Satıcı: Belirsizlik korkumuzu büyütüyor
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2008 12:16
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları bulunduğunu dile getirerek, olası bir siyasi istikrarsızlık, küresel kriz veya çalkantının korku yarattığını, belirsizliğin ise bu korkuyu büyüttüğünü kaydetti.
TİM Başkanı Oğuz Satıcı, Nisan ayı ihracat verilerini Kütahya’da açıkladı. Satıcı, Türkiye ekonomisinin en önemli yapısal sorununun cari açık olduğunu belirtti. Küreselleşen piyasaların keyfiyete bir saniye dahi tahammülü olmadığını vurgulayan Satıcı, siyasi istikrarsızlıktan ekonomi adına değil, demokrasi adına korkulması gerektiğini söyledi.
Satıcı, “sıcak para ülkeyi terk ederse halimiz nice olur” kaygısının artık saflık haline dönüştüğünü savunarak, şöyle dedi:
“Siz bu kadar sağlam faiz öderken ve tüm dünyanın büyük güçleri piyasaya likitide pompalar ve faizleri düşürürken bu korkuya da hiç gerek yoktur. Hiç kimse korkmasın bu faizi aldıkları sürece hiçbir yere gitmeyecekler. Gidecekleri bizim gibi bereketli bir toprakta yok. Türkiye’ye bir şey olmaz. Olmaz çünkü olan zaten olmaktadır.”
Satıcı, TİM olarak, Avrupa ile entegrasyonu her zaman savunduklarını ve savunmayı da sürdüreceklerini kaydetti. Türkiye’nin, Nisan 2007’de resmi çerçevenin dışına çıkarak, kendi iradesini sergilemek adına AB Müktesebat Uyum Programı’nı açıkladığını dile getiren Satıcı, Türkiye’nin AB’ye uyum sürecinde konulan hedeflerin çok gerisinde kalmasını eleştirdi. Satıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“AB HEDEFLERİNDE NEDEN GERİ KALINDI?”
“Türkiye bu hedefleri AB baskısı olmadan tamamen kendi iradesiyle belirlemiş ve bir program oluşturmuştur. Bu bağlamda sormayı görev biliyorum: ‘Hükümetin, kendi inisiyatifi ile belirlediği ve TBMM’nin iş yükünü de dikkate alarak oluşturduğu bir takvimle ortaya koyduğu bu programın dahi gerisinde kalmamızın sebebi nedir?” Bundan bir yıl önce hükümetin ‘AB ile konjonktürel gelişmeler ne olursa olsun biz uyum sürecinde ilerleyeceğiz’ söylemi bugün neden değişmiştir?”
Satıcı, “Tüm sorunlarımızın toplumsal uzlaşı ile çözülebileceğine inanalım” çağrısında bulunarak, demokratik, laik, özgüveni tam, küresel gelişmelere seyirci kalan değil, şekil veren bir Türkiye için hep birlikte çalışılması gerektiğini söyledi.
Satıcı, “sıcak para ülkeyi terk ederse halimiz nice olur” kaygısının artık saflık haline dönüştüğünü savunarak, şöyle dedi:
“Siz bu kadar sağlam faiz öderken ve tüm dünyanın büyük güçleri piyasaya likitide pompalar ve faizleri düşürürken bu korkuya da hiç gerek yoktur. Hiç kimse korkmasın bu faizi aldıkları sürece hiçbir yere gitmeyecekler. Gidecekleri bizim gibi bereketli bir toprakta yok. Türkiye’ye bir şey olmaz. Olmaz çünkü olan zaten olmaktadır.”
Satıcı, TİM olarak, Avrupa ile entegrasyonu her zaman savunduklarını ve savunmayı da sürdüreceklerini kaydetti. Türkiye’nin, Nisan 2007’de resmi çerçevenin dışına çıkarak, kendi iradesini sergilemek adına AB Müktesebat Uyum Programı’nı açıkladığını dile getiren Satıcı, Türkiye’nin AB’ye uyum sürecinde konulan hedeflerin çok gerisinde kalmasını eleştirdi. Satıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“AB HEDEFLERİNDE NEDEN GERİ KALINDI?”
“Türkiye bu hedefleri AB baskısı olmadan tamamen kendi iradesiyle belirlemiş ve bir program oluşturmuştur. Bu bağlamda sormayı görev biliyorum: ‘Hükümetin, kendi inisiyatifi ile belirlediği ve TBMM’nin iş yükünü de dikkate alarak oluşturduğu bir takvimle ortaya koyduğu bu programın dahi gerisinde kalmamızın sebebi nedir?” Bundan bir yıl önce hükümetin ‘AB ile konjonktürel gelişmeler ne olursa olsun biz uyum sürecinde ilerleyeceğiz’ söylemi bugün neden değişmiştir?”
Satıcı, “Tüm sorunlarımızın toplumsal uzlaşı ile çözülebileceğine inanalım” çağrısında bulunarak, demokratik, laik, özgüveni tam, küresel gelişmelere seyirci kalan değil, şekil veren bir Türkiye için hep birlikte çalışılması gerektiğini söyledi.