Pırıltını okumamak aptallık

Güncelleme Tarihi:

Pırıltını okumamak aptallık
Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2010 00:00

Baykal, Kılıçdaroğlu kendisini ziyaret ettiğinde, “Kemal partiyi toparlayabilir misin?” deyince, “Yardım ederseniz yapabilirim” yanıtını aldı. Ama şu şok sözleri etti: “4 arkadaşımızla buluşmada adını söyledim, itiraz ettiler. Mustafa Özyürek TV’de adını söyleyince değişik görüşteki çok kişi bana telefon etti, ‘Kemal Bey aday olmasın’ dediler.” Kılıçdaroğlu evden, “Deniz Bey kesin dönecek” izlenimiyle çıktı, ama Sav’la buluşma kararı da verdi. Sav buluşmada, “Toplumda yarattığın büyük bir sinerji var. Bir pırıltın var. Bunu okumamak aptallık olur” dedi. Ve Genel Başkanlık yolu açıldı.

Haberin Devamı

FIRTINALI günlerin sona doğru önemli virajlardan biri 13 Mayıs Perşembe günü yaşandı. Eski milletvekili Oya Araslı’nın annesinin Kocatepe Camii’ndeki cenaze töreni gelişmelerin merkezi oldu. Baykal, istifasının ardından sokağa ilk kez bu cenaze töreni nedeniyle çıkacaktı. Önder Sav, makam arabası ile Baykal’ın evine gitti. Böylesi bir günde yalnız bırakmak istememişti. Evden çıktılar, Baykal, ‘geri dönmesi için’ evinin karşısında açlık grevi yapan gençlerin yanına gitti. Teşekkür edip, “Açlık grevini bitirmenizi rica ediyorum. Eyleminize devam edersiniz” dedi. “Eyleminize devam edersiniz” sözü Sav’da yumruk yemiş etkisi yaptı. Sav o an, “Deniz Bey’in dönme arzusu kesin. Bu yanlış. Derhal aday çıkmalı” kararını verdi.

Baykal’lı afişler Sav’ın içi cız ettirdi

Sav, yola çıkarken Baykal’ı arabasına davet etti. Baykal, parti arabası ile Kocatepe’ye gitmek istemediğini gösterdi, Antalya Milletvekili Osman Kaptan’ın otomobiline bindi. Baykal’ın bu mesajı da artık Sav’ın kararını değiştirmeyecekti. Üstelik Sav, o gün, kararını destekleyecek bir gelişme daha yaşadı. Ankara sokaklarına, Baykal fotoğraflı kurultay afişleri asılmıştı. Sav, Baykal’sız afişlerin asılmasını istedi. Mustafa Özyürek’i aradı, “Ne mahsuru var” karşılığını aldı. Bunun üzerine, “Deniz Bey’e sorsanız” diye üsteledi. Özyürek’ten, “Sorduk, bir mahsuru olmadığını söyledi” yanıtını alınca şok yaşadı. Bunu da arkadaşlarına şöyle aktardı: “İçim cız etti. Halk, ‘Ne biçim parti, istifa etmiş Genel Başkan’ın gölgesinde kurultay yapıyor’ diyecek. Bu ürkütücü bir algı olacak. Assınlar bakalım, engelleyen biz olmayalım. Ama bu Deniz Bey’in dönme isteğini bir kez daha ortaya koydu.”

Arkadaş başka çıkış yok, aday olacaksın

Kocatepe’de, Baykal az ilerisinde cenaze namazına saf tutmuş Kılıçdaroğlu’na doğru eğilerek, “Arayacağım, randevu saati için sana haber vereceğim” dedi. Sonrasında da 2.5 saat kayboldu. Kılıçdaroğlu ile buluştuğu haberi yayıldı. Baykal’ın bir geçmiş olsun ziyaretine gittiği ortaya çıkınca Kılıçdaroğlu ile ilgilenen kalmadı. Oysa, CHP’nin kurt politikacılarından biri Ali Topuz, cenaze töreni sırasında aramış, “Mutlaka görüşmeliyiz; ama kimse görmesin, benim ev en uygun yer” dedi. Kılıçdaroğlu, kabul etti; önce Meclis’e gitti, sonra Topuz’un planını uyguladı. Bir saat görüştüğü Topuz, şu sözleri söyledi: “Deniz Bey’i severim, partimize uzun yıllar hizmeti var. Halk kendisini iyi algılamıyordu, tıkanmıştı. Böyle bir olay olmasaydı bu kurultayda da alkışla gelip, alkışla gidecekti. Ama yaşanan ortada. Yeniden aday olmasını önlememiz şart. Aday da mutlaka sen olmalısın. Üstelik acele etmeli, Deniz Bey’den de icazet almamalısın. Lider böyle olmaz. Bak istifası geri dönüş senaryosudur. Önce, aday çıkmasın diye uğraşacak veya son ana kadar oyalayacak, sonra eller üstünde dönecek.”
Bu sözlere, “Koşullar uygun olmalı” yanıtı vermekle yetinen Kılıçdaroğlu, “Bak arkadaş, başka çıkış yok, aday olacaksın” ısrarı üzerine, “Partinin desteği önemli” diyerek bir işaret verdi. Kılıçdaroğlu, evden ayrılırken, Topuz hemen harekete geçti, Sav’ı aradı. Zaten Sav da harekete geçmiş, Kılıçdaroğlu ile temas kurmuştu. İlk buluşma da Kılıçdaroğlu-Baykal görüşmesi sonrası olacaktı.

