Sağlık Bakanı doktora zorunlu hizmeti savundu

Akdağ, Kosova Sağlık Bakanı Sadık İdrizi ile görüşmesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Akdağ, “Hekimlerin zorunlu hizmet konusundaki görüş ayrılıklarını nasıl gidermeyi düşünüyorsunuz? Bu konuda gelinen son durum nedir?” şeklindeki sorusu üzerine, hekimlere devlet hizmeti yükümlülüğünü neden getirmek istediklerinin iyi anlaşılması gerektiğini kaydetti.

Türkiye'de hekim sayısının yetersiz olduğunu, devlet hizmeti yükümlülüğüne karşı çıkan Tabipler Birliği ve diğer bazı kuruluşların yıllarca halkı yanlış bilgilendirdiğini anlatan Akdağ, Dünya Sağlık Örgütü'nün Avrupa bölgesindeki 52 ülke içinde Türkiye'nin nüfusuna göre hekim sayısı itibariyle sonuncu sırada yer aldığını ifade etti.
OECD ile karşılaştırmalarda da benzer şekilde Türkiye'nin son sırada bulunduğunu dile getiren Akdağ, bu nedenle, eleman temin etmekte güçlük çekilen Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere ülkenin bazı bölgelerinde hekimleri istihdam etmekte zorlandıklarını vurguladı.

Hekimlerin bu bölgelerde çalışması için teşvik edici bir takım tedbirler aldıklarını, sözleşmeli statüde bu bölgelerde çalışmak üzere özel bir kanun çıkardıklarını belirten Akdağ, bu statüde söz konusu bölgelerde çalışan hekimlerin ayda 7 bin YTL'nin üzerinde kazandıklarını söyledi. Akdağ, buna karşın bu statüde çalışmayı tercih eden hekim sayısının az olduğunu dile getirdi. Akdağ, şöyle devam etti:

“Bu bölgedeki insanlarımız, yani Ağrı, Ardahan, Mardin, Artvin, Hakkari ve Şırnak'taki vatandaşlarımız hekim bekliyor. Ne yapacağız? Elbette bir devlet hizmeti yükümlülüğü getirmemiz gerekir. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile bu var. Bu şekilde sıkıntı çekilen ülkelerde buna benzer uygulamalar var.”

MESLEK ÖRGÜTLERİNİN TUTUMU

Akdağ, uygulamaya karşı çıkan meslek örgütlerinin, (Oranın sosyo ekonomik seviyesi düşük, seviye yükselse hekimler gider) dediklerini, bu mantığın yanlış olduğunu dile getirdi. Akdağ, “Sosyo ekonomik seviyenin yükselmesi için önce hekimin, öğretmenin ve diğer kamu görevlilerinin gitmesi lazım ki seviye yukarıya çıksın. Hekimin olmadığı yerde sosyo ekonomik seviyeyi nasıl yükselteceksiniz? Sosyo ekonomik seviye orada geride onun için hekim oraya gitmiyor düşüncesi, çok yanlış bir düşüncedir” diye konuştu.

Meslek örgütlerinin, “Hekimlerimiz memur olarak orada istihdam edilirse olur, sözleşmeli yapmayın” dediklerini de anımsatan Akdağ, şunları söyledi:

“Memur olarak da istihdam ediyoruz. Şu anda oraya memur olarak giden çok değerli meslektaşlarımız, uzman arkadaşlarımız 5-6 bin YTL kazanabiliyorlar. Bu devlet 10-15-20 bin YTL bir uzman hekimine verebilecek durumda mıdır? Bunu kim kabullenir? Kamuda başka çalışanlar da var. Hakimler, savcılar, kaymakamlar, valiler, askerler var.
Dolayısıyla bu bahsettiğiniz fikir ayrılığının temelinde, hükümet olarak vatandaşlara karşı sorumluluğumuz vardır. İlgili meslek örgütlerinin ise kendini ilgili meslek örgütünden arkadaşlarımıza hoş gösterme gayreti vardır. Ama bu hoş gösterme gayretlerinin de sonuçsuz kalacağını biliyorum. Bu ülkenin değerli hekimleri, ülkenin ihtiyacı olan bölgelerinde mutlaka hizmet edeceklerdir. Bunun için hem biz gerekli yasal düzenlemeleri ayakta tutacağız, hem de değerli meslektaşlarımızın bu duyarlılığa sahip olacaklarına eminim.”

HUKUKİ DURUM

Bakan Akdağ, Danıştay'ın Başbakanlık genelgesiyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdiğini, Anayasa Mahkemesi'ne de yürütmeyi durdurma talebiyle gidildiğini ifade etti. Akdağ, “Ama kanunun aslıyla ilgili, ana fikriyle ilgili olarak yürütmeyi durdurma yok. Kısa süre içinde hukuki mesele açıklığa kavuşacaktır ve biz de vatandaşımıza bu bölgeye hekim göndermeye devam edeceğiz” dedi.

Akdağ, Malatya'da bir tavuk tesisinde kuş gribine rastlandığı yolundaki haberle ilgili bir soruya da “Tarım Bakanlığımızdan bana bu şekilde bir bilgi ulaşmış değil” karşılığını verdi.