Reklamların kayıp kuşağı

Güncelleme Tarihi:

Reklamların kayıp kuşağı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 1997 00:00

Haberin Devamı

Saçlarına kır düşmüş, yüzlerinde yılların çizgileri. Ne dünyadan el-ayak çekecek kadar yaşlı, ne de delikanlı çılgınlıklar yaşayacak kadar gençler. 1960'lı yıllara damgalarını vurmaları, hala yaşama şevkini korumalarına rağmen bugün Batı'da kayıp kuşak muamelesi görüyorlar. Sürekli genç nesli hedef alan reklam dünyası şimdi yıllarca ihmal ettiği 55-65 yaşları arasındaki orta yaşlı müşterileri kazanmanın yollarını arıyor.

Avrupa'da nüfus artış oranının giderek yavaşlaması, hatta bazı ülkelerde sıfırın altına düşmesi üreticileri yeni pazarlama teknikleri geliştirmeye zorluyor. Merkezi Düsseldorf'ta olan Grey Reklam Ajansı'nın Başkanı Bernd Michael'e göre reklamlar da yıllarca iki strateji uygulandı. Güzellik ve gençliğin en büyük erdem olduğu reklam dünyasında 20-30'lu yaşlarındaki sağlıklı, güzel ve yakışıklı mankenlerle genç müşterilere hitap edildi.

50 yaşın üzerindeki müşteri grubuna yok gözüyle bakıldı. Michael, ‘‘50 ile 80 yaşındaki bir tutuldu’’ diyor. Şimdi ise 55-65 yaşlarındakilere Avrupa'da reklam dünyasının veli-nimeti gözüyle bakılıyor. Çünkü yeni orta-kuşağın hayatı artık kendi ebeveynlerinde olduğu gibi çocuk, ev ve kilise üçgeninde geçmiyor. Şimdiki orta kuşak, gençliğinde ertelediği, rafa kaldırdığı hayallerini gerçekleştirmek için çabalıyor, ölümü beklemektense hayata sıkı sıkı tutunmayı tercih ediyor.

Seyahat ediyor, uzak ülkeleri keşfediyor, hobilere yöneliyor, evini yeniden dekore ediyor, otomobil satın alıyor. Kısaca hayatın tadına varıyor. Almanya'da 18-39 yaş arasında kişi başına özel harcamalar için 278 Mark düşerken, 60-65 yaş kuşağında bu rakam 412 Mark'a yükseliyor. 50 yaşın üzerindekilerin Almanya'da yaklaşık 24 milyar Marklık bir pazar payı olduğu hesaplanıyor. Batı'da değişen bu demografik ve gelir farklılarının reklamları nasıl etkileyeceğini de zaman gösterecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!