Åžahinkaya F-18’leri Kıbrıs için istiyordu

Güncelleme Tarihi:

Şahinkaya F-18’leri Kıbrıs için istiyordu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2001 00:00

Mektubu gayet iyi hatırlıyorum. Şükrü ElekdaÄŸ imzasıyla Necdet ÃœruÄŸ'a geldi. Ama hiçbir delil yoktu. Tahsin Åžahinkaya'nın ismi de geçmiyordu. DoÄŸrudan doÄŸruya onu hedef alan bir ÅŸey yoktu.Emekli büyükelçi Yalım Eralp'in dün büyük yankılar uyandıran ‘‘Rüşvet belgelerini kuryeyle yolladık’’ sözlerine dönemin Devlet BaÅŸkanı Kenan Evren açıklama yaptı. Kenan Evren, arkadaşımız Yener Süsoy'a ‘‘Mektubu gayet iyi hatırlıyorum. İçinde hiçbir delil yoktu’’ dedi.Evren paÅŸa, dün sabah Marmaris'teki evine gitmek için Ankara'dan Dalaman'a uçarken Hürriyet'teki haberi satır satır okudu. Armutalan'daki evinin kapısından içeri girer girmez ‘‘Bana gelen o mektubu gayet iyi hatırlıyorum’’ dedi. Salonda bir küçük tur attıktan sonra soluksuz devam etti:‘‘New York Büyükelçisi Şükrü ElekdaÄŸ'ın imzasını taşıyan mektup, bana Genelkurmay BaÅŸkanı Org. Necdet ÃœruÄŸ'dan geldi. Mektubu saklamadağım için sana gösteremiyorum, ama mektupta hiçbir delil gösterilmiyordu, sadece dedikodular vardı. Ayrıca yine o mektupta Tahsin Åžahinkaya'nın ismi de geçmiyordu. Yani kendisini doÄŸrudan suçlayan, onu hedef alan bir ÅŸey yoktu. Böyle bir ÅŸeyden dolayı ben kimi, nasıl mahkemeye verebilirdim? Onun için üzerine bir iÅŸlem yapmadım, yapılacak bir ÅŸey yoktu.UÇAÄžI KURUL SEÇTÄ°Peki, kim, kimler ve ne amaçla çıkarıyor bu iddiaları? Hani ateÅŸ olmayan yerden duman çıkmazdı?- Biz uçak yapımı için ihaleye çıktık. Fransa'nın Mirage'ı, Ä°ngiltere'nin Tornado'su, Amerika'nın F-16 ve F-18'leri bu ihaleye girdi. Bizim ÅŸartımız ÅŸuydu: Bu uçaklar Türkiye'de imal edilecek ve teknolojisi de bize verilecekti. Bu ÅŸartlarımıza Fransa ve Ä°ngiltere razı olmayınca elendiler. Geriye F-16 ve F-18'ler kaldı. Acaba bunlardan hangisi olsun diye çok düşünüldü. Çift pilotlu, uzun menzilli F-18'ler mi, yoksa tek pilotlu F-16'lar mı? Bunu deÄŸerlendirmek için rakamı hatırımda deÄŸil ama, 15-16 kiÅŸilik bir kurul teÅŸekkül edildi. Milli Savunma'dan, Hava Kuvvetleri'nden, Genelkurmay'dan, üniversitelerden uçakla ilgili teknik adamlardan bir kurul. Bu kurulun içinde Hava Kuvvetleri Komutanı yok. Bunlar kendi aralarında toplandı ve sonunda seçimlerini yaptı. Aldıkları kararlar en son olarak bizim Milli Güvenlik Konseyi'ne getirildi. O gün Åžura Salonu'nda sadece beÅŸ Konsey üyesi olarak yalnız başına bizler deÄŸil, BaÅŸbakan, ilgili bakanlar ve personelle beraber toplandık. Bu toplantıda o heyetin deÄŸerlendirmeleri bize takdim edildi. O takdimde görüldü ki, F-16'lar daha üstün çıkmış.ÅžAHÄ°NKAYA F-18 Ä°STÄ°YORDUHava Kuvvetleri Komutanı onlarla aynı fikirde deÄŸil oysa ki...- Tahsin Åžahinkaya Hava Kuvvetleri Komutanı olarak F-18'lerin alınmasını istiyordu. Kendisine nedeni sorduÄŸumuzda ‘‘Efendim F-18'in menzili fazla, Kıbrıs'a rahatlıkla gidip gelebilir’’ dedi. O tarihte bizim uçaklarımız 5 dakika kalabiliyordu Kıbrıs'ta. Teknik heyetin hazırladığı rapor F-16'nın daha elveriÅŸli olduÄŸu yönünde olduÄŸu için, o günkü toplantıda onların alınmasına karar verdik. Bunun üzerine Tahsin paÅŸa da kendi görüşünü bırakıp bu karara katıldı. Bence F-18'ciler ihaleyi alamadıkları için bir ÅŸeyler karıştırıp çamur attılar. Bizim Türkiye'de de böyle ÅŸeyler olmuyor mu? Herhangi bir ihale açılsın, 5-6 tane firma girsin, biri kazandıktan sonra hemen ötekiler ÅŸikayet etmeye baÅŸlar. Rüşvet verdikleri için ihale kendilerine verildi diye.BANA KIRGIN- Kenan Evren Türkiye'nin kaderini deÄŸiÅŸtirdiÄŸi ‘‘BeÅŸibiryerde’’ arkadaÅŸlarından sadece Åžahinkaya paÅŸayla sıkı fıkı deÄŸildir. Belki de o mahut mektup yüzündendir...- Nurettin paÅŸayla konuÅŸurum. Nejat paÅŸayla konuÅŸurum, Bülent paÅŸayla konuÅŸurum, ama Tahsin Åžahinkaya'yla maalesef uzun süredir görüştüğümüz yok. Anılarımda bazı ÅŸeyler yazdığım için bana kırgın. Kendisine Amerika'dan bana böyle bir mektup geldiÄŸini ne söyledim, ne gösterdim. Benim konuÅŸmama da lüzum yoktu zaten. Kendisi de bu söylentilerden haberdardı, bütün basında çıkıyordu. Åžahinkaya hakkındaki dedikoduların çoÄŸaldığı bir dönemde bana ‘‘Efendim beni iyi savunmuyorsunuz’’ dedi. Ben de kendisine ‘‘Tahsin paÅŸa senin aleyhinde yazılıyor, benim aleyhimde deÄŸil ki konuÅŸayım. Çık basına açıklama yap, kendini savun’’ dedim. Onu da yaptı, geniÅŸ bir açıklama yaptı.Eski WashIngton Büyükelçisi Şükrü ElekdaÄŸÅžahinkaya kesinlikle tarif edilmedi- Bir gün Amerikan Senato DışiliÅŸkiler Komitesi BaÅŸkanı Senatör Percy telefon etti. Bana dedi ki ‘‘Sizin F-16 ve F-18'lerle ilgili tercihleriniz konusunda F-16 firması bize bazı iddialar ileri sürdü. Bu telefonda konuÅŸulabilecek bir konu deÄŸil. Ben size yardımcımı göndereyim, iddiaları size anlatsın.’’Yardımcısı geldi ve ‘‘F-16 firmasının bazı iddiaları var, bu iddialar Ankara'daki makamlar üzerinde baskı yapıldığı, rüşvet istendiÄŸi ÅŸeklinde’’ dedi. Ben senatörün yardımcısına ‘‘Elinizde belge ve isim var mı? EÄŸer iddialar saÄŸlam kaynaÄŸa dayanmıyorsa, Ankara'ya bildiremem’’ dedim. Onun üzerine adam ‘‘Hayır, elimizde herhangi bir belge veya isim yok’’ diye yanıt verdi. Bu görüşmeler yapılırken MüsteÅŸarım Yalım Eralp'i de çağırdım ve kendisinden not tutmasını istedim. Sonra Yalım Eralp bu notları yazıya döküp bana getirdi.Bir süre sonra Senatör Percy beni yeniden aradı ve ‘‘Bu iddialar, Senato'ya intikal ettiÄŸi için ben bunların Senato'da görüşülmesini engelleyemem. EÄŸer bunlar görüşülürse, bu Türkiye'nin aleyhine olabilir. Biliyorsunuz, burada Rum lodbisi de var. Onun için ben konuÅŸtum, F-16 firmasının baÅŸkanı, özel uçağıyla gelip sizinle görüşmek ve iddialarını anlatmak istiyor’’ dedi.ERALP NOT TUTTUKabul ettim. Firmanın baÅŸkanı geldi. Yalım Eralp'i çağırdım, görüşmenin notlarını tuttu. Firmanın baÅŸkanı, ‘‘Biz F-18'lerin tercih edileceÄŸi konusunda kuÅŸkular taşıyoruz. Çünkü bir Türk iÅŸadamı bize, 8-9 milyon dolar bir rüşvet verilmezse, iÅŸ Ankara'da saptırılabilir dedi’’ diye konuÅŸtu.Ben tekrar isim ve belge istedim. Herhangi bir isim veya belge veremeyeceklerini söyledi. Kesinlikle Tahsin Åžahinkaya'yı veya bir baÅŸka üst rütbeli subayı tarif eden bir açıklamada bulunmadı. ANKARA'DA KOMÄ°SYONBunun üzerine ben Necdet ÃœruÄŸ PaÅŸa'yı (Dönemin Milli Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri) aradım. Ve üstü örtülü olarak çok ciddi bir iddia olduÄŸunu, bunun için bir bilgi notunu özel kurye ile göndermek istediÄŸimi söyledim. Kendisi bana ‘‘Özel kuryeye gerek yok, bir kaç güne kadar normal kurye gelecek, onunla gönderirsiniz’’ dedi.Ben iki mektup yazdım, biri Evren PaÅŸa'ya, diÄŸeri ÃœruÄŸ PaÅŸa'ya hitaben ve özel kurye ile gönderdim. Sonra Ankara'da bu mektuplar nedeniyle Ankara'da bir heyet kuruldu ve uçak alımları konusu bu heyetin yetkisine verildi.Yalım Eralp’in anılarına yarın devam edeceÄŸiz.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!