Seçim‘99

9 aday karşı çıktı yağma engellendi

Günlerdir yazıyoruz İstanbul'un yeşil alanları belediye başkanları satılıyor diye...

Maalesef hiç bir makam bunlara dur demiyor.

İstanbul Valisi Erol Çakır, bu gibi kapkaç işlerini engelleyici bir genelge yayınlamayı neden yayınlamıyor?

İşte size bir örnek; Büyükçekmece'nin ANAP'lı Belediye Başkanı Hasan Akgün, Çakmaklı bölgesindeki 18 parsel arsayı Encümen kararıyla satışa çıkartı.

Bu kararı öğrenen Büyükçekmece'deki bütün adaylar isyan ettiler. ‘‘Uyan Büyükçekmeceli uyan!.. Bu telaş niye’’ diye bildiriler yayınladılar. Encümen'de yapılacağı açıklanan satışa karşı başkan adayları yandaşlarıyla bir araya gelerek usulsüz karara topluca karşı çıktılar.

Başkan adayları Celal Tosunoğlu (MHP), Ercan Çiftçi (DYP), Güven Özer (İP), İslam Dikmenli (DSP), Mahmut Çiftçi (BBP), Meryem Esen (DTP), Nevzad Sudaş (FP), Rıdvan Saydağ (CHP) ve Selma Yakar (ÖDP) yine topluca Atatürk Anıtı'na siyah çelenk koyarak, yeniden aday olan Hasan Akgün'ün giderayak yapmak istediği satışı protesto ettiler.

Açıklamada; ‘‘Mülkiyeti belediyeye ait ada ve parsel numaraları belirtilmiş ancak imar durumu ve özellikle mevkileri belirtilmeyen 1 trilyon 347 milyar muammen bedelli 18 parsel gayrimenkul belediye tarafından gayriciddi şekilde satışa sunulmuştur. Öncelikle mevcut belediye yönetimi, 9 günlük bayram tatili ve vergi ayının hemen sonrası ve gayrimenkullerin değerlerinin en düşük olduğu bir zamanda bu arazileri satışa çıkartmakla belediyenin geleceğini yok etmektedir.’’ denildi.

Ve bu tepkiler üzerine Hasan Akgün, satışı iptal etmek zorunda kaldı.

Akgün, yangından mal mı kaçırıyor?

Büyükçekme büyük olaylara gebe... Hasan Akgün'ün kardeşi Tahir Akgün'ün arabası kurşunlanıyor, öbür kardeşi Alaettin Akgün'le ilgili çeşitli iddialar dillerden düşmüyor.

En iyisi gelişmeleri izlemek için MHP Belediye Başkan adayı Dr. Celal Toprakoğlu'nun şu sözlerine dikkat kesilmek gerekiyor:

‘‘Medya 9 Nisan'da yapacağım basın toplantısını izlemelidir. Küçükçekmece sahipsiz değildir.’’

Temizel’in sıkıntısı

DSP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Zekeriya Temizel, seçim çalışmaları sırasında vergi yasasıyla ilgili sorulara muhatap oluyor.

‘‘Maliye Bakanlığı yapmış ve vergi reformunu çıkarmış bir kişi belediye başkan adayı olur mu?’’

Temizel haklı olarak kızıyor ve şöyle diyor:

‘‘Bu vergi düzenlemesi sırasında, vergi ödeyip de vergi yükü yükseltilen bir tek Allah'ın kulu yok. Çıkartılan haberlerin hepsi kasıtlıdır. İnsanların saldırabilecekleri, suçlayabilecekleri ya da halk karşısında mahcup duruma düşürecekleri herhangi bir şey bulamazlarsa görevleriyle ilgili saptırmaları çok iyi bir şekilde kullanıyorlar.’’

Temizel, Maliye Bakanlığı defterini şimdi kapadı. Bilindiği gibi, geçmişinde sadece vergicilik ve maliyecilik yok.

Acaba partisinin onun, yerel yönetimlerle ilgili özel bir birikimi olduğunu neden gündeme getirmiyor?

Vergi yasalarındaki eleştirilere sahip çıkmaz.

Bunu biz değil, DSP'li bir milletvekili adayı hatırlatıyor.

‘‘Sayın Ecevit, vergi reformunun Türkiye'ye ne kadar gerekli olduğunu anlatırsa, bu konudaki sıkıntı ortadan kalkar. Vergi yasasını sadece Zekeriya Bey değil, hepimiz savunmalıyız.’’

Zihinleri değiştirdik

Eyüp'ün Faziletli Belediye Başkanı Ahmet Genç, ‘‘Eyüp'te Beş Altın Yıl’’ başlıklı bir kitap yayınlamış... ‘‘Esas değişimi zihinlerde gerçekleştirdik’’ diyor. Tam 210 projeyi gerçekleştirdiklerini söylüyor. Belediye gelirlerini nereden aldığını, nereye getirdiğini şöyle açıklıyor:

SHP'li belediyenin 1993-94 döneminde 37.4 milyar olan gelirinin kendi dönemlerinde 1994-95'de 223.5, 1995-96'da 581.0, 1996-97'de 942.7 milyar lira, 1997-98'de 4.4 trilyon, 1998-99'da da 8.5 trilyon olduğunu açıklıyor. ‘‘İsraflar kısıldı, bütün gelir ve gider kalemleri tek tek mercek altına alındı.’’ diyor.

Genç, tüm sağlık hizmetlerini ücretsiz sunduklarını anlatıyor: ‘‘İlaçı ücretsiz verdik. Diyaliz hastalarına ücretsiz hizmet verdik. Partizanca kadrolaşmaya son verdik.5 yılda 250 bin ağaç diktik. 6 köprü, üç alt geçit yaptık. Eyüp2te toprak yol bırakmadık. 10.700 aileye tapu verdik.36.000 M2'lik alanı yayalaştırdık. Tarihi eserlere sahip çıktık. Mezarlıkları gülistana çevirdik. Türbeleri, kabirleri, mescitleri, tekkeleri, çeşmeleri restore ettik...’’

Bunlar uzun bir liste halinde fotograflarla tanıtılıyor.

Ama Genç, söz verdiği iki şeyi gerçekleştiremediği anlaşılıyor:

Feshane'yi Doğumevi, Eyüp'ün adını da 'Eyüp Sultan' olarak değiştirmeyi.

NE DEMİŞLERDİ?

Değersiz tarih

‘‘Dolmabahçe Sarayı'nın mimarı bir özelliği yok, üstelik de mimarı Garabet Balyan bir Ermeni'dir.’’

(27 Ekim 1994 seçimleri arifesinde DYP Büyükşehir adayı Bedrettin Dalan'ın bu sözleri, bir bölüm mimar, sanatçı ve öğretim üyesi tarafından tepki görmüştür. Bu konuda yapılan açıklamada, 'geçmişten kalan her yapı, övünç kaynağımızdır. Ne yazık ki, büyük yıkımlar kültürel birikimden uzak yöneticiler tarafından gerçekleştirilmiştir. Tarihsel birikimden, derinlikten yoksun kimselerin de, bu nedenle yerel yönetim adına uluorta konuşmaya hakları yoktur. Bu kent, kıraç bir tarla değildir. Her aklından geçeni uygulamaya da kimsenin hakkı yoktur.' deniliyordu. O günden bugüne ne değişti?)