Rumlar beni Denktaş’laştırdı ama kendileri de Denktaş’laştı

KKTC CumhurbaÅŸkanı Mehmet Ali Talat, ‘Kıbrıs davasının kaybedilmiÅŸ bir dava olduÄŸunu ve ÅŸu anda yeniden ÅŸekillendiÄŸini’ söyledi.KKTC CumhurbaÅŸkanı, Ada’da çözüm için Rum tarafının AB’den tecrit edilmesine baÄŸlı olarak geliÅŸmeler olacağını ifade etti ve çözümün bu yoldan geçtiÄŸini bildirdi. Kıbrıslı Rumların, ‘Talat, Denktaş’a benzemeye baÅŸladı’ yorumlarına atfen Talat, ‘Rumlar beni DenktaÅŸlaÅŸtırdı’ ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:RUM’A GÖRE Ä°YÄ° TÃœRK‘Rumlar için en iyi Türk, ’Rumlar gibi düşünen Türk’tür. Böyle Türk de yoktur. O yüzden, kim bu göreve gelirse, onlar bir Talat, bir DenktaÅŸ yaratacaklar. Bundan önceki emsal Denktaş’tı, DenktaÅŸ benzetmesi yapıyorlar. Bu koltuÄŸa kim oturursa ona saldıracaklar. Benim söylemlerim deÄŸiÅŸmedi. Rum Yönetimi’nin esas niyetinin Kıbrıslı Türkleri egemenliÄŸi altına almak olduÄŸunu ben Avrupa’daki birçok konuÅŸmamda dünyanın deÄŸiÅŸik ülkelerinde ifade ettim. Bir gerçek daha var: Åžu anki Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Rum liderliÄŸi, DenktaÅŸ Bey yönetiminden çok daha fanatik, çok daha fazla egemen anlayışa sahip.’KKTC CumhurbaÅŸkanı, Kıbrıs Türkleri için ciddi tehlikelerin azaldığını ve Türkiye’nin AB sürecinin Kıbrıs Türklerini ciddi anlamda mahvedecek bir süreç olmayacağını açıkladı. Rumların yürüttüğü politikayı da çok baÅŸarılı bir DenktaÅŸ politikasına benzeten Talat şöyle dedi: ‘Rumlar’da çok usta, detayları çok iyi kullanan, iyi bilen; bundan dolayı da Kuzey Kıbrıs’ta DenktaÅŸ dönemi anlayışından farklılaÅŸan ama dünyaya bakış olarak, Kıbrıs sorununa bakış olarak DenktaÅŸ Bey’in görüşleriyle özdeÅŸleÅŸen bir politika görüyorum. Yani samimi olarak, çok usta, çok manevra yapabilen, çok ayrıntıyı deÄŸerlendirip kullanabilen bir DenktaÅŸ olarak görüyorum. Katılıkta kesinlikle hiçbir tereddüt göstermiyor Rum tarafı. Rum, Kıbrıslı Türkleri domine etmeye çalışıyor, Kıbrıslı Türkleri egemenliÄŸi altına almaya çalışıyor, bunu birçok manevrayla süslüyor. Rumlar sınır kapısı açılsın istiyor. Ä°ki toplumun temas etmesini istiyor, bir yandan da temas etmek isteyen insanları ’Temas etmeyin’ diye tehdit ediyor. Çok ince ve tabiri doÄŸrudur, kullanacağım ’sinsi’, entrikacı bir politika güdüyor Güney Kıbrıs. Tüm bunların dışında kaba, son derece baskıcı, egemenlik iddiasını üst düzeye çıkarmış bir katı, uzlaÅŸmaz politika izliyor. Bu bakımdan bizim eski politikanın bir versiyonudur. Çok daha sofistike çok daha detaylandırılmış, çok daha süslenmiÅŸ, kalitesi artırılmış bir versiyondur.’ Â