Baykal: Kemal aday olmasın diyorlar

Baykal, randevuyu, 14 Mayıs Cuma günü için verdi. Kılıçdaroğlu’nu oldukça sıcak karşılayan, basına birlikte poz verilmesini öneren Baykal, kızı Aslı Baykal çay servisi yaparken konuşmaya başladı:
 
Kemal partiyi toparlayabilir misin?
Siz, MYK’daki arkadaşlar yardım ederse yapabilirim.
 Partide değişik kanatlar var ama. Bak 4 arkadaşımızla buluşmada senin adını söyledim, itiraz ettiler. Ayrıca Mustafa Özyürek televizyonda senin adını söyleyince değişik görüşteki çok kişi bana telefon etti, ‘Kemal Bey aday olmasın’ dediler. Mustafa Bey de o nedenle adınla ilgili açıklamayı geri aldı. Arkadaşlarla uzlaşman lazım.”

“Deniz Bey, kesin dönmek istiyor” mesajıyla evden ayrılan Kılıçdaroğlu, Sav ile buluşma kararlılığını sürdürdü. Sav ise o gün bir başka tartışmanın içindeydi. İl ve ilçe örgütleri kendisini arayıp, gençlerin Angora evlerine destek yürüyüşü yapacağını bildirdiler. Haberi yoktu, by-pass edilmişti. Organizasyonu Mehmet Sevigen ve Yılmaz Ateş’ın yaptığı bilgisini aldı. İtiraz etti ama arayanlara, “Bu yürüyüş maskaralık olur. Ama engel olmayın bizden bilirler” dedi. Muhasip Mustafa Özyürek de bu yürüyüşe karşı çıktı gereken parayı gençlik kollarına vermeyi reddetti.

Adaylığınız için iyi plan yapmalıyız

Kılıçdaroğlu Baykal’dan çıkışta Sav’la buluştu. Sav, ilk o buluşmada, “Aday olmanız gerek” dedi. Baykal’ın evinden ayrılırken, “Aday değilim” demesinin ise doğru olduğunu vurguladı. “Böyle konuşmaya devam et. İyi strateji budur. Herşeyin zamanlamasını iyi yapmamız, planları iyi kurmamız gerek. Yoksa kamplaşma olur” diye ekledi. Mutabakat sağlandı; ama asıl görüşme ertesi güngerçekleştirilecekti. Sav, aslında önceden harekete geçmiş, bir plan yapmıştı. Genel Başkanvekili Cevdet Selvi’nin, ‘MYK ve il başkanlarını toplayalım’ önerilerini mümkün olduğunca ileri atıyordu. Sonunda, İl başkanlarının 18 Mayıs’ta toplanması kararlaştırıldı. MYK, direnişi ise sürdü. İl başkanları toplantısını Selvi ile yan yana yönetme ve MYK üyeleri katılmasın önerilerinde bulundu; ama kabul görmedi.

Sav, Okay ve Anadol aynı noktada birleşti

Kılıçdaroğlu ile buluştuktan sonra Grup Başkanvekilleri Hakkı Süha Okay ve Kemal Anadol ile bir araya geldi. Anadol, “Deniz Bey’in dönüşü ile ilgili işaretler alıyorum. Bu çok yanlış olur. İstifa parti oylarını artırdı; ama bu manevra batırır” dedi. Değerlendirme yapıldı ve bu üçlü orada, “Hayır böyle olmayacak, partiyi bir yere götüreceğiz” kararı aldı. İşte o an Sav da, “Kemal Bey’i Genel Başkanlık için ikna ettim” haberini açıkladı, “Desteklemeliyiz” dedi. Anadol, “Katılıyorum” deyince Sav, uyardı: “Bak, Deniz Bey 53 yıllık arkadaşım, sen 45 yıllık. Duygularımızı bir kenara atmalıyız, ters düşersek sana da karşı çıkarım.” “Hayır, çıktık yola sonuna kadar devam” yanıtı alınca, “Kemal Bey’le yeniden konuşacağım, siz milletvekilleri ile temas kurun” dedi ve ayrıldılar.

Toplumda büyük sinerji yarattın

Kılıçdaroğlu ile Önder Sav, kesin karar buluşmasını 15 Mayıs’ta Kızılay’daki bir büroda yaptı. Yaklaşık 1 saat süren bu buluşmada daha çok Sav konuştu. Baykal’ın dönüşü için yapılan çalışmaları anlatıp şunları söyledi: “Bir büyük partinin adaysız kurultaya gitmesi büyük sıkıntı. Aday olman şart. Çünkü, toplumda yarattığın büyük sinerji var. Bunu defalarca gördüm. Hiç de kompleksim yok. Bir pırıltın var. Kamuoyunun, halkın verdiği işaret bunu gösteriyor. Bunu okumamak aptallık olur. Ben okudum.” Kılıçdaroğlu, “Örgüt, milletvekilleri destek verirse ben de aday olurum. Bu destek olmadan adaylığın anlamı yok” dedi. Mesajı alan Sav’ın, “Merak etme” sözü üzerine rahatladı, “ O zaman varım” diye noktayı koydu.

Eşlere dahi söylemeyelim

Sav yine de bir uyarı yapma gereği duydu: “Peki anlaştık. Yalnız bak, Deniz Bey dönmek istiyor. Ben gözümü kararttım; ‘Hain’, ‘Brutus’ denmeyi de göze aldım. Deniz Bey aday çıkarsa onunla bir büyük siyasi mücadeleye gireceğiz. Devam edecek misin, etmeyecek misin?”
“Önder Bey, bu saatten sonra geri çekilmem, devam ederim. Ben de halkın ne düşündüğünü, sorumluluğumu görüyorum” yanıtını alınca Sav, bir teklifte daha bulundu: “Bunu kimseye, eşlerimize dahi söylemeyelim.” “Tamam anlaştık” dediler.

İlk gittiği yer ODTÜ oldu

 KILIÇDAROĞLU, Önder Sav’ın aday olması gerektiği yolundaki konuşmasından sonra doğruca ODTÜ’ye gitti, çok önemsediği ve daha sonra CHP Parti Meclisi’ne giren Sosyolog Prof. Dr. Sencer Ayata ile buluştu. “Hocam, aday oluyorum. Toplum buna nasıl bakar ve sence de uygun mu?” diye sordu. Yanıt da net geldi: “Kesinlikle doğru yapıyorsun. Son derece de iyi sonuç alacaksın.” Kılıçdaroğlu, adaylık açıklaması için evden çıkarken de eşi Selvi Hanım’a, “Sana söylemedim, ama adaylığımı açıklamaya gidiyorum” dedi. Selvi Hanım’ın çok bozulduğunu hemen fark etti, çünkü “Öyle mi, hayırlı olsun” dışında bir söz etmemesi bu anlama geliyordu.

Zaman konusunda Lenin yol gösterici

 16 Mayıs Pazar günü Kılıçdaroğlu ve Sav detaylar için buluştu.Sav, “İl başkanları salı günü toplanacak. O zaman bugün erken, salı ise geç olur. İl başkanlarına bir seçenek sunmalıyız. Pazartesi en uygun gün” dedi, anlaştılar saati de 11.00 olacaktı. Sıra adaylığı açıklama şekline geldi. ‘Tek başına açıklama’ya karar verdiler. Açıklama sonrası Cevdet Selvi ile Sav’a ziyaret ve milletvekillerinin destek bildirisinin peşi sıra açıklanması da burada karar bağlandı. Kılıçdaroğlu, çıkışta Kemal Anadol’u aradı. Alınan kararlardan habersiz Anadol, “Aday olmalısın” dedikten sonra devam etti: “Kemalciğim, zaman sorunu yaşıyoruz. Salı günü il başkanları toplantısı var. Zaman konusunda Lenin bize yol gösteriyor. Devrim günü demişti ki, ‘Dün erkendi, yarın geç; gün bugün.’ Senin günün de en geç pazartesi.”

Kılıçdaroğlu, memnun, gülerek, “Tamamdır, bu öneri dikkate alınmıştır” deyip telefonu kapattı, Hakkı Süha Okay’ı aradı. Okay, uyarıda bulundu: “Kemal, yanlış çıkışın partiye çok şey kaybettirir. Bu yoldan dönmeyiz.”

Selvi, Sav’a birkaç kez MYK toplantısını anımsattı. Sav sürekli es geçince, yetkisini kullandı. TV’ler, “CHP MYK pazartesi toplanıyor” alt yazısını geçti. Sav, Selvi’yi aradı, “Sizin kararınız mı” diye sordu. “Evet” yanıtı alınca, “Peki, o zaman saatini 13.00 yerine, 13.30 yapabilir miyiz” dedi. Sav, basın toplantısı sonrası Kılıçdaroğlu’nun Selvi ile kendisine yapacağı ziyaretler için zaman kalsın istiyordu. Kılıçdaroğlu basın toplantısını yaptıktan sonra Türkiye genelinde CHP örgütlerinde büyük bir dalgalanma yaşandı. Ankara’da bulunan il başkanları Sav’ın odasına uğruyordu. Uşak İl Başkanı İsmail Demirel de geldi. Sav uyardı: “Bak arkadaş yarın Deniz Bey aday olabilir, imzanı geri çekeceksen atma” dedi. “Atıyorum ya, sonuna kadar varım” deyince odada büyük bir alkış koptu.
Ertesi gün il başkanları toplantısında Sav, Yılmaz Ateş’i izlemedeydi. Sık sık dışarı çıkan Ateş’in, Baykal’a bilgi aktardığını anladı. Bir il başkanına göz işareti yaptı. O başkan da söz aldı, “Bu kadar tartışma yeter, kararımızı açıklayalım” dedi. Sıra da Çorum il Başkanı Tufan Köse’ye geldi. “MYK’da Önder Bey’e yapılan saygısızlığı kınıyorum” deyince uzun alkış koptu, Sav da, “Bu toplantı bitmiştir. Kararı çıkın açıklayın” dedi.
Salon bir anda boşaldı ve 74 il başkanı “Kılıçdaroğlu” diyerek, kurultayın sonucunu erkenden ilan etti.

Gürsel’e ‘Aday ol’ dediler 

BELEDİYE Başkan adaylığından beri adı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte anılan, kendi ifadesiyle “Elmanın diğer yarısı” olan Gürsel Tekin, CHP’nin fırtınalı günlerine çok farklı yakalandı. Baykal’ın istifasını ağlayarak dinleyen Tekin, Kılıçdaroğlu’na olan desteğini, “Abi kesinlikle geri adım atmaman gerekiyor. Gereğini yapmazsan tarihe karşı sorumlu olursun. Bu klasik CHP kurultayı değil halk hareketi. Hepimiz senin karşında olsak dahi kazanırsın” diye bildirdi. Buna rağmen Kılıçdaroğlu’na destek imzası veren il başkanları arasına en son katılanlardan oldu. Süreçte Baykal’ın bazı arkadaşları kendisini arayıp, Kılıçdaroğlu’na karşı aday olmasını önerdiler. Tekin “Böyle bir öneri yapmamış olun, şiddetle reddediyorum. Toplumun içine çıkamayız. Biz bir elma gibi çıktık. Elmayı ne çürütürüm ne de partiye yarar veririm. Bunun duymamış olayım, hayatım boyu da bunu düşünmem” dedi. Adaylık sonrası Parti Meclisi listeleri konuşurken, Kılıçdaroğlu, Tekin’i listede hiç düşünmedi. Onun ‘İstanbul Beyi’ olarak kalmasını istiyordu. Tekin ise Genel Başkan Yardımcılığı’nın hakkı olduğunu düşünüyordu. Tekin’i kurultay sürecinde oyunun dışına doğru iten asıl olay ikinci liste girişim oldu. Kılıçdaroğlu’nun, “İl başkanları ne düşünüyor?” sözleri üzerine, 35 il başkanıyla toplantı yapan Tekin’in ikinci liste hazırladığı kulislere yansıdı. Tekin, bunu hep reddetti. Kılıçdaroğlu, seçildikten sonra selefi Baykal’ı ziyarete gittiğinde Tekin, Kılıçdaroğlu’nun “Deniz Bey’e birlikte gidelim” dediğini sandı. Tekin, beklerken Kılıçdaroğlu’nun gittiğini öğrendi, unutulduğunu düşündü, CHP’ye ait bir makam aracı ile Angora evlerine gitti. Baykal, pencereden Tekin’in geldiğini gördü. “Gürsel Bey sizinle mi Kemal Bey” diye sordu. “Hayır, haberim yok” yanıtı alınca ikili biraz şaşırdı; ama Tekin’i içeri davet etmekte bir sakınca görmediler. Böylece görüşme, ilk birkaç dakikası hariç, üçlü gerçekleşmiş oldu.

BİTTİ

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!