Serdengeçti: Bugünden tedbir alalım üzülmeyelim

Merkez Bankası BaÅŸkanı Süreyya Serdengeçti, "Bugün sevinebiliriz kur istediÄŸimiz yere geldi diye, ama yarın istemediÄŸimiz bir yere giderse üzülmeyelim, tedbirleri bugünden alalım" dedi.Turizm Yatırımcıları DerneÄŸi'nin (TYD) 2004 Yılı ilk Yüksek Danışma Kurulu Toplantısı'nın ardından Mövenpick Otel'de verilen yemeÄŸe katılan Serdengeçti, uygulanan istikrar programı sonucunda gelinen süreçte en şüpheci yaklaÅŸanların bile bazı neticeler gördüğünüifade ederek, ÅŸu anda bulunulan seviyenin, 32 yılın en düşük rakamı olduÄŸunu vurguladı.  Serdengeçti, enflasyon hedefinin giderek daha güçlü bir nominal çapa haline geldiÄŸini, gelecek görünümünün olumlu olduÄŸunu belirterek, tüketici kredilerindeki artışın henüz bir baskı göstermediÄŸini, bu konuya dikkat çektiklerini söyledi.      Enflasyondaki yüzde 12 hedefini ÅŸu ana kadar deÄŸiÅŸtirmek için bir neden olmadığını ifade eden Serdengeçti, kamu maliyesi disiplininin mutlaka sürmesi, hizmet sektörlerindeki fiyat katılıklarının giderilmesi, iç talep artışının kontrol edilmesi ve yapısal reformların kararlılıkla sürdürülmesi gerektiÄŸini kaydetti.  Tarım ve enerji fiyatlarının her zaman bir risk olduÄŸuna iÅŸaret eden Serdengeçti, ''Bu iki konuda ne Hükümet, ne de Merkez Bankası'nın yapacağı bir ÅŸey var. Rehavete kapılmamalı, bekleyiÅŸleri bozacak geliÅŸmelere izin verilmemelidir'' dedi. Programın IMF ve Dünya Bankası'nın desteÄŸiyle yapıldığını hatırlatan Serdengeçti, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:     "IMF GÄ°TSÄ°N DEMENÄ°N ANLAMI YOK""(IMF gitsin, biz kendi bildiÄŸimiz gibi yapalım) demenin anlamı yoktur. IMF ile devam etmek önemlidir. Çünkü hala yüksek iç ve dış borç stokumuz var. Bunların kırılganlığı artırması, bekleyiÅŸleri olumsuz etkilemesi mümkün. GüvenilirliÄŸin daha da artması için bunları hallederken iç ve dış piyasaların kabul ettiÄŸi güçlü bir desteÄŸe hala ihtiyacımız vardır. IMF'nin de zaten oynadığı rol budur. AB'den tarih alınmaz ise IMF ile zaten devam etmek zorundayız diye düşünüyoruz. Güvenilirlik açısından öbür türlü risk primini ülkemizle ilgili olarak önemli ölçüde etkileyebilir. Ä°stikrar programının gidiÅŸatına dair olumsuz tesir edebilir. Merkez Bankası tavrını belli etmiÅŸtir; 2005 Åžubat'ından itibaren mümkün olan en sıkı biçimde devam etmeliyiz. Daha(baÅŸardık) demek için hiçbir neden görmüyoruz.''      KURDAKÄ° GELÄ°ÅžMELER Serdengeçti, reel faizlerin hala yüksek olduÄŸunu, düşmesi için ekonomiye güven verilmesi gerektiÄŸini belirterek, sermaye hareketleri serbest iken hem faiz oranları, hem de döviz kurunun kontrol edilemeyeceÄŸini söyledi.  Geçen yılın başından beri 16 aylık bir döneme bakıldığında TL'nin deÄŸer kazandığını, herkesin dövizden TL'ye geçtiÄŸini ifade eden Serdengeçti, ''Son bir ayda da aynı eÄŸilim devam etmektedir. Kurun ÅŸu anda vardığı seviye, döviz satan birçok kimse tarafından bir satış fırsatı olarak görülmüştür'' dedi.   