Rest kargaşası

Güncelleme Tarihi:

Rest kargaşası
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 1997 00:00

Haberin Devamı

Başbakan Mesut Yılmaz'ın Avrupa Birliği'ne, ‘‘Kararınızı 6 ay içinde gözden geçirin, yoksa üyelik başvurumuzu geri çekeriz’’ resti, hükümette şaşkınlık yarattı. Yılmaz'ın sözlerine tepkiler şöyle:

ECEVİT: SEÇENEK

Yılmaz'ın açıklamasına ilk tepki, dün Başbakan Vekili Ecevit'ten geldi. Ecevit, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Bakanlar Kurulu'nda böyle bir kararın alınmadığını vurguladı. Ancak Ecevit, ‘adaylık başvurusunun geri çekilmesinin’ de, ‘seçeneklerden biri’ olduğunu belirterek, Yılmaz'ın sözlerine destek verdi. Meclis'teki bütçe konuşmasında Türkiye'nin başvurusunu geri çekmesine gerek olmadığını ifade ettiğini anımsatan Ecevit, ‘‘Herhalde Başbakan, Türkiye'nin önündeki seçeneklerden biri olarak bunu söylemiştir’’ dedi. Bakanlar Kurulu üyelerinin kişisel düşüncelerini açıkladıklarına dikkat çeken Ecevit, ‘‘Kabinede biraraya gelindiğinde tutarlı, uyumlu politikalar üzerinde uzlaşmaya varırız. Düşünce ayrılığı söz konusu değildir’’ dedi. Yılmaz'ın restini Bakanlar Kurulu'nda destekleyip desteklemeyeceklerine ilişkin soruya Ecevit, şu yanıtı verdi: ‘‘Önce konuyu görüşmemiz gerekir. Görüşmenin sonucuna göre bir şey söylerim. Tam üyelik, Türkiye'nin vazgeçilmez hakkıdır. Türkiye'nin özel konumu vardır. Türkiye'nin doğusunda, batısındakinden daha büyük bir Avrupa var. Üstelik bu Avrupa, Asya ile de bütünleşmiştir. Türkiye'nin, yazgısını AB'ye bağlı tutmasına gerek yoktur. Önümüzde yeni seçenekler vardır.’’

CEM: OLASILIK BİLE DEĞİL

Dışişleri Bakanı İsmail Cem, AGİT Bakanlar Toplantısı için geldiği Kopenhang'da Hürriyet'in sorularını yanıtlarken, Türkiye'nin 1987 yılında AB'ye yaptığı tam üyelik başvurusunun geri çekilmesi konusunun, Bakanlıkta ‘Olasılık olarak bile tartışılmadığını’ söyledi. Cem, Yılmaz'ın açıklamasını şöyle değerlendirdi: ‘‘Benim kişisel izlenimim, ki açıklama yapıldığı zaman Yılmaz'ın yanındaydım; Başbakan'ın sözlerinin nakledildiği kadar kesin olmadığıdır. Ben sanki Sayın Başbakan ‘Bu da olabilir. Bu da seçeneklerden biri' demiş gibi bir izlenim aldım.’’

SOYSAL: ELEŞTİRDİ

Komisyon üyesi Mümtaz Soysal ise ‘‘6 ay sonrası için böyle bir tavır ortaya koymak, 6 ay boyunca dilyaloğun devam edeceği anlamına gelir’’ dedi. Soysal, Gümrük Birliği’ne karşı Kıbrıs Rum kesiminin AB üyeliği görüşmelerine başlanmasına razı olunmasını da eleştirerek, dönemin Başbakanı Çiller ile TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve dönemin Dışişleri Bakanı Karayalçın'ı suçladı.

SERDAROĞLU: KİŞİSEL GÖRÜŞÜ

DTP'li Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu ise konunun Bakanlar Kurulu'nda hiç ele alınmadığını belirterek, ‘‘Sayın Başbakan'ın sanırım şahsi görüşü’’ dedi.

KARAYALÇIN: ÇOK YANLIŞ TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Karayalçın da, ‘‘Başbakan yurtdışında iken verdiği bir demeci değerlendirmiyorum. Ama biçiminin yanlışlığını söyleyebilirim. DSP, DTP ve CHP'de böyle bir bilgi yok. Dışişleri Komisyonu'na da bilgi verilmiş değil. Üyelik başvurusunun geri çekilmesi gibi bir karar devlet politikası olmalı ve Meclis'in de görüşü alınmalı’’ dedi.

CİNDORUK: TARTIŞILSIN

DTP Lideri Hüsamettin Cindoruk ise Yılmaz Türkiye'ye döndüğünde konuyu kendisine soracaklarını belirterek, ‘‘Yılmaz'ın sözlerinin yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. Sanırım Sayın Yılmaz bunun tartışmaya açılmasını istedi. Biz bu tartışmada, AB'ye üyelik başvurusunun devamından yanayız’’ dedi.

MECLİS'TE GÖRÜŞÜLSÜN

AB Karma Parlamenter Komisyonu Başkanı Bülent Akarcalı, hükümetin AB konusundaki yeni stratejisinin Meclis'te tartışılması gerektiğini söyledi. Komisyonun RP ve DYP'li eşbaşkanları ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Akarcalı, gelişmeleri yakından izlediklerini, hükümetin AB'ye yönelik politika alternatiflerini Meclis'te gündeme getirerek genel görüşme açmasının, gücünü artıracağını söyledi.

CHP: İNTİHAR

CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin dünkü basın toplantısında, tam üyelik adaylığına ‘Bugün olmuyorsa, yarın da olmasın’ gibi bir anlayışla yaklaşmanın intihar olacağını söyledi. CHP olarak Türkiye'yi böyle bir bildirgeyle yok sayacak bir anlayışı kınadıklarını söyleyen Keskin, ‘‘Türkiye yakın gelecekte AB'deki yerini çatır çatır alacaktır. Sayın Yılmaz'ın kişisel görüşleri böyle olabilir, ama bir ANAP ilçe teşkilatı hakkında karar verircesine davranmaya hakkı yoktur’’ dedi.

EREZ: YORUM YAPMAM

Sanayi Bakanı Yalım Erez ise ‘‘Sayın Başbakan'ın Lüksemburg'daki çıkışı Bakanlar Kurulu'nda görüşüldü mü?’’ sorusuna ‘‘Sayın Başbakan'ın konuşmalarına bakanların yorum getirme adetleri yoktur’’ yanıtını verdi. Erez, AB ile ekonomik ilişkilerin askıya alınmasının da söz konusu olmadığını bildirdi.

ÇİLLER: AB'DEN KOPTUK

Yılmaz'ı Türkiye'yi AB'den koparmakla suçlayan Çiller ise ‘‘Çağdaşlık adına Türkiye'yi çağdaş dünyadan ettiler. Türkiye diğer 11 ülkenin önündeydi. Bu Türkiye'nin Osmanlı'dan beri önüne koyduğu hedefti. Yılmaz, Kohl'ün arka sıvazlamasına bir Alman tezini teslim etti’’ dedi.

TBMM Dışişleri Komisyonu dün yaptığı toplantıda Türkiye'nin AB politikası konusunda Dışişleri Bakanı İsmail Cem'den brifing alınmasını kararlaştırdı.

YILMAZ SUSKUN

Bütün bu tepkilere rağmen ABD'de bulunan Başbakan Mesut Yılmaz, dün uçakla New York'tan Washington'a geçerken, gazetecilerin bu yöndeki sorularına cevap vermedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!