarak görüşlerini dile getiren Ãœzeyir Garih, gençlerin eÄŸitimi üzerinde yoÄŸunlaşıyordu. Garih, Türkiye'de yönetim ve eÄŸitim baÅŸta olmak üzere yanlış bulduÄŸu noktaları, eksiklikleri, sürekli olarak dile getiren ve bu konudaki görüşlerini fırsat buldukça kamuoyuyla paylaşıyordu. Garih, topluluk bünyesinde kurulan Alarko EÄŸitim ve Kültür Vakfı ile Alarko Ä°stikbal Kulübü'yle de yakından ilgileniyordu.DiÅŸ Hekimi olan babası Ezra Garih'in ölümünden sonra iÅŸ hayatına atılan Garih, üç dil bilmesi sayesinde NakÅŸi tarlası Ãœzeyir Garih'in ölü olarak bulunduÄŸu yer eski Ä°stanbullular tarafından ‘‘NakÅŸi Tarlası’’ olarak bilinirdi. 19. yüzyılın son döneminin önde gelen birçok NakÅŸibendi ÅŸeyhi ve ‘‘kutup’’ yani káinatın yönetiminde söz sahibi olduklarına inanılan birçok din alimi buraya defnedilmiÅŸ, onları aynı yere defnedilmeyi vasiyet eden müridleri izlemiÅŸti.MAREÅžAL DE MÃœRÄ°TTİ‘‘NakÅŸi Tarlası’’nda defnedilmiÅŸ olan tasavvuf büyükleri arasında ‘‘kutup’’ olduÄŸuna inanılan Küçük Hüseyin Efendi de vardı. NakÅŸibendi büyüklerinden olan ve keramet gösterdiÄŸi söylenen Küçük Hüseyin Efendi'nin müridleri arasında hem Osmanlı döneminin, hem de Cumhuriyet'in ilk yıllarının önde gelen birçok ismi bulunuyordu ve MareÅŸal Fevzi Çakmak da Åžeyh'in müridlerindendi. 1930'un 14 Mart'ında vefat eden Küçük Hüseyin Efendi, ÅŸeyhi Mehmed Nuri Efendi'nin ‘‘NakÅŸi Tarlası’’ndaki mezarının hemen ilerisine defnedilmiÅŸti.CENAZE OLAY OLMUÅžTUEfendi'nin müridlerinden olan MareÅŸal Fevzi Çakmak'ın vasiyeti de aynıydı, yani o da ÅŸeyhinin yanına gömülmeyi istiyordu. 1950'de vefat eden MareÅŸal'in cenazesi son derece olaylı geçmiÅŸ ve radyoların matem yayınına geçmemesini bahane eden çok kalabalık bir genç grubu cenazeyi Eyüpsultan'a kadar eller üzerinde taşıyarak, Küçük Hüseyin Efendi'nin yanıbaşına defnetti. Cenaze töreninin bu ÅŸekle dönmesi daha sonra Türk siyasi tarihinde çok önemli bir geliÅŸme olarak nitelenecekti.NAKÄ°LE Ä°ZÄ°N VERMEDÄ°LERMareÅŸal Fevzi Çakmak'ın mezarının Ankara'da 12 Eylül'den sonra kurulan devlet mezarlığına nakledilebilmesi için yapılan çok sayıda giriÅŸim de sonuçsuz kaldı. Çakmak Ailesi, MareÅŸal'in kemiklerinin nakline yani mezarının ÅŸeyhinin yanından alınmasına izin vermediler.Murat BARDAKÇI Amerikan Carrier ÅŸirketine girdi. Carrier Corp. Türkiye ÅŸubesinde tesisat mühendisliÄŸi yaptı. Yeditepe Ãœniversitesi'nde organizasyon dersi veren Garih, Ä°TÃœ fahri doktorluk ve Filipinler Cumhuriyeti Fahri BaÅŸkonsolosu unvanına sahip. Ä°ngilizce, Fransızca ve Ä°spanyolca biliyordu. EÅŸi Lili Garih ile 1956 yılında evlenen Garih, evli ve iki çocuk, beÅŸ torun sahibiydi. Türkiye önemli bir insanını kaybettiTürkiye'yi ÅŸok eden cinayetin ardından, devletin zirvesinden baÅŸsaÄŸlığı mesajları yaÄŸdı. Garih'in eÅŸi Lili Garih'e bir baÅŸsaÄŸlığı telgrafı gönderen CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer, ‘‘DeÄŸerli eÅŸiniz, iÅŸ dünyamızın önemli ismi, Alarko Holding Åžirketler TopluluÄŸu Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Ãœzeyir Garih'in, bir cinayete kurban gitmesinden büyük üzüntü duydum. Acınızı paylaşıyor, size, ailenize ve tüm sevenlerine baÅŸsaÄŸlığı diliyorum’’ dedi.BaÅŸbakan Ecevit ‘‘Derin üzüntü duydum’’ dediÄŸi mesajında ÅŸu görüşleri ifade etti: ‘‘Kendisi, Türkiye için çok büyük hizmetlerde bulunmuÅŸ, ülke sorunları ile yakından ilgilenmiÅŸ ve bu yönde çalışmalarda bulunmuÅŸ deÄŸerli bir iÅŸadamıydı.’’BaÅŸbakan Yardımcısı Yılmaz da ‘‘Türkiye önemli bir insanını kaybetmiÅŸtir’’ dedi.ACIYLA GELEN GAFTBMM BaÅŸkan Vekili Murat SökmenoÄŸlu, özel bir TV kanalında yaptığı açıklamada, Garih'in öldürülmesini kınarken gaf yaptı ve Musevi kökenli iÅŸadamı için ‘‘O bir Türk dostuydu’’ dedi. Gazetemizi arayan çok sayıda vatandaÅŸ, SökmenoÄŸlu'nun sözlerine tepki gösterdi. BULGAR BAKAN: Ä°NANAMIYORUMÖldürülmeden birkaç saat önce Alarko Holding'te Garih'le görüşen Bulgaristan BaÅŸbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Nikolay Vassilev, cinayeti duyunca ÅŸoke oldu. Vassilev, ‘‘İnanamıyorum. Çok üzgünüm’’ dedi. Bulgaristan'ın Ä°stanbul BaÅŸkonsolosluÄŸu'nda bir basın toplantısı düzenleyen konuk bakan, Garih'le 11.00- 12.00 arasında Alarko Holding'teki odasında görüştüklerini ve hatıra fotoÄŸrafı çektirdiklerini söyledi. Ä°slami usulde duaÃœzeyir Garih, çevresinde hoÅŸgörüsüyle tanınırdı. Arkadaşı Turizm eski Bakanı Barlas Küntay'ın 2 AÄŸustos 2001'deki ikinci ölüm yıldönümünde Zincirlikuyu Mezarlığı'nda yapılan anma töreninde o da vardı. Törende duygulanan Ãœzeyir Garih, dualara eÅŸlik etmiÅŸ ve ellerini açarak, Ä°slami usullere göre dua etmiÅŸti. YeÅŸilçam'da bile çalıştı1929'da Ä°stanbul'da doÄŸan Garih, Ä°TÃœ Makina MühendisliÄŸi mezunu. Öğrencilik yıllarında harçlığını çıkarmak için Nehar Tüblek ve Ramiz'le Akbaba Dergisi'nde karikatürler çizdi. YeÅŸilçam'da Bülent Oran'ın senaryolarında kavga, gazino gibi sahnelerin takip ve sürelerini belirleyen bir çalışma yapmış. Ancak daha sonra bu iÅŸten para kazanamayınca ayrıldı. Okulun bitmesinden sonra Necmettin Erbakan'ın kürsüsünde 33 gün asistanlık yapan Garih, Erbakan'la daha sonraki yıllarda da görüşmelerini sürdürdü. Tatilden nefret eden Garih'in Türk musikisinden derlediÄŸi peÅŸrevler ve notalardan oluÅŸan bir kitabı da bulunuyor. Bu mutlu tablo anılarda kaldıDile kolay, 40 yıl süren ve acı-tatlı anlarıyla paylaşılan bir dostluk. Can Kıraç, özel albümünde yer alan ve 25 yıl önceki bu fotoÄŸrafa bakarken, bir dostu daha yitirmenin üzüntüsü içindeydi. Ãœzeyir Garih, eÅŸi Lili, iÅŸadamı Vehbi Koç ve Kıraç'ın bu mutluluÄŸu, ‘‘GeçmiÅŸ zaman olur ki, hayali cihana deÄŸer’’ öz deyiÅŸinin belki de en güzel örneÄŸi...Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!