TL'nin deÄŸer kaybetmesinde dış geliÅŸmeler, iç ve dış siyasi konjonktürün etkili olduÄŸunu vurgulayan Serdengeçti, ÅŸunları kaydetti: "Bu geliÅŸmeler döviz kurunda bir hareketlenmeye yol açmıştır. Gayet doÄŸaldır. GeçmiÅŸle kıyaslanmayacak kadar düşük olmakla beraber bazı bankalarımızın bu dönemde nedense biraz döviz pozisyonunu açma eÄŸiliminde olmaları maalesef geri tepmiÅŸtir. Nisan ayında onlar da kurlar bu ÅŸekilde deÄŸiÅŸince süratle döviz alma gereÄŸini hissetmiÅŸlerdir. Oysa daha önce defalarca uyarılmışlardı. Döviz kuru bir risk unsurudur. Risk piyasadadır. Burada açık ya da fazla pozisyonu olan ister banka olsun, ister ÅŸirket olsun, mutlaka bu riske maruzdur. Bugün yükselir, kimimizin hoÅŸuna gider, kiminin gitmez. Yarın düşer, kimimizin hoÅŸuna gider, kiminin gitmez.''     "15 MÄ°LYAR DOLARIN ÃœZERÄ°NDE DÖVÄ°Z ALDIK"TL'nin son 3 yılda 6 defa ani deÄŸer kaybettiÄŸini, ÅŸu anda yaÅŸananın sonuncusu olduÄŸunu, 2003 yılından 11 Mayıs 2004 tarihine kadar Merkez Bankası'nın 3 gün öncesine kadar piyasalara hiç döviz satmadığını söyleyen Serdengeçti, Merkez Bankası'nın 2003 ve 2004'te 15 milyar doların üzerinde döviz aldığını kaydetti.       "REZERVLER ÃœZERÄ°NDE BASKI YOKTUR"Merkez Bankası BaÅŸkanı Serdengeçti, bugün döviz kurunun barometre görevi gördüğüne ve bu tür rejimin rehavete ve gevÅŸemeye izin vermediÄŸine dikkati çekerek, şöyle dedi: "Åžok emici özellikte olduÄŸu unutulmamalıdır. GeçmiÅŸte döviz kurundaki hareketler genelde krizle sonuçlanırdı. Çünkü Merkez Bankası kuru belirli seviyede tutmaya çalışır, o yüzden rezervlerini eritir, rezervler belli bir düzeyin altına da gelince krizin adı konmuÅŸ olurdu. Bugün de onun için benzer tepki verilmektedir. (Madem kur yükseldi, ne olacak gene. Krize mi giriyoruz) diye... Oysa rezervler üzerinde en ufak bir baskı yoktur. Bugün sevinebiliriz kur istediÄŸimiz yere geldi diye, ama istemediÄŸimiz bir yere giderse üzülmeyelim, tedbirleri bugünden alalım.'' Serdengeçti, bu yılın Ocak-Åžubat aylarında cari açığın 2.8 milyar dolar olduÄŸunu hatırlatarak, ''Oldukça yüksek bir rakam. Mevsimsel olarak da bunun bu dönemde artması gerekir. Mart ve Nisan'da da bir düzelme beklemeyin. Çok kötü cari açık rakamları Mart ve Nisan'da da çıkacaktır. Bu gayet normaldir. Mevsimsel düzelme ancak ondan sonra baÅŸlayabilir. Büyüyen bir ekonomide bu beklenen bir geliÅŸmedir'' diye konuÅŸtu.  "TL'DEN SIFIR ATILMASI DÖVÄ°ZÄ° ETKÄ°LEMEZ"     Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Serdengeçti, TL'den sıfır atılmasının faiz, enflasyon ve döviz kuru açısından hiçbir etkisi olmayacağını belirterek, bunun günlük yaÅŸamda kolaylık ÅŸeklinde yansıyacağını ifade etti.  Serdengeçti, ''Kurdaki iniÅŸ çıkışların nedeni olarak sıcak para ve kısa dönemli sermaye hareketleri gösteriliyor. Son dönemdeki geliÅŸmeyle ilgili olarak herhangi bir önlem alınması düşünülüyor mu?''sorusu üzerine, ''Devlet Bakanımızın da dediÄŸi gibi, hayır. Kısa vadeli sermaye giriÅŸleri olmuÅŸtur'' dedi.     Dolardaki son geliÅŸme ile borçlarda nasıl bir deÄŸiÅŸiklik olacağının sorulması üzerine de Serdengeçti, Hazine'nin bir kısım borcunun döviz olmasından dolayı artış görüleceÄŸini ifade etti. Serdengeçti, para tabanındaki artışın nedeni konusunda da "Artışın nedeni büyük ölçüde para talebinden meydana gelmiÅŸtir'' dedi.Â