Satılık mahalle

33 yıllık işgal davaları sonuçlanan Kağıthane'deki Çağlayan ve Hürriyet mahallelerinde hazineye ve belediyeye kalan 3 bin 525 parsel satışa çıkarıldı. Belediye kendi hisselerini metrekaresi 20-25 milyon liradan işgalcilere satarken, hazine hakkını 60-100 milyon lira ihale ile en çok para verene devrediyor. Aradaki fark buralarda yaşayan

50 bin vatandaşı çileden çıkarıyor.

Kağıthane'de yerleşimi neredeyse tamamen bitmiş olan Çağlayan ve Hürriyet mahalleleri şimdi satılık. Buralarda 'işgalci' olarak oturan binlerce İstanbullu, eğer mahkeme parsellerini belediyeye devretmişse, arazisini satın alacak; hazineye devretmişse gayrımenkulünün bulunduğu arsa için ihaleye katılacak.

Fakat bir sorun var. İki kuruluşun satış bedelleri arasında dört kata varan bir fark bulunuyor. Belediye kendi arsalarını üzerinde yaşayan vatandaşa metrekaresi 20-25 milyon liradan satarken, aynı parselleri hazine ihale yoluyla 60-100 milyon liradan satıyor. Bu durum ikisi de 'işgalci' konumunda olan hazine işgalcileriyle, belediye işgalcileri arasında adaletsizlik yaratıyor.

Durumu ilettiğimiz belediye yetkilileri hazinenin satış ve fiyatlarının kendilerini bağlamadığını, mahkemenin kendilerine bıraktığı arsaları belirlenen makul bir fiyattan işgalcilere devrettiklerini anlatıyor.

Defterdarlık'tan görüştüğümüz Milli Emlak yetkilileri ise belediyenin neye dayanarak fiyat belirlediğini bilmediklerini, kendilerinin belediyeyi de bağlayan 'Devlet İhale Kanunu'na göre hareket ettiklerini belirtiyor.

İstanbul Milli Emlak'tan Sorumlu Defterdar Yardımcısı

Tacit Akdemir kendileri için esas olanın 'raiçler' olduğunu dile getiriyor:

‘‘Biz Devlet ihale Kanunu'na göre hareket etmek zorundayız. Bu da 'raiç' kavramını öne çıkarıyor. Sorulan soru şu: 'Acaba vatandaş burayı satmaya kalksa kaç liradan satardı?' Belediyede bu yasaya tabi. Fiyatları bu kadar düşük belirlerken hangi politik kaygılarla hareket ediyorlar bilemiyorum. Benim görevim hem hazineye girdi sağlamak, hem de devletle vatandaş arasındaki ihtilafı ortadan kaldırmak.’’

Çağlayanlılar'ın bu sorununu duyurmaya çalışan Mahalle Muhtarı Murtaz Aydın, Hazine yetkililerinin ihale yoluyla satış yapmasının yasadışı olduğunu ileri sürüyor. Bu mahallenin 1983'te İmar Affı'ndan yararlandığını hatırlatan Muhtar Aydın, arsaların üzerinde yaşayanlara makul bir fiyattan satılması gerektiğini söylüyor. Bunun için Mayıs ayında açılan iki ihaleyi de iptal ettirmişler:

‘‘Defterdarlığa gittik, ihaleleri durdurduk. vatandaş masa başından belirlenen fiyatların keyfiliğinden rahatsız. Satsanız 5 milyar etmeyecek bina için 10 milyar tapu masrafı çıkarıyorlar. Bu sadece Çağlayan'da böyle. Hürriyet Mahallesi'nin de yarısı satılık. En iyisi Hazine'nin de kendi hisselerini belediyeye devretmesi. Şimdi bunun için uğraşıyoruz.’’

Kağıthane'deki tapu tartışması sürecek gibi görünüyor. Şimdi gözler itirazlar üzerine ikinci bir komisyon kurma kararı alan Hazine yetkililerinde.

Son 20 Yılda Çağlayan

Çağlayan Kağıthane İlçesi sınırları içinde E-5 ve TEM yolları arasında yer alan bir mahalle. Osmanlı döneminde Çağlayan Kasrı'nın yeraldığı bu bölge adından da anlaşılacağı gibi sulak bahçelikleri ve çağlayanlarıyla ünlüydü.

1950-60 döneminde önce bir gecekondu semti olan bölge, 1975'e kadar hızlı bir nüfus artışı yaşamış, bu tarihten sonra yerleşim olarak doygunluğa ulaştığı için nüfus artış hızı azalmış.

Mahallede ağırlıklı olarak Sivaslılar, Erzincanlılar, Rizeliler ve Giresunlular oturuyor ve nüfusun yüzde 36'sı İstanbul doğumlu.

Bugün Çağlayan, bir gecekondu mahallesi olmaktan çıkmış, İstanbul'un benzer yerleşmelerinde görüldüğü gibi, dört-beş katlı apartmanların, çok sayıda atölyenin, ortaboy işletmelerin olduğu bir semt.