Sanatçının bir çocuk olarak portresi

Güncelleme Tarihi:

Sanatçının bir çocuk olarak portresi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 21, 2003 00:00

JAMES JOYCE'un, Murat Belge'nin dilimize çevirdiği Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi kitabının adından esinlenerek attım bu başlığı.Hayvan Çifliği ve Bin Dokuz Yüz Seksen Dört kitaplarının yazarı George Orwell'in doğumunun yüzüncü yılında Eton'da (İngiltere) okurken çekilen bir film bulmuşlar.On sekiz yaşındayken çekilen bu film, onun biyografisini yazan D.J.Taylor'a göre hayranlarını epeyce şaşırtacak. Romancı, okul sırasında, arkadaşlarıyla birlikte spor sahasında görülüyor.Orhan Pamuk'un Okul yazısındaki (kitap-lık, Ekim) fotoğrafı görünce, okurlarının yılların ötesinden gelen bu fotoğrafı enteresan bulacakları kanısındayım.Hiç kuşkusuz böyle fotoğraflar, daha sonraki yıllarda hayranların yorumlarını çeşitlendiriyor.George Orwell, 1903 yılında Hindistan'da doğdu. 1950 yılında Londra'da öldü.* * *HAYVAN Çiftliği'nin çevirmeni Celal Üster'in Sunuş'unda, onun yazarlığı, kişiliği üzerine önemli notları bulabilirsiniz.Hayvan Çiftliği, bir rejim eleştirisinin edebiyat ürününe dönüştürülüşünün önemli bir örneğidir.Romanın kahramanları hayvanlardır ve Napoleon adlı domuz, doğrudan Stalin'i çağrıştırmaktadır.Aslında değişik siyasal ortamların, mücadelelerin içinde bulunan Orwell'in bu tavrını bir siyasal yergi olarak da nitelendirebiliriz.Celal Üster'in yazısından aktaracağımız bazı anekdotlar, onun kimliği konusunda bize önemli bilgiler veriyor.Sözgelimi, Orwell, İkinci Dünya Savaşı sırasında BBC'de yaptığı programlarda Hitler'in Kavgam kitabından alıntılar okur.Ne var ki bundan doğan telif hakkı kime ödenecektir? Almanya ile İngiltere savaş halindedir, çözüm bulunur. Telif borcu Norveç hükümeti aracılığıyla ödenir.İkinci olay da; Hayvan Çiftliği'ndeki bir bölümü değiştirmesidir.Stalin zulmünden Paris'e kaçan Çapski, Rusya'yı Alman boyunduruğundan, Stalin'in kişiliğinin ve büyüklüğünün kurtardığını söyler.O zaman da Napoleon dahil bütün hayvanlar kendilerini yüzükoyun yere attılar cümlesini, Çapski'nin anlattıklarından sonra değiştirir ve Napoleon hariç, diye düzeltir.Çeviri kitapların başına çevirmenlerin, Celal Üster gibi iyi bir tanıtıcı giriş yazmalarını öneririm.Kitaptan kalan ünlü sözü de unutmayalım:‘‘Bütün hayvanlar eşittir, ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir.’’* * *1984 romanını, 1949 yılında yazdı Orwell. İnsanın nasıl gözetim altında tutulacağını, teknolojinin özgürlüklere nasıl bir kısıtlama getireceğini büyük bir ustalıkla anlattı:‘‘Posterlerden biri, hemen karşıdaki evin önüne asılmıştı. Karanlık gözleri Winston'a dikilmiş, BÜYÜK BİRADERİN GÖZÜ SENDE, diyordu.Uzakta bir helikopter, damları sıyırarak alçaldı, büyük bir mavi sinek gibi bir süre havada asılı kaldı, sonra bir eğri çizerek ok gibi fırladı, insanların pencerelerini gözleyen polis devriyesiydi. Bu devriyeler pek önemli değildi, asıl önemli olan Düşünce Polisi'ydi.’’* * *İYİ yazarlar, geleceği görüyor, hatta biçimlendiriyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!