PKK’nın kasasına 5 yıl istendi
Güncelleme Tarihi:
Arzu ÇAKIR MORIN / PARİS
Oluşturulma Tarihi: Haziran 30, 2011 00:00
PKK üyelerinin Fransa’daki yargılanmasına dün devam edildi. Başkent Paris’teki 6’ncı duruşmada, gıyabında yargılanan, örgütün Avrupa’daki elebaşılarından Rıza Altun için 6 yıl, “PKK’nın kasası” diye anılan Nedim Seven için 5 yıl, Avrupa temsilcisi Canan Kurtyılmaz hakkında ise 2.5 yılı tecilli olmak üzere 5 yıl hapis cezası istendi. Diğer 16 sanık hakkında da 18 ay ile 6 yıl arasında değişen hapis cezaları talep edildi. Savcılık, Paris’te örgütün üssü olarak bilinen Ahmet Kaya Kültür Derneği’nin de kapatılmasını istedi.
Savcı, Nedim Seven ve Canan Kurtyılmaz başta olmak üzere sanıkların “Biz PKK üyesi değiliz; Kürt Demokratik Derneği (CDK) ve Kongra-gel üyesiyiz” şeklindeki ifadelerini değerlendirerek, “PKK, sanıkların iddia ettiği gibi meşru bir direniş örgütü değil, asker ve sivil hedefleri vuran terörist bir örgüttür. 2006 ve 2010’daki PKK’nın bombalı saldırılarında onlarca sivil öldürülmüştür. PKK’nın da ETA gibi askeri ve politik kanadı vardır. Avrupa’daki PKK’ya gelince, CDK bahsedildiği gibi dernek değil, PKK’nın Avrupa’daki koludur” dedi. Son duruşması 6 Temmuz’da yapılacak olan PKK davasına ilişkin kararın, Eylül ayında açıklanması bekleniyor.
Gizli servis görüşebilir
Nedim Seven, Atilla Balıkçı ve Canan Kurtyılmaz’ın “Fransız gizli servisi (DST) bizimle görüşüyordu” ifadelerini de yanıtlayan Savcı, “DST elbette görüşür, bu onun doğal fonksiyonu. Ancak bir yandan da adli soruşturma devam etmiştir. Ortada PKK’ya dönük bir komplo söz konusu değil. Klasik bir adli soruşturmadır. Bant kayıtları, dökümanlar, telefon dinlemeleri ve tanıklıklar sanıkların örgüte üye olduklarını, para topladıklarını, kara para akladıklarını ve bu finans kaynaklarını örgüte aktardıklarını ortaya koymuştur” dedi.
Gizli servis görüşebilir
Nedim Seven, Atilla Balıkçı ve Canan Kurtyılmaz’ın “Fransız gizli servisi (DST) bizimle görüşüyordu” ifadelerini de yanıtlayan Savcı, “DST elbette görüşür, bu onun doğal fonksiyonu. Ancak bir yandan da adli soruşturma devam etmiştir. Ortada PKK’ya dönük bir komplo söz konusu değil. Klasik bir adli soruşturmadır. Bant kayıtları, dökümanlar, telefon dinlemeleri ve tanıklıklar sanıkların örgüte üye olduklarını, para topladıklarını, kara para akladıklarını ve bu finans kaynaklarını örgüte aktardıklarını ortaya koymuştur” dedi.