Saray kimlere emanetmiş meğer

Güncelleme Tarihi:

Saray kimlere emanetmiş meğer
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2002 01:41

Savaş Savcı, 5 yıl boyunca müdürlüğünü yaptığı Dolmabahçe Sarayı'nın içler acısı halini Hürriyet'e anlattı.

Dolmabahçe Sarayı Müdürü Savaş Savcı'yı 1998 yılında, Dolmabahçe Sarayı'nın içler acısı durumunu gözönüne serdiği Arena programında tanıdık.  Savcı, Uğur Dündar'la birlikte sarayın bodrum katındaki tarihi eserlerin içler acısı halini tüm Türkiye'ye göstermişti. Savaş Savcı'nın 1996'da sarayda başladığı görevi, 2001 Kasım'ında bitmek zorunda kaldı. Çünkü Meclis Başkanı Ömer İzgi Savaş'ı görevden aldı.

Ancak Savcı, başka bir sarayda çalışmak yerine emekli olmayı tercih etti: ‘‘657 Sayılı Devlet Memurları Yasası'na göre kamuoyuna bilgi vermem yasak. Halkın sahibi olduğu sarayların ne durumda olduğunu aktarabilmek için emekli oldum. Ancak emekli olmam, millete hizmetten geri durmam, saraylardaki vurdumduymazlığa ilgisiz kalacağım anlamına gelmiyor.’’ Savcı, Dolmabahçe Sarayı'nda neler olup bittiğini, nelerin değişmediğini, Arena'dan sonra verilen sözlerin tutulmadığını, akraba ayrıcalıklarını, tarihi sarayın ve içindeki paha biçilmez eserlerin kimlerin elinde heba olduğunu bir bir anlattı.

1- KAÇAKKEN AYŞEGÜL TECİMER YASAK BÖLÜMLERİ GEZİYORDU

Ayşegül Tecimer'in 1996-1997 yıllarında, değişik zamanlarda ve hatta eski eser kaçakçılığından arandığı günlerde saraya geldi. Bu ziyaretleri genellikle sarayın ziyaretlere kapalı olduğu perşembe günleri oluyordu. Birkaç görevlinin dışında personelin dahi giremediği bölümleri gezdi. Bütün bunları duyduğumda soruşturma açılmasını istedim. Yanıt verilmedi. Tecimer'in Fas'ta yakalanıp Türkiye'ye getirileceğini öğrendiğimde de yine tarih ve sayı ile soruşturma açılması talebini yineledim. Yine yanıtsız kaldı. Yine cevap alamadım. Sayımı yapılmamış, zimmet sorumlusu olmayan sarayda Ayşegül Tecimer niçin özel olarak gezdirildi, niçin soruşturma açılmadı? 1952'den beri sayım yapılmayan, ancak beş yıl önce başlayan sayım hálá bitmediği için eserler bilinmiyor.

2- ZONARO'NUN SULUBOYA TABLOSU KAYBOLDU

Yönetmeliğe göre tüm eserlerin saray müdürüne zimmetlenmesi gerekiyor. On binlerce eserin tek tek sayımının yapılıp zimmetlenmesi mümkün olmadığından, her müdüre 8-10 bin civarında eser zimmetlenebilmekte. Dolayısıyla on binlerce eserin zimmetlisi yani sahibi yok. Bu sorunu, önerilerimle birlikte yetkililere aktardım ama hiçbir cevap alamadım. Arena programında yayınlanan binlerce tarihi eser, Beşiktaş'ta ‘‘Kaymakamlık deposu’’ denen yerde, gözlerden uzak ve hurdalık şeklinde saklanıyor. Bu tarihi eserlerle ilgili hiçbir işlem yapılmıyor. Ben göreve başlamadan önce kaybolduğunu tespit ettiğim Zonaro'nun suluboya tablosu için soruşturma istedim. Yıllarca önemsenmedi. İşin peşini bırakmayınca nihayet soruşturma açıldı ama suçlulular bulunamadı. Olay kapatıldı.

3- TARİHİ UŞAK HALISI NASIL TAHRİP EDİLDİ?

Milli Saraylar Daire Başkanı Polat Akbulut, hizmetli Metin Gül'e eski eserleri temizleme görevi verdi. Bu işin uzmanlık gerektirdiğini, sakıncaları belirten yazılar yazdım. Gül'e sorumluların bilgisi dışında hiçbir eseri temizlememe emri verdim. Ama sarayda olmadığım bir gün, Grup Başkanı Ekrem Özer ve Saray Müdür Yardımcısı Birsen Asa'nın gözetiminde envanter numaralı 6 metrekarelik çok değerli tarihi Uşak halısı Metin Gül'e deterjanla sildirildi. Öğrendiğimde hemen kontrol ettim. Renkler karışmış ve solmuştu. Halı Bölüm Uzmanı Ayşe Fazlıoğlu da raporunda aynı tespitlerde bulundu. Sarayda her temizlikçiye 10 bin metrekarenin üzerinde temizlenecek alan düşüyor. Bu kadar büyük alanın ancak görünen bölümleri temizleniyor.

