Özgürlük demokrasiyi tehdit ederse, tedbir almak gerekir

Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkan Yardımcısı Fritsche, Nazilerin bazı özgürlükleri kullanarak demokrasiyi yok ettiğini belirterek, ‘‘Biz ders aldık’’ dedi. Alman İstihbaratı'na karar alma yetkisi verilmediğini belirten Fritsche, geçmişte bu yetkinin olumsuz kullanıldığını anlattı.

Türkiye'den gelen bir grup gazeteciye Almanya'daki istihbarat birimleri ve çalışma yöntemleri hakkında bilgi veren Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkan Yardımcısı Fritsche, özgürlüklerin demokrasiyi tehdit etmesi halinde önlem alınması gerektiğini söyledi. Güvenlik nedeniyle ön ismini açıklamayan Fritsche, ‘‘Nazi döneminde yaşananlardan ders aldık. Nazi dönemi öncesinde liberal anayasa vardı, ancak bazı özgürlükler demokrasiyi yok etmek isteyen Naziler tarafından kullanıldı’’ dedi.

Uç noktalardaki akımların egemen olmaması ve demokrasinin zedelenmemesi için yeni anayasada tedbirler alındığını anlatan Alman istihbaratçı, ‘‘Bu nedenle teşkilata herhangi bir konuda karar alma yetki tanınmadı. Çünkü geçmişte istihbarat örgütlerine tanınan karar alma yetkisinin olumsuz kullanılmıştı’’ diye ekledi.

Alman hükümetinin yakın geçmişte, mahkeme kararıyla, siyasilerin, gazetecilerin ve avukatların telefonlarını dinleme yetkisi aldığını da açıklayan Alman istihbaratçı, bugünlerde din adamlarının dinlenmesinin tartışıldığını ifade etti.

Ülkesinde, 3 ayrı istihbarat örgütü bulunduğunu ve bunların yurtdışı alanda çalışan Federal Alman Haber Alma Örgütü, Anayasayı Koruma Örgütü ve Askeri Koruma Örgütü olduğunu söyleyen Fritsche, yönetiminde bulunduğu Anayasayı Koruma Örgütü hakkında da şu bilgileri verdi:

‘‘ülke içindeki yasal olmayan grupları izliyoruz, hazırladığımız raporları İçişleri Bakanlığı'na sunuyoruz, tutuklama gibi polislik görevimiz yok. Sunduğumuz raporlar konusunda karar alma yetkisi de siyasilere ait.

Örgütümüz, 2'nci Dünya Savaşı sonrasındaki yeniden yapılandı. Bir yeniden yapılanma da Berlin duvarının yıkılması ve iki Almanya'nın birleşmesiyle yaşandı. Bu aşamada, eski Doğu Almanya'nın istihbaratçılarına yeni yapıda yer verilmedi. Bu kişilere devletin hiçbir kurumunda iş olanağı sağlanmadı ve sivil toplum örgütlerinde görev almalarına izin verildi. Çünkü bu bir düşman örgüttü, görevleri ve düşünceleri farklıydı. Bunları içimize alamazdık.’’

Fritsche, teşkilatta hemen herkesin istediği partiye üye olabildiklerini açıkladı. 27 Eylül'deki seçimlerden sonra hükümet değişse de kendileri açısından büyük bir değişikliğin sözkonusu olmayacağını vurgulayan Fritsche, ‘‘Çünkü yönetimde partilerarası bir denge kuruluyor’’ dedi. Örgüt bünyesinde 5 bin dolayında elemanın görev aldığı öğrenildi.

Teşkilatın çalışmaları ve bütçesi, İçişleri Bakanlığı'nın organları, Hazine ile parlamento kontrol komisyonu tarafından denetleniyor. Parlamentodaki komisyon toplantılarını gizli yapıyor. Bu komisyonda, bütün partilerin temsilcileri yer alıyor. Teşikilatın çalışmaları, hukuki anlamda mahkemelerce de denetime tabi tutuluyor.