Sarayda hasar

Güncelleme Tarihi:

Sarayda hasar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 1999 00:00

Haberin Devamı

Yabancı devlet adamlarının ağırlandığı, defilelerin düzenlendiği Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu da depremden nasibini aldı. Sarsıntıda 36 metre yüksekliğindeki salonun kubbesinden 9 metrekare büyüklüğünde sıva parçası düştü; parkeler ve döşemeyi taşıyan ana ahşap kirişlerden biri kırılıp çatladı.

Deprem tarihi yapılarda da kendini hissettirdi. Bunlardan biri de Dolmabahçe Sarayı. Dolgu alanda yapıldığı için sağlamlığı tartışılan Sarayın Muayede Salonu hasar gördü. 18 Ağustos'ta İTÜ Mimarlık Fakültesi'nden gelen uzman ekip bodrum, zemin ve üst katlar ile çatı aralarında inceleme yaptı. Hasar tespiti ve öneriler bir rapor haline getirildi. Saraydaki en büyük hasar geçen Kasım ayında 'Sarı Zeybek' defilesi düzenlenen Muayede Salonu'nda meydana geldi.

Sarayın Osmanlı döneminde bayramlaşma salonu olarak kullanılan Muayede Salonu daha önce de tartışma konusu olmuştu. Burada Atatürk'ün 60. ölüm yıldönümü nedeniyle geçtiğimiz 10 Kasım'da 'Sarı Zeybek' defilesi düzenlenmiş, defilede 140 yıllık bir şamdanın kristal parçalarından birinin kırıldığı, podyum kurulması sırasında da parkelerin kesildiği ortaya çıkmış, 400 kişiden fazlasının alınmadığı salona 1500 kişi doldurulmuştu.

Sarsıntıda 36 metrelik tavandan kopan yaklaşık 9 metrekare büyüklüğünde ve yer yer 15 cm. kalınlığında sıva parçası düştü. Düşen parça kolon altında duran avizenin kristal parçalarının ve kaidesinin bir kısmını ve ahşap döşeme parkelerinin yaklaşık 6 metrekarelik bölümünü kırdı. Düşen sıva kireç harçlıydı. Alttan çıkan sıvalı bölümde lekeli bir yüzeyin varlığı tespit edildi. Bu da kopmanın rutubet nedeniyle meydana gelmiş olabileceği ihtimalini kuvvetlendiriyor.

Düşmenin etkisiyle salonun bodrum katlarında da hasar meydana geldi. Rapora göre; bodrumda, yıkılan pantatifin altında, taşıyıcı ahşap döşemeyi örten bağdadi (bir tür sıva) öğelerin patlayıp, döküldüğü saptandı. Taşıyıcı döşeme sistemindeki hasarın tespiti için bu bölümün sıvasının sökülmesine karar verildi. Yaklaşık 40 cm. ara ile ahşap döşemeyi taşıyan 35 cm. yüksekliğindeki ana ahşap kirişlerden birinin basınca dayanamayarak kırılıp, boyuna çatladığı belirlendi.

Salon ziyarete kapandı

Muayede Salonu deniz cephesi duvarı ile haçvari tonoz arası arakesit bölgesinde, kalınlığı 8 santimetreye varan bir sıva bölümünün koparak düştüğü saptandı. Ayrıca arakesit boyunca sıvanın yer yer kalktığı belirlendi. Ancak tonoz ve beden duvarının ayrı çalışan sistemler olduğu ve yapısal bir sorun bulunmadığı tespit edildi.

Hasarın yapısal bir boyut taşımadığından emin olmak üzere çatı bölümü de incelendi. Tonoz ve kubbelerin tecrit için yüksek dozajlı bir çimento şap ile sıvandığı, zaman içinde mevcut yapıya yapışmayan bu koruyucu kaplamanın yer yer çatlayarak ayrıldığı görüldü.

Muayede Salonu dışında Harem Dairesi bacalarında da depremin etkisiyle kırılmalar meydana geldi. Bir baca tamamen yıkıldı.

Depremin ardından salon ziyarete kapatıldı. Eylül ayında burada gerçekleştirilecek olan ve Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen Osmanlı'nın 700. Yılı kutlamaları da iptal edildi. Raporun altında imzası bulunan Prof. Dr. Nihat Toydemir, gereken önlemler alındığı sürece ciddi bir sorun bulunmadığını söyledi.