4- MÜDÜR YARDIMCISI ZİMMETLİ KALEMLİĞİ OFİSİNDE KULLANDI

Görevden alındıktan sonra benim üzerime zimmetlenen 70-80 bin eserin sayımı yaptırıldı. Bir tek 54/4456 envanter numaralı Osmanlı'dan kalma bir cam kalemlik bulunamadı. Kalemlik, 1998'deki sayım tutanaklarındaki repertuvar defterinde ve listelerde Müdür Yardımcısı Birsen Asa'nın makam masasında üzerinde olduğu ve bu odada korunacağı belirtiliyor. Ancak kalemlik bulunamadı. Aradan dört ay geçti. Birsen Asa'nın yok ettiği kalemlik nedeniyle saraydan ilişiğim kesilmiyor ve kefalet sandığında biriken param verilmiyor.

5- ALTIN VARAKLAR DÜŞÜYOR SARAY TAVUK KOKUYOR

17 ağustos depreminde Dolmabahçe Sarayı Tören Salonu zarar gördü. Ziyarete kapatılan bölümde onarım başladı. Meclis Başkanlığı seçimleri öncesi açılış töreni yetişsin diye kubbe onarılmadı. Şu anda kubbenin altın varakları, ziyaretçilerin gözleri önünde düşüyor. Durumu bildiren yazılar yazdım, köşe yazarlarına anlattım diye Polat Akbulut ihtar cezası verdi. Kubbenin durumunu Ömer İzgi’ye de yazdım, cevap alamadım. Sarayda yemek vermek ve yapmak yasak olmasına rağmen, görevden alınmamın üçüncü gününde Ekrem Özer ve Birsen Asa sarayda ziyafet verdi. Başkonuk da MHP Beşiktaş İlçe Başkanı oldu. Saray üç gün boyunca tavuk ve yemek koktu. Turistler ve rehberler, sarayda lokanta olup olmadığını sordu.

6- YANGIN VANALARI ÇALIŞMIYOR

İhaleyle sarayın yangın tesisatı yenilendi. yeni tesisat çalışmadığı halde görkemli bir açılış töreni yapılarak bana teslim edilmek istendi. Uzmanlardan oluşturduğum heyet, vanaların tümünün bozuk ve sistemin çalışmadığını tutanakla tespit etti. Olası bir yangında yapılacak hiçbir şey yoktu. Yazılar yazıp sorumlular hakkında soruşturma açılmasını istedim. Yanıt alamadım. Emekliye ayrıldıktan iki ay sonra vanalar tek tek değiştirildi. Şimdi, vanaları müteahhit firmanın mı yoksa Milli Saraylar Daire Başkanlığı'nın mı değiştirdiğini soruyorum.

AKBULUT HANEDANI

POLAT AKBULUT Yıldırım Akbulut, 2000 Eylül’ünde Meclis Başkanlığı'nın sona ermesine az bir zaman kala, amcasının oğlu Polat Akbulut'u Milli Saraylar Daire Başkanı olarak atadı. Mimar Polat Akbulut daha önce Denizcilik İşletmeleri'ndeydi.

AYŞE AKBULUT Yıldırım Akbulut'un yeğeni. Çengelköy'de ikame ettiği için yakın diye Beylerbeyi Sarayı'nda görevli. Vaktini dini yayınlar okuyarak geçiriyor.

ATİLLA SÜER Yıldırım Akbulut'un eşi Samia Akbulut'un yeğeninin kocası. Koruma amiri olarak Dolmabahçe Sarayı'na alındı.

ZÖHRE HARMANBAŞI

Polat Akbulut'un makam şoförünün eşi. Florya Atatürk Köşkü'nde sözleşmeli işçiydi. Şimdi Dolmabahçe'de özlük işleri memuru.

DÜNDAR ORTAK Polat Akbulut'un makam şoförünün kayınbiraderi. Dolmabahçe'de işçi kadrosundan memurluk yapıyor.

CENK BİLUR Polat Akbulut'un odacısının yeğeni. Dolmabahçe'de işçi kadrosundan memur.

Görevden alınmamın asıl sebebi Azeri heyete Ermeni rehber vermem

Geçtiğimiz temmuzda Azerbaycan Meclis Başkanının da bulunduğu Azeri heyetin saray ziyareti için başrehber Aytekin Kılavuz, rehber Ayşegül Parlak'la İlona Kasap'ı görevlendirdi. Parlak mazeret bildirince Kasap bu görevi üstlendi. Konuk Azeri başkan bana ve rehbere teşekkür ederek saraydan ayrıldı. Dört ay sonra inceleme heyet geldi. Israrlı talebime karşılık sorular sözlü sorularak sözlü cevap vermem istendi. Sorular çok enteresandı: ‘‘Azerbaycan heyeti gezisinde kasıtlı olarak Ermeni asıllı rehber vererek iki ülke arasında skandal yaratmak istediğiniz iddia ediliyor. Ankara bundan çok rahatsızlık duyuyor.’’ Soruşturma heyeti sarayı gezdi. Bana, ‘‘Siz dürüst, nesli tükenmiş bürokrat türüsünüz. Kendinize yazık ediyorsunuz. Ülser olursunuz, sağlınız bozulur. En iyisi emekli olup hayatınızı yaşayın’’ diye telkinde bulundu. Heyet'ten 15 gün sonra, Uğur Dündar ziyaretime geldiği gün, Meclis Başkanı Ömer İzgi, hiçbir gerekçe göstermediği bir yazıyla beni saray müdürlüğü görevimden aldı. Milli Saraylar Daire Başkanı Polat Akbulut, yarım saat içinde odamı boşaltmamı istedi. İzgi, eğer beni Ermeni rehber nedeniyle görevden aldıysa bunu açıklamalı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!