Parola ‘cep’teydi
Güncelleme Tarihi:
Hilal YILMAZ LONDRA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2005 01:32
Irak'ta 16 Aralık’tan beri rehin tutulan ve geçen hafta 500 bin dolar fidye ödenip serbest bırakılan armatör Kahraman Sadıkoğlu, dinlenmek için geldiği Londra’da Hürriyet’e konuştu.
IRAK’ta 16 Aralık’tan beri rehin tutulan ve geçen hafta serbest bırakılan armatör Kahraman Sadıkoğlu, dinlenmek için geldiği Londra’da Hürriyet’e konuştu.
500 bin dolar karşılığı serbest bırakılan Sadıkoğlu’nun fidye operasyonu Hollywood filmlerini aratmadı.
Parayı yabancı bir arkadaşından ödünç aldığını belirten Sadıkoğlu, arkadaşının ismini vermedi.
HOLLWOOD FİLMİ GİBİ
Sadıkoğlu’na göre operasyon şöyle gelişti:
16 Aralık tarihinde Irak’ta Sadıkoğlu’nu kaçıran Saddam’ın mücahitleri, geçtiğimiz hafta Sadıkoğlu’nun eşi Julide Hanım’la kontağa geçerek 500 bin dolar fidye istedi.
İstanbul’daki bir aile dostu, parayı Sadıkoğlu’nun yabancı bir arkadaşından borç alarak fidyecilere vermek üzere Ürdün’e getirdi. Burada mücahitlerle buluşan aile dostunun, 500 bin doları ödemesinin ardından Sadıkoğlu da serbest bırakıldı.
ÇANTAYI BIRAKTI ÇIKTI
Sadıkoğlu, fidyecilerin, parayı getiren kişinin ‘güvenilir olduğunu’ anlamak için resim çeken cep telefonu kullandığını belirtti. Buna göre, fidyeciler cep telefonundan Sadıkoğlu ile yan yana çekilmiş bir fotoğrafı İstanbul’daki bu ‘dost’a mesaj yoluyla gönderdi.
Parayı vermek üzere Ürdün’e gelen dost, cep telefonundaki bu resmi fidyecilere göstererek, kendisinin Sadıkoğlu tarafından gönderildiğini ispatlamış oldu.
Sadıkoğlu’nun dostu, ardından içinde 500 bin dolar bulunan çantayı fidyecilere bırakarak oradan uzaklaştı.
Sözleri palavra
Kahraman Sadıkoğlu, 500 bin dolar fidye karşılığı serbest bırakılmasının ardından ortaya atılan ‘kaçırılma olayının senaryo olup olmadığı’ yönündeki iddialara sert yanıt verdi. Sadıkoğlu, Asya Finans’a olan kredi borcu yüzünden kendisini eleştiren Armatör İhsan Kalkavan’ın kaçırılma olayının gerçekliğine ilişkin ortaya attığı iddiaları yalanlayarak, ‘İhsan Bey, sağdan soldan duyduğu bilgilere göre kendince açıklama yapıyor. Yaptığı açıklamalar palavradır. İddialarının hakikat tarafı yoktur’ dedi.
DİNCİLERLE İŞ YAPMAM
Sadıkoğlu, her büyük iş adamının işlerini yürütmek amacıyla kredi aldığına dikkat çekerek, ‘Benim borcum Kalkavan’ı ilgilendirmez. Herkes gibi ben de kredi alıyorum. Atatürk’ün yatı olan ‘Savarona’ya 32 milyon dolar ödedim mesela. Kredi almak suç mu? Ben dincilerle iş birliği yaparak değil, hayatımı riske atarak paramı kazanıyorum’ dedi.
Beni 1 kişi kaçırdı, 35 kişi fidye istedi
Kaptanı, şöförü ve tercümanıyla birlikte İngiltere ve ABD’ye yardım yaptığı gerekçesiyle kaçırıldıklarını belirten Sadıkoğlu, basında çıkan yanlış haberler nedeniyle bir çok asılsız kişinin eşinden fidye istediğini söyledi. ‘Bir kişi kaçırdı ama 35 kişi fidye istedi’ diyen Sadıkoğlu, asıl fidyecilerin kendisinin serbest bırakılmasından sadece bir hafta önce eşiyle kontağa geçtiğini kaydetti.
Benim için çok pahalı bir zayıflama merkezi oldu
Mide problemi yüzünden çok acı çektiğini anlatan Sadıkoğlu, şunları söyledi: ‘Verdikleri etler belki on günlük etlerdi. Ülser olduğum için mide rahatsızlıkları çektim. Daha sonra kendi isteğim üzerine tam 15 gün boyunca sadece bisküvi ve peynir ile beslendim. 6 kilo verdim. Görenler kilo vermek sana yakışmış diyor. Ama oldukça pahalı bir health club (zayıflama merkezi) oldu.’
500 bin dolar karşılığı serbest bırakılan Sadıkoğlu’nun fidye operasyonu Hollywood filmlerini aratmadı.
Parayı yabancı bir arkadaşından ödünç aldığını belirten Sadıkoğlu, arkadaşının ismini vermedi.
HOLLWOOD FİLMİ GİBİ
Sadıkoğlu’na göre operasyon şöyle gelişti:
16 Aralık tarihinde Irak’ta Sadıkoğlu’nu kaçıran Saddam’ın mücahitleri, geçtiğimiz hafta Sadıkoğlu’nun eşi Julide Hanım’la kontağa geçerek 500 bin dolar fidye istedi.
İstanbul’daki bir aile dostu, parayı Sadıkoğlu’nun yabancı bir arkadaşından borç alarak fidyecilere vermek üzere Ürdün’e getirdi. Burada mücahitlerle buluşan aile dostunun, 500 bin doları ödemesinin ardından Sadıkoğlu da serbest bırakıldı.
ÇANTAYI BIRAKTI ÇIKTI
Sadıkoğlu, fidyecilerin, parayı getiren kişinin ‘güvenilir olduğunu’ anlamak için resim çeken cep telefonu kullandığını belirtti. Buna göre, fidyeciler cep telefonundan Sadıkoğlu ile yan yana çekilmiş bir fotoğrafı İstanbul’daki bu ‘dost’a mesaj yoluyla gönderdi.
Parayı vermek üzere Ürdün’e gelen dost, cep telefonundaki bu resmi fidyecilere göstererek, kendisinin Sadıkoğlu tarafından gönderildiğini ispatlamış oldu.
Sadıkoğlu’nun dostu, ardından içinde 500 bin dolar bulunan çantayı fidyecilere bırakarak oradan uzaklaştı.
Sözleri palavra
Kahraman Sadıkoğlu, 500 bin dolar fidye karşılığı serbest bırakılmasının ardından ortaya atılan ‘kaçırılma olayının senaryo olup olmadığı’ yönündeki iddialara sert yanıt verdi. Sadıkoğlu, Asya Finans’a olan kredi borcu yüzünden kendisini eleştiren Armatör İhsan Kalkavan’ın kaçırılma olayının gerçekliğine ilişkin ortaya attığı iddiaları yalanlayarak, ‘İhsan Bey, sağdan soldan duyduğu bilgilere göre kendince açıklama yapıyor. Yaptığı açıklamalar palavradır. İddialarının hakikat tarafı yoktur’ dedi.
DİNCİLERLE İŞ YAPMAM
Sadıkoğlu, her büyük iş adamının işlerini yürütmek amacıyla kredi aldığına dikkat çekerek, ‘Benim borcum Kalkavan’ı ilgilendirmez. Herkes gibi ben de kredi alıyorum. Atatürk’ün yatı olan ‘Savarona’ya 32 milyon dolar ödedim mesela. Kredi almak suç mu? Ben dincilerle iş birliği yaparak değil, hayatımı riske atarak paramı kazanıyorum’ dedi.
Beni 1 kişi kaçırdı, 35 kişi fidye istedi
Kaptanı, şöförü ve tercümanıyla birlikte İngiltere ve ABD’ye yardım yaptığı gerekçesiyle kaçırıldıklarını belirten Sadıkoğlu, basında çıkan yanlış haberler nedeniyle bir çok asılsız kişinin eşinden fidye istediğini söyledi. ‘Bir kişi kaçırdı ama 35 kişi fidye istedi’ diyen Sadıkoğlu, asıl fidyecilerin kendisinin serbest bırakılmasından sadece bir hafta önce eşiyle kontağa geçtiğini kaydetti.
Benim için çok pahalı bir zayıflama merkezi oldu
Mide problemi yüzünden çok acı çektiğini anlatan Sadıkoğlu, şunları söyledi: ‘Verdikleri etler belki on günlük etlerdi. Ülser olduğum için mide rahatsızlıkları çektim. Daha sonra kendi isteğim üzerine tam 15 gün boyunca sadece bisküvi ve peynir ile beslendim. 6 kilo verdim. Görenler kilo vermek sana yakışmış diyor. Ama oldukça pahalı bir health club (zayıflama merkezi) oldu.’