Saadet Partisi'nden Erbakan tepkisi
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2006 13:27
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mete Gündoğan, “Türkiye'de birçok insan infaz süresi bitmemiş olmasına rağmen dışarı çıkabiliyor. Ama Türkiye'nin her toprağında hizmeti olan bir başbakan çeşitli şekilde aranabiliyor” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mete Gündoğan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Edremit Cumhuriyet Savcılığı'nca, kapatılan Refah Partisi'nin son Genel Başkanı Necmettin Erbakan'a postayla davetiye gönderilmesininin ”Milli görüş” tabanında üzüntü yarattığını söyledi. Mete Gündoğan, şöyle konuştu:
“Türkiye'de birçok insan nasıl olduğunu anlamadığımız bir şekilde, daha kimi hukukçulara rağmen infaz süresi dolmadan, dışarı çıkabiliyor, dışarı çıkarılabiliyor. Ama Türkiye'nin hemen hemen her ilinde, toprağında hizmeti olan bir başbakan, çeşitli şekilde aranabiliyor, çeşitli şekilde rahatsız edilebiliyor.
Bu, Saadet Partisi'nin vicdanından ziyade, 75 milyon insanın vicdanında değerlendirilecektir. Tabanımızın ne kadar yara aldığını, ne kadar üzüldüğünü biliyoruz. AKP seçime giderken, 'biz hocamızı çok seviyoruz', 'biz milli görüşçüyüz ve onu cumhurbaşkanı yapacağız' dediğini de bu taban hatırlıyor. İkinci defa bu taban onlara kanmayacaktır.”
Bir gazetede yayımlanan seçim anketine de değinen Gündoğan, söz konusu anketin gerçekleri yansıttığına inanmadığını, kamu önüne konan anketlerin gerçeği yansıtmaktan ziyade, “bir kısım mihrakların arzularını yansıttığını” savundu.
Mete Gündoğan, kuş gribi konusuna da değinerek, hükümetin, kriz yönetimindeki beceriksizliğinin, Türkiye'yi topluca bir karantina sürecine soktuğunu öne sürdü. Deli dana hastalığı ortaya çıktığında, neredeyse bütün dünyaya et satan İngiltere'nin, krizi yönetmeyi becerebildiğini ve bütün hayvanların itlaf edilmediği belirten Gündoğan, hükümetin, bu konuda aciz ve beceriksiz kaldığını iddia etti.
“Türkiye'de birçok insan nasıl olduğunu anlamadığımız bir şekilde, daha kimi hukukçulara rağmen infaz süresi dolmadan, dışarı çıkabiliyor, dışarı çıkarılabiliyor. Ama Türkiye'nin hemen hemen her ilinde, toprağında hizmeti olan bir başbakan, çeşitli şekilde aranabiliyor, çeşitli şekilde rahatsız edilebiliyor.
Bu, Saadet Partisi'nin vicdanından ziyade, 75 milyon insanın vicdanında değerlendirilecektir. Tabanımızın ne kadar yara aldığını, ne kadar üzüldüğünü biliyoruz. AKP seçime giderken, 'biz hocamızı çok seviyoruz', 'biz milli görüşçüyüz ve onu cumhurbaşkanı yapacağız' dediğini de bu taban hatırlıyor. İkinci defa bu taban onlara kanmayacaktır.”
Bir gazetede yayımlanan seçim anketine de değinen Gündoğan, söz konusu anketin gerçekleri yansıttığına inanmadığını, kamu önüne konan anketlerin gerçeği yansıtmaktan ziyade, “bir kısım mihrakların arzularını yansıttığını” savundu.
Mete Gündoğan, kuş gribi konusuna da değinerek, hükümetin, kriz yönetimindeki beceriksizliğinin, Türkiye'yi topluca bir karantina sürecine soktuğunu öne sürdü. Deli dana hastalığı ortaya çıktığında, neredeyse bütün dünyaya et satan İngiltere'nin, krizi yönetmeyi becerebildiğini ve bütün hayvanların itlaf edilmediği belirten Gündoğan, hükümetin, bu konuda aciz ve beceriksiz kaldığını iddia etti.