Sakil bir ırkçılığa doğru

Güncelleme Tarihi:

Sakil bir ırkçılığa doğru
Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2005 00:00

GEÇEN pazartesi günü Brüksel'i gastronomi merkezi yapan İtalyan restoranlarından birinin önündeyiz.Hayatımın en güzel taze makarnalarından birini yedikten sonra, kapı önünde vedalaşıyoruz.Yanımızda, kendini ‘Brüksel'in yıkım kralı’ olarak takdim eden, bina yıkım şirketi sahibi çok başarılı ve sempatik Türk asıllı bir işadamı var.* * *Tam o sırada önümüzde bir araba duruyor ve içinden bir başka Türk asıllı işadamı çıkıyor.Yüzü asık bir ifadeyle bize doğru geliyor.Yanımızdaki işadamı ‘Hayrola’ diye sorunca, ağlar gibi anlatmaya başlıyor.Brüksel'de çok güzel bir düğün salonu açmış.Ancak komşular fazla gürültü oluyor diye şikáyet etmişler.Polis de, büyük yatırım yaparak açtığı düğün salonunu kapatmış.Buraya kadar sıradan bir belediye olayı diye bakabilirsiniz.Ancak işin çok ilginç ve bizim bugün tartıştığımız polis olayını ilgilendiren bir başka yönü var.Tahmin edin bakalım polis, bu düğün salonunu hangi gerekçeyle kapatmış?Türk asıllı işadamı anlatıyor:‘Burada bir kanun var. Halka açık bir caddede beş kişiden fazla insan bir araya gelince bu kanunsuz miting sayılıyor. Bizimki bir düğün salonu. Tabiatıyla içeride bunalan kapı önüne çıkıyor. Gelenler önce kapı önünde biraz sohbet ediyor. Polis, işte bu kapı önündeki insanlar izinsiz gösteri yapıyor gerekçesiyle salonumuzu kapattı.’* * *Buyurun size bir polis olayı.Ortada tekme, yumruk yok.İnsanları saçlarından başlarından tutarak yerlerde sürüklemek yok.Ama ne var?Çoğumuza mantıksız gibi görünebilecek bir kanunu tavizsiz uygulama var.Dünyanın her yerinde izinsiz gösterileri yasaklayan kanunlar var.Bizde de 2911 sayılı kanun, izinsiz gösteriyi yasaklıyor.O zaman oturup şunu tartışalım:Polis, bu kanunu nasıl uygulayacak?Elbette insanları tekmeleyerek değil.Ama nasıl?Karşınızdaki insan, ‘Hadi kardeşim dağılın’ deyince dağılacak cinsten değil.Bir bölümü bırakın izinsiz gösteri gibi masum sayılabilecek eylemleri, bombalama, kundaklama, hatta insana saldırı gibi eylemlere katılmış.Polis copunu kaldırınca o da elindeki sopayı kaldırıyor.Daha bir hafta önce 17 polisi yaralamışlar.Eğer bu kanun yanlışsa, kanunu değiştirelim.Ama kanun gerekliyse, ki bana göre gerekli, o zaman bunu nasıl uygulatacağımızın yollarını araştıralım.* * *Bugün Avrupa Birliği'nin insan hakları şampiyonluğunu yapan, bu gerekçelerle Fehriye Erdal gibi cinayet iddiasıyla arananları bile iade etmeyen bir ülkede, beş kişiden fazla insan yan yana gelince izinsiz gösteri sayılıyor.Kendi ülkesinde, istediği zaman yan yana yürüyen beş kişiyi kanundışı iş yapmakla suçlayabilen bir Avrupa, son 72 saattir ülkemize karşı yürüttüğü bu linç kampanyasının gerçek nedenini artık itiraf edebilmeli.Amaç, ülkelerin çoğunda abartılı polisiye müdahale olarak nitelenebilecek bir olayı telin mi etmek?Yoksa, bütün engellerine, bütün aşağılamalarına rağmen kapısına dayanan 65 milyonluk bir ülkeyi içeri sokmamak için bahane mi uydurmak?Bence bu ikiyüzlülük Avrupa'ya hiç yakışmıyor.Birçok Türk aydınına gençliklerinde liberalizm, halkların kardeşliği, eşitlik, adalet duyguları aşılayan bir kıta, kendini bu kadar zahiri gerekçelere mahkûm etmemeli.* * *Belki kendileri farkında değil.Ama bizim tarafımızdan, başka ülkeler tarafından bakıldığı zaman bu komik bahanelerin giderek sakil bir ırkçılığa dönüştüğü görülüyor.Yoksa gösterici öldüren İtalyan devletini, sıradan bir ‘sorumluları yakala’ uyarısıyla geçiştiren bu zihniyetin, Türkiye'yi kınamaya kadar gidişini açıklayacak başka hiçbir inandırıcı ve sahici gerekçe bulamayacağız.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!