Güncelleme Tarihi:
Risk alma, yaratıcılık, özgürlük... İşte girişimci ruhların paylaştığı en önemli üç özellik. Onlar ya kendi şirketlerini kuruyor ya da çalıştıkları yerlerde bu özelliklerini kullanarak mucizeler yaratıyorlar.
Girişimcilik ruhu ülkeden ülkeye değişiyor. Accenture danışmanlık şirketi 'İş Dünyasında Girişimcilik Ruhu ve Şirketlerin Başarılarına Etkileri' başlıklı bir araştırma yaptı.
Araştırmaya 22 ülkeden, özel, kamu ve kar amacı gütmeyen organizasyonlardan 880 yönetim kurulu üyesi katıldı.
Araştırma, şirketlerin işbirliğine ne kadar açık olduğunu, ne derece risk aldığını ve ne kadar yaratıcı olduğunu ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 64'ü ABD'nin en girişimci ülke olduğunu düşünüyorlar. Amerikalı yöneticilerin çalışanların risk alma, yaratıcılık ve düşünme özgürlüğü konularında fırsat tanıdığı belirtiliyor. Yöneticiler çalışanlara başarısızlık korkusu duymadan girişimci davranma özelliğini aşılayabiliyor.
Girişimciliğin en yüksek olduğu düşünülen ikinci ülke Japonya. Katılımcıların yüzde 11'i bu düşünceyi paylaşıyor. Japonya'da ekonomik ve teknolojik koşullar elverişli ancak sosyal ve kültürel yapının katı kuralları girişimciliğin sınırlı olmasına neden oluyor.
Girişimciliğin gelişmekte olduğu ülkeler arasında Polonya, Meksika, Belçika ve Türkiye sayılıyor.
Araştırmaya göre organizasyonların başarısı için girişimcilik ruhunun şart olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 95. Burada şirketlerin girişimcilik anlayışı ile uygulamaları arasında tutarsızlık göze çarpıyor. Yöneticilerin yüzde 70'i çalışanların girişimci ruha sahip olmadıklarından yakınırken aynı zamanda fazla hareket özgürlüğü vermek istemiyorlar. Girişimciliğe çok önem verdiklerini söylemelerine rağmen başarı kazanmış girişimci şirket ismi verebilenlerin oranı yüzde 17.
Araştırmayı gerçekleştiren Accenture firmasının ortağı Ricardo Gantus, bu araştırma ile firmalara vizyon belirlemede destek olduklarını ve yeni kapılar açacaklarını belirtiyor. Türk girişimcilere geleneksel yapıdan uzaklaşmaları ve girişimciliği şirket içine yaymaları önerilerilerinde bulunuyor. Gantus, ‘‘Türkiye genç ve iyi eğitimli nüfus var ve bu potansiyelden yararlanmak gerekiyor‘‘ diyor.
Gantus'un girişimcilik ruhunun geliştirilmesi için önerileri şöyle:
Yatay iletişim: Departmanlar ve kişiler arasında bilgi transferi yapılmalı. Araştırmada bilgi paylaşımının gerekli olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 93.
Bilgi yönetimi: Bilgi akışı hızlandırılmalı. Tepe yönetimden en alt kademelere kadar bilgi paylaşılmalı.
Ödüllendirme sistemi: Tek kişinin performansı değil, takım performansını ödüllendiren sistemler geliştirilmeli.
Eğitim: Eğitim girişimcilik ruhunu geliştirir. Araştırmada bu yönde düşünenlerin oranı yüzde 71.
Başarısızlık korkusuyla risk almayan, etkin iletişim olmayan, çalışanlara az sorumluluk verilen ve yatırım yapılmayan organizasyonlarda girişimcilik fazla görülmüyor. Bu tür organizasyonlara Arjantin, Brezilya, Hindistan ve İspanya'da daha çok rastlanılıyor. Brezilya'da devletin girişimciliği cesaretlendirmesi gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 95. Hollanda, Fransa, Belçika’da kanunların ve iş yasalarının girişimciliği sınırladığı düşünülüyor.
Girişimciliği engelleyen faktörler (%)
Risk ve başarısızlık korkusu 71
Yavaş karar verme 67
Değişime hazır olmamam 64
Çalışanlar arasındaki iletişim kopukluğu 62
Yapısal ve bürokratik problemler 59
Düşük motivasyon ve etkileşim 58
Liderin cesaret vermedeki başarısızlığı 52
Çalışanlara az sorumluluk verilmesi 48
‘Ülkem beş yılda daha girişimci olacak’ diyenler (%)