Patatesler...

GÜZEL haberler peş peşe geliyor.İşte:‘Milli gelirde cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık...’İnsan seviniyor.Halkın bundan haberi olmasa bile, iyi haber iyidir. Ve ben ‘Bu memlekette yazacak hiç mi iyi bir şey olmuyor?’ eleştirilerinden kurtulmak için kaç gündür ‘Yazacak iyi olmuş bir şey’ ararken, DİE’nin rakamı yetişiyor imdada:‘Rekor... Cumhuriyet tarihinin en yüksek milli geliri...’*Bu doğru mu?Değil...Karabüklü işçi emeklisinin öyküsünü yineliyorum:Nasıl olduysa eline geçen DİE kitabında ‘Kişi başına düşen patates miktarı 25 kilogram’ gibi bir satırı okuyunca, kaymakamlığa dilekçe vermişti:‘Hakkımıza düşen patatesin tarafımıza verilmesi...’O zannediyor ki patates hakkı var, getirip verecekler.Oysa yok.Başkası yiyor patatesi, ama káğıt üzerinde o yemiş gibi oluyor.*Milli gelirin kişi başına düşen kısmından giderek fakirleşen insanların haberlerinin olmayışı, bundan sadece 1500 ailenin yararlandığı ayrı bir konu.Ama ‘rekor kırdık’ diye önceki gün müjde olarak verilen 3.383 dolar rakamı da doğru değil.Çünkü:Türk Lirası olarak (DİE, 1987 yılı fiyatlarını sabit kabul ederek baz alır) hesaplanan milli gelir, düşük kurdan dolara çevrilince işte böyle oluyor.Oysa; nüfus artışı göz önüne alınarak (1987 sabit fiyatlarıyla) kişi başına milli gelir; 1997’de 1.795 bin TL, 1998’de 1.832 bin TL, 2000’de 1.767 bin TL ve 2003’te 1.741 bin TL...Güvenerek ve inanarak tahlillerini okuduğum Güngör Uras dünkü köşesinde ek olarak şöyle diyordu:‘Kişi başına gelirde 7 yıl öncesinin gerisindeyiz. Bu bir rekor değil, utanç rakamıdır...’*Şimdi bir ‘rekor’ var mı?Yok.Yine gitti benim bulduğum ‘Yazacak iyi olmuş bir şey’im ile sizin patatesler.Ne yapacaksınız?