Milli Saraylar Dairesi Başkan Yardımcısı Zeki Aybek, alçının düştüğü üçgen kısmın sıvasının tamamen indirilip, altına bakılacağını söyledi ve ‘‘Benim şahsi kanaatim salonun tümüyle iskeleye alınması ve incelemelerin yapılmasıdır’’ dedi. Kurşun kaplama üzerinde çalışılan kısımlarda sorun bulunmuyor. Zeki Aybek 36 metre yüksekliğindeki salon için ‘‘Buradan bakmakla olacak iş değil’’ diyor.

Düşen parça yerde 20 parkeyi kırdı. Aybek, salonun tamamının kontrole alınması durumunda çalışmaların 2 sene sürebileceğini belirtiyor. Onarıma en kısa zamanda, iskele hazırlanır hazırlanmaz başlanacak.

Dolmabahçe Sarayı’nın bodrumundaki son durum

Dolmabahçe Sarayı bodrumunun içler acısı durumundan iki sene önce bir televizyon programı ile haberdar olmuştuk. Programdan sonra, 1986 yılında başlayan bakım onarım çalışmaları hız kazandı. Bugün, aradan iki yıl geçtikten sonra, bodrumun ve içinde bulunan eşyaların üçte ikisi onarıldı ve restore edildi. Çalışmalara sarayın çatısından 50 kamyon toz çıkartmakla başlandı.

Hava durumuna göre nem oranının yüzde 90'ı bulduğu bodruma, 17 tane nem emici cihaz yerleştirildi. Milli Saraylar Dairesi Başkan Yardımcısı Zeki Aybek, daha 150 tane cihaza ihtiyaçları olduğunu söyledi. Tanesi 700 milyon olan cihazların satın alınması için önümüzdeki aylarda ihale açılacak. Gecikmenin nedeni ise parasızlık değil, bürokrasi. Bir cihaz, duvarlardan günde bir kova su emiyor. Aybek, tüm bunların geçici çözümler olduğunu düşünüyor. Ancak saraya kurulacak bir sistemin de döşenmesi sırasında duvarlara zarar vereceği kanısında. Rutubetin önüne geçmek için aydınlık boşluklarının üzeri camla kapatıldı.

Rutubet sorunu halledilemediğinden, bodrum ziyarete de açılamıyor. Oysa restore edilen kısım ziyarete uygun biçimde düzenlenmiş. Tamir edilen eşyaların yanına öncesini gösteren fotoğraflar yerleştirilmiş. Zaten geçtiğimiz nisan ayında bodrumun açılacağı duyurulmuş, daha sonra vazgeçilmişti.

Restorasyonu biten tüm parçalar camlı çelik dolaplarda muhafaza ediliyor. Saray atölyelerinde onarılan çamaşır makinaları, elektrik süpürgeleri, kahve değirmenleri ve dişçi koltukları çalışır durumda.

Kurtarılmayı bekleyen çok fazla parça var. Ancak koyacak yer yok. Nem sorunu çözülemediğinden, onarılan eşyalar yeniden rutubete bırakılıyor. Zeki Aybek teknik ve idari personel tarafından kullanılan bölümleri boşaltmak zorunda olduklarını söylüyor: ‘‘Sarayı kurtarmak istiyorsak, biz bu binalardan çıkmak zorundayız’’ diyor.

Diğer bir çözüm ise sarayın karşısında bulunan eski askerlik şubesi binaları. Buralar eskiden sarayın işlikleri olarak kullanılıyordu. Bodrumdaki eserler ve atölyeler buraya taşınırsa sorun kalmayacak. Milli Saraylar tarafından Genelkurmay'a başvuruda bulunuldu ancak henüz yanıt alınmadı.

Bir yıl içerisinde saray bodrumunun ve içindeki eşyaların restorasyonu tamamlanacak. Restorasyon çalışmaları için geçen senenin fiyatlarıyla 250 milyar harcandı. Ayrıca İTÜ tarafından saray tarihinde ilk kez fotogrametrik röleveler hazırlanıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!