Repartuvardaki Türk eserleri çoğalltık

Güncelleme Tarihi:

Repartuvardaki Türk eserleri çoğalltık
Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2011 23:15

Devlet Opera ve Balesi, yaz aylarında gerçekleştirdiği çeşitli etkinliklerden sonra dopdolu bir repertuvarla yeni sezona hazır. Türk eserlerin sayısındaki artışın dikkat çektiği repertuvarda, çeviri ve dönüşüm eserler de bulunuyor. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Dr. Rengim Gökmen ile yeni sezonu konuştuk.

Haberin Devamı

Rengim Gökmen, yeni sezonu konuşmak üzere masaya oturduğumuzda, her şeyden önce heyecanını yaşadıkları yeni bir uygulamadan bahsetmek istediğini söyledi. ‘Havuz sistemi’ adını verdikleri bu uygulamaya göre; bütün solistler, orkestra şefleri, dekor ve kostüm yaratıcıları Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Antalya ve Samsun yerleşik sahnelerinde faaliyet gösteren Devlet Opera ve Balesi’nin tüm müdürlüklerinde görev alabilecekler. Yeni sezonda uygulamaya konacak sistemle birlikte, hem daha nitelikli yapımların ortaya çıkması, hem sanatçıların değişik sahnelerde görev alarak verimliliklerini artırmaları, hem de izleyicinin değişik yüzlerle, farklı seslerle karşılaşması sağlanacak. Gökmen, bugüne kadar misafir sanatçı sistemi çerçevesinde yapılan uygulamanın havuz sistemi ile çok daha sistematik bir şekilde işleyeceğini belirtiyor.
TÜM ANADOLU’YU GEZECEĞİZ
Dünyada opera seyircisinde azalma varken, Türkiye’deki durumun nasıl olduğunu sorduğumuz Gökmen, “Aslında dünyanın genelinde popüler kültüre doğru bir kayma var” diyerek başlıyor söze. “Dolayısıyla, sadece opera değil; sanat sineması ve sanat müziğinden de kopma var. İnsanlar kapitalist ortamda müze, arkeoloji, tiyatro ve baleden uzak düşüyorlar. Ama bu kopuşun gerçek bir bilinçlenme ile farklı bir noktaya taşınabileceği kanaatindeyim” diyerek sürdürüyor sözlerini. Bu sorunu çözmek için de çeşitli yöntemler geliştirdiler. Örneğin Devlet Opera ve Balesi, bu sezon Ali Baba ve Kırk Haramiler, İstanbulnâme, Hasır Şapka, Hürrem Sultan, Hüsn-ü Aşk ve Aşkı Memnu gibi halka dönük Türk eserlerin repertuvardaki yerini genişletti. Bir halk operası tiyatrosu ve bir halk bale tiyatrosu olma çabasıyla, opera ve balenin yalnızca en yüksek düzeydeki örnekleri değil; geniş kitlelere hitap edecek eserleri de sahnelenecek.
Ayrıca, Gökmen’in “Eserlerimizi, sahne olanakları olmayan yerlere bile taşıma yoluna gidiyoruz. Böylelikle çok küçük kadrolarla Anadolu’nun birçok yerinde eserler sergileyeceğiz. 2012 yılında Devlet Opera ve Balesi, sekiz on kişilik gruplarla tüm Anadolu’yu gezecek” sözleri; geçen yıl da ağırlık vermeye çalışılan Anadolu turnelerinin bu sezon daha da yoğunlaşacağının habercisi.
İngilizce, Fransızca, Rusça, İtalyanca ve Almanca opera eserlerini orijinal dillerinde sahneye koyduklarını vurgulayan Rengim Gökmen’e göre Türk operası, orijinal dilde eser sergileme geleneğini sürdürerek rüştünü ispat etti. Bu sezon sıra, halkın operayı daha iyi anlamasını sağlayacak çeviri eserlere yer vermeye geldi. Geniş kitlelerle kurulacak yakın teması beraberinde getirecek uygulamaya göre, yabancı eserler Türkçe çevirileriyle de sahnelenecek. Antalya’da ‘Satılmış Nişanlı’, Samsun’da ‘La Bohemme’, İstanbul’da ‘Hasır Şapka’, Mersin’de ‘Don Partsuare’ Türkçe çevirileri ile sunulacak.

Haberin Devamı

PRÖMİYERLERİ KAÇIRMAYIN

Haberin Devamı

Samsun Devlet Opera ve Balesi, sezonu 1 Ekim Cumartesi akşamı ünlü İtalyan besteci G. Puccini’nin ‘La Boheme’ operasıyla açacak. Eserin rejisörlüğünü yapması için, Vincenzo Grisostomi Travaglini Samsun’a davet edildi. İzmir Devlet Opera ve Balesi ilk prömiyerini 22 Ekim Cumartesi günü müziğin önemli isimlerinden R. Strauss’un ilk kez İzmir seyircisi karşısına çıkacak olan ‘Çingene Baron’ opereti ile yapacak. 8 Ekim Cumartesi günü Aya İrini’de Somali yararına gerçekleştirilecek açılış konseriyle perdelerini açacak olan İstanbul Devlet Opera ve Balesi, yeni sezonda G. Donizetti’nin müziğiyle şef Raoul Grüneis yönetiminde ‘Aşk İksiri’ opera prodüksiyonuyla ilk prömiyerini gerçekleştirecek. Eserin rejisörlüğünü Yekta Kara üstlendi.
Mersin Devlet Opera ve Balesi ise; sezonun ilk prömiyerini kasım ayında Reşat Nuri Güntekin’in 1922 yılında kaleme aldığı aynı adlı romanından Merih Çimenciler’in koreografisi ile baleye uyarlanan ‘Çalıkuşu’ eseriyle yapacak.
Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin 28 Nisan tarihinde dünya prömiyerini gerçekleştireceği ‘V. Murad’ bale eseri ise, Armağan Davran ve Volkan Ersoy’un özgün koreografisiyle sahnelenecek. Osmanlı İmparatorluğu’nun en az süre tahtta kalan padişahı V.Murad’ın hayatından kesitleri seyirciyle buluşturacak eser; Donizetti, Guatelli Paşa, Lizst ve Adelburgh’un müziklerinden yapılan düzenleme ile hayata geçirildi. Eserin müzik düzenlemesi ve librettosu Prof. Dr. Emre
Aracı’ya ait.

41 YENİ ESER

Haberin Devamı

Devlet Opera ve Balesi; yeni sezonda perdelerini Ankara’da 21, İstanbul’da 18, İzmir’de 19, Mersin’de 12, Antalya’da 13 ve Samsun’da 9 eser olmak üzere, toplam 41 yeni oyunla açıyor. Bunların yanı sıra, ‘dönüşümlü repertuvar sistemi’ uygulaması çerçevesinde, kısıtlı kaynaklarla gerçekleştirilen prodüksiyonlar, diğer şehirlerdeki sahnelerde sergilenecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!