Para için bu iÅŸi yapıyor

Fatih Camii'ndeki ÅŸeriatçı eyleme isyan eden BaÅŸbakan Yardımcısı Åžahin, 'oradaki sivil polisler neden o adamı takip edip yakalamadı' dedi.BaÅŸbakan Yardımcısı Mehmet Ali Åžahin, Fatih Camii’ndeki eylemde Atatürk’e hakaret eden Hizb-ut Tahrir örgütü lideri Yılmaz Çelik için, ‘Bu adamın bu iÅŸlerle alakası olamaz. Para karşılığı bu iÅŸleri yapan biridir. Bunlar uluslararası bir örgüt’ dedi. Åžahin, Yılmaz’ı yakalamayan Ä°stanbul polisine de tepki gösterdi.BAÅžBAKAN Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Åžahin, Ä°stanbul Fatih Camii’ndeki Hizb-ut Tahrir eylemi nedeniyle Ä°stanbul Emniyet’ini ağır bir dille eleÅŸtirdi. Åžahin, cuma günü Fatih Camii avlusunda hilafet bildirisi okuyan örgüt lideri Yılmaz Çelik’in polis tarafından yakalanmış olması gerektiÄŸini söyledi. Geçen yıl Fatih Camii’nde kendisine de bildiri veren Hizb-ut Tahrir üyelerini gözaltına aldırdığını ve Ä°stanbul Emniyet Müdürü’ne bu örgütün bölgede evleri olduÄŸunu söylediÄŸini açıkladı. Åžahin, şöyle konuÅŸtu:BÄ°LDÄ°RÄ° ÇANTAMDA Ramazan’da bayram namazı için Fatih Camii’ne gittim. Çıkışta, ÅŸadırvan tarafındaki kapıyı tercih ettim. Kapının iki yanında iki genç durmuÅŸ, çıkanlara kapalı birer zarf veriyordu. Aynı zarfı bana da uzattılar. Alıp açtım. Tahmin ettiÄŸim gibi içinde bildiri vardı. Hizb-ut Tahrir imzasını gördüm. Bildiride tamamen cumhuriyete küfür ediyorlardı. Bildiriyi yanıma da aldım. Sanırım hálá da çantamdadır. (Åžahin, bildiriyi çantasında arayıp bulduktan sonra bazı bölümlerini de yeniden okudu.)GÖZCÃœYLE TARTIÅžTIM Bunun üzerine orada bekleyen polisleri çağırdım. Adamların eylem ve bildirilerinin yasadışı olduÄŸunu söyleyip gözaltına almalarını, haklarında iÅŸlem baÅŸlatmalarını tavsiye ettim. Bu sırada onların gözcüsü olduÄŸunu tahmin ettiÄŸim sakallı biri bana çıkıştı. ‘Amerikan uÅŸaklığı yapıyorsunuz’ falan gibi laflar etti. CUMHURÄ°YET SAYESÄ°NDE Ben de ona, ‘Bunun Amerikan uÅŸaklığı ile ne alakası var. Burada rahatlıkla ibadet edebiliyorsunuz, buralarda huzur içinde gezebiliyorsunuz. Bütün bunları Cumhuriyete borçlusunuz. EÄŸer yasal bir ÅŸey olsa niye zarf içine gizlesinler? Bu dağıtılan bildiri sadece Cumhuriyete küfür içeriyor’ dedim. POLÄ°S NE BEKLÄ°YOR Gözcüyle tartışıp otomobilime gittiÄŸimde, o iki genci polislerin arasında, otomobilin yanında buldum. Hayret edip polislere ne beklediklerini sordum. ‘Efendim sizin için burada tutuyoruz’ dediler. Çıkıştım, ‘KardeÅŸim benimle ne alakası var, götürün karakola haklarında iÅŸlem yapın’ dedim. Daha sonra, savcılık olaya el koyana kadar da takip ettim. Sonrasını bilmiyorum. Ancak, ben iÅŸin şöyle de takipçisi oldum. Bunların Fatih’te evleri varmış, Ä°stanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’a bunları anlattım. AMAÇ PROVOKASYON Cuma günkü olaya gelince, bildiriyi okuyan adama (Yılmaz Çelik) iyi bakılsın. Bence bu adamın bu iÅŸlerle alakası olamaz. Para karşılığı bu iÅŸleri yapan biridir. Amaç polisi provoke etmekti. Bunlar uluslararası bir örgüt. Ertesi gün de Londra’da eylem yaptılar. Polisler gözaltına almalıydıBUNLAR kim ki Müslümanlığı savunmak onlara kalsın. Akıllarına göre ayetlerden alıntılar yaparak, küfür ediyorlar. Polisin o bildiriyi okuyanı mutlaka yakalaması gerekirdi; eÄŸer bunu o sırada provokasyon olmasın diye yapmadıysa takip edip sonradan yapmalıydı. Bunu da rahatlıkla yapabilirlerdi; çünkü bilirim, orası zaten sivil polis kaynıyor.Â