Referandum taahhütnameleri BM'ye gönderildi

Güncelleme Tarihi:

Referandum taahhütnameleri BMye gönderildi
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 07, 2004 00:00

Türkiye ve Yunanistan, Annan planının Kıbrıs'ta referanduma götürülmesini kabul ettiÄŸine iliÅŸkin taahhütnameyi BM'ye gönderdi.Ä°ki ülke referandumdan olumlu sonuç çıkması halinde, sonucu ulusal meclislerinde onaylamayı da taahhüt etti. Taahhütname, Annan planının referanduma götürülmesine onay verilmesiyle referandumlardan olumlu sonuç çıkması durumunda planın onaylanması için ulusal meclislere sunulmasını içeriyor.     BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Kıbrıs planının son halini sunmasından sonra, bütün taraflardan yazılı taahhüt istemiÅŸti.   Adadaki iki tarafın, ''bu planı referanduma götüreceklerine dair'', garantör ülkelerin de ''bu planın referanduma götürülmesine onay verdikleri ve referandumlardan olumlu sonuç çıkması durumunda planı, onaylanması için ulusal parlamentolarına sunacakları'' taahhütlerini BM'ye vermeleri gerekiyordu.     Annan, bu taahhütleri, Burgenstock'daki görüşmeler sürecinin sonunda, kapanış töreninde almak istemiÅŸ, ancak Rum kesimi ve Yunanistan'ın imza atmak istememesi nedeniyle amacına ulaÅŸamamıştı.     GeliÅŸmelerin böyle seyretmesi ve imza töreninin olmaması üzerine, adadaki iki taraf ve garantör ülkelerden New York mutabakatında öngörüldüğü gibi 9 Nisan'a kadar yazılı taahhüt bekleniyordu. TAAHHÃœTNAMENÄ°N BÄ°RER ÖRNEĞİ KARAMANLÄ°S Ä°LE BLAIR'E DE GÖNDERÄ°LDİ       Türkiye'nin Annan planına iliÅŸkin BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a gönderdiÄŸi taaahütnamenin birer örneÄŸi, diÄŸer garantör ülkeler Yunanistan ve Ä°ngiltere'nin baÅŸbakanlarına da iletildi.      DışiÅŸleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, bugünkü haftalık basın toplantısında soru üzerine, taahhüt mektubunun BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın imzasıyla BM Genel Sekreteri Annan'a dün gönderildiÄŸini açıkladı.      Sözcü Tan, mektupta, ''Annan planının 24 Nisan'da Kıbrıs'taki her iki tarafta referanduma sunulmasına mutabık olunduÄŸu, referandumlardan ''evet'' çıkması ve aynı zamanda iç onay sürecinin tamamlanması halinde 29 Nisan'da planın imzalanacağının'' belirtildiÄŸini bildirdi.     Kıbrıs'a iliÅŸkin bu sürecin her aÅŸamasının anayasanın belirlediÄŸi hususlara tabi olacağına dikkat çeken Tan, iç onay sürecinde ilk olarak TBMM, ardından da CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer'in onaylarının gerektiÄŸini söyledi.     Tan, taahhüt mektubunun birer örneÄŸinin Yunanistan BaÅŸbakanı Kostas Karamanlis ve Ä°ngiltere BaÅŸbakanı Tony Blair'e de gönderildiÄŸini açıkladı.      Bu arada, edinilen bilgiye göre Annan planının son halinin Türkçe'ye çevrilmesi çalışmaları son aÅŸamasına geldi. Planın Türkçe'ye  çevrilmesi için DışiÅŸleri Bakanlığı'nda sürdürülen çalışmaların koordinasyonunu Büyükelçi Deniz Bölükbaşı yapıyor.  YUNANÄ°STAN ONAYA HAZIRYunanistan DışiÅŸleri Bakanlığı Sözcüsü Yorgo Kumuçakos, yaptığı basın toplantısında, New York mutabakatı gereÄŸince yazılan mektubun Annan'a, Yunanistan'ın BM Daimi Temsilcisi aracılığıyla iletileceÄŸini söyledi.  Kumuçakos, ''Mektupta, Atina'nın Annan planının 24 Nisan'da Kıbrıs'ta eÅŸzamanlı olarak referandumlara sunulması konusunda mutabık olduÄŸu ve referandumlardan olumlu sonuç çıkması halinde iç onay sürecini tamamlayacağı belirtiliyor. Ayrıca, Yunanistan'ın bu durumda 29 Nisan itibarıyla diÄŸer garantör güçler Türkiye ve Ä°ngiltere'yle birlikte, birleÅŸik Kıbrıs'la, kurulan yeni düzeni onaylayan ortak bir anlaÅŸma imzalamaya hazır olduÄŸu kaydediliyor'' dedi.  Bu taahhüt mektubunun referandumlarda Kıbrıslıların vereceÄŸi kararla iliÅŸkisi olmadığının da altını çizen Kumuçakos, kararı Kıbrıslıların alacağını söyledi.  Rum tarafının ''hayır'' oyu vermesi halinde KKTC'nin tanınması olasılığına da sorular üzerine deÄŸinen Kumuçakos, ''Yunanistan için iÅŸgal altındaki topraklar üzerindeki sahte devlettir ve öyle kalacak'' diye konuÅŸtu.ESKÄ° BAÅžBAKANLARBu arada eski Yunanistan baÅŸbakanları Kostas Simitis ve Konstantin Miçotakis, Rum tarafının referandumda ''hayır'' demesinin bedelinin ağır olacağı uyarısında bulundu.  Atina'da yayımlanan Elefterotipiya gazetesine demeç veren Miçotakis, referandumda KKTC'li Türklerin evet, Rumların ise hayır demesi durumunda ''felaket olacağını'' belirtti.  Annan planının reddedilmesinin Kıbrıs'a zarar vereceÄŸine ve Türk-Yunan iliÅŸkilerini olumsuz etkileyeceÄŸine dikkati çeken Miçotakis, KKTC CumhurbaÅŸkanı Rauf DenktaÅŸ'ın yaptığı açıklamaların ''özel bir önemi olmadığı ve ağırlığın Ankara'da olduÄŸu'' deÄŸerlendirmesinde bulundu.  Miçokatis, Yunanistan ve Rum kesimindeki siyasi partilere hızla Annan planına iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerini açıklamaları çaÄŸrısında da bulundu.  Elefterotipiya gazetesi, ayrıca Simitis'in Annan planını deÄŸerlendirdiÄŸi bir makalesini yayımladı.  Makalesinde, Annan planının iyileÅŸtirmeler içermekle birlikte bünyesinde olumsuz düzenlemeler de taşıdığını belirten Simitis, her ÅŸeye raÄŸmen planının reddedilmesinin Kıbrıs'ta ''kesin taksime'' yol açabileceÄŸi uyarısında bulundu.  Kıbrıs'ta tarafların önerilen çözüm çerçevesinde iyi niyetle davranması hainde, zorluklara raÄŸmen sorunların çözülebileceÄŸini belirten Simitis, tarafların birbirine zıt taleplerini uzlaÅŸtıracak ideal çözümün mevcut olmadığını kaydetti.  Ä°ÅžBÄ°RLİĞİ MÄ°, ÇEKÄ°ÅžME MÄ°Simitis, ''Bu noktada, iÅŸbirliÄŸi ya da çekiÅŸme seçeneklerinden biri tercih edilebilir. Ä°ÅŸbirliÄŸinin mümkün olmadığını düşünen, iki devlet formülünü seçer. ÇekiÅŸmelerin emek ve çabayla aşılabileceÄŸini düşünen ise tek devleti seçer. Yunanistan, her zaman adada tek devlet olması gerektiÄŸi tezini savundu. Annan planı da bu çerçeveyi öngörüyor'' dedi.  Annan planının reddedilmesi halinde, AB içinde daha iyi bir çözüm bulunabileceÄŸi iddiasının gerçeÄŸi yansıtmadığını da vurgulayan Simitis, AB'nin Kıbrıs'la ilgilenmek istemediÄŸini ve Annan planının adanın birleÅŸik olarak AB'ye girmek için son fırsat olduÄŸunun altını çizdi.  Simitis, Kıbrıs'ı 1963 ya da 1974 öncesine götürebilecek bir BM planının mevcut olmadığı ve bunu bekleyenlerin ebediyen bekleyiÅŸlerinisürdürecekleri uyarısında da bulundu.  ''Zaman bizim için çalışıyor'' görüşünün aldatmacadan ibaret olduÄŸunu belirten Simitis, makalesinde ÅŸu görüşlere yer verdi:  ''Türkiye'nin jeopolitik rolünün ABD ve AB için gitgide daha da önemli olacağı ortadadır. Türkiye, büyük enerji kaynaklarına sahip OrtadoÄŸu, Hazar ve Orta Asya bölgelerini önemli bir biçimde etkileyebilecek durumdadır. Çıkmazları aÅŸmanın bedeli ağırdır, bugün bunu görüyoruz. Yarın yine görmeyelim.''  Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!