Pantolonlarının duble paçasındaki kırıntılar bile yeter

Güncelleme Tarihi:

Pantolonlarının duble paçasındaki kırıntılar bile yeter
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2011 00:00

İstanbul Üniversitesi’nin yeni akademik yıl açılışında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, gelişmiş ülkelerin Afrika’daki açlık krizini kendi çıkarları kadar önemsediklerini belirterek, “İnanın pantolonlarının duble paçası içindeki kırıntıları verseler ayağa kalkar hepsi. Ama onların oraları gördüğü filan yok. Ondan sonra kendileri obezite oluyor” dedi. Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:

Haberin Devamı

BM’de 193 ülke var. Bunun 5’ini bir tarafa koyduğunuz zaman 188 üye 5 üyenin ağzına bakıyor, bütün kademeler onların elinde. Böyle adalet dağıtabilir mi BM? İran’a yaptırım baskı uyguladın, ama gelip İsrail’e aynı yaptırımı, baskıyı uygulayamıyorsun. Niye? Uygula, bak İsrail-Filistin sorunu nasıl çözülür. Sayın Obama’ya anlattığım için burada rahatça söylüyorum. Afrika ve Somali’deki sefalet anlatılarak değil ancak yerinde görülerek anlaşılabilir. İnanın pantolonlarının duble paçası içindeki kırıntıları verseler oraya ayağa kalkar hepsi. Ama onların oraları gördüğü filan yok. Görün oraları, nedir? Bu sefalet neyin nesi? Ondan sonra kendileri obezite oluyor. O insanlara artık elimizin uzanması lazım. Özellikle gelişmiş ülkelerin yönetimleri bu mantığı sadece kendi kısa vadeli menfaatlerini gerçekleştirmek adına ürettiler. Bu yanlış hesap kaçınılmaz olarak çatışmayı, güç savaşlarını, sömürüyü ve adaletsizliği doğurdu. Ruanda’da ne vardı Fransa’nın sömürüsü vardı. Öbür tarafta İtalya, İngiltere vardı. Yıllarca sömürdüler. Şimdi de aynı hesabı yapıyorlar. Petrol kuyuları var nasıl el koyarımın hesabını yapıyor. Kendilerine parlak dünyalar kurma adına insanlığın en temel değerlerini, barışı, adaleti rahatlıkla gözden çıkarabilen gelişmiş dünya aslında bindiği dalı kesiyor. Yeni dünya, haksız ve adaletsiz gidişata ‘artık yeter’ diyecek. Türkiye, dünyanın insan odaklı, barış ve adalet öncelikli yeni çağına bir öncü ülke olarak en ön saflarda girmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Üniversiteler özgür olmalı

Üniversitelerimizin tüm koşullarını çok daha özgür hale getirme gayreti içindeyiz. İnanç özgürlüğünden düşünce özgürlüğüne
kadar her alanda bunu yapmak, ama istismarını asla, bunu başarmak zorundayız. Bunu başardığımızda benim bütün öğrenci kardeşlerim el ele, rahat, huzur içinde inandıklarını yaşayabiliyor, düşündüklerini söyleyebiliyorlarsa, birbirlerine düşüncelerini nakletmede en ufak sıkıntıları yoksa işte özgür dünya budur. Şimdi milletimizin bu büyük değişimine uyumlu, çağdaş yapıda, demokrasinin ve hukukun ruhuna uygun, özgürlükçü bir anayasa yapmak gibi bir sorumluluğumuz var. Tüm akademisyenlerimizin, gençliğimiz sivil toplum kuruluşlarımızın, tüm medyamızın emeğinin olması lazım. Hepimiz inşaata harç taşır gibi, bilgimizi, düşüncemizi taşımak durumundayız